Bu web sitesi, sitede gezinirken deneyiminizi iyileştirmek için çerezler kullanır. Bu çerezler, web sitesinin temel işlevleri için gerekli olduklarından tarayıcınızda depolanan gerekli olanları içerir. Analiz etmemize yardımcı olması için üçüncü taraf çerezleri de kullanırız. ve bu web sitesini nasıl kullandığınızı anlayın. Bu çerezler tarayıcınızda yalnızca sizin izninizle saklanacaktır. Ayrıca bu çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz de vardır. Ancak, bu çerezlerden bazılarını devre dışı bırakmak tarama deneyiminizi olumsuz etkileyebilir.
Büyük ekrandan küçük ekrana
Rüyalarımızda yazılar da sesler de görüntülerden ibarettir. Peki, rüyalar neden yazılardan veya seslerden değil de görüntülerden mürekkeptir? Bu sualin cevabı (dil ile söylense de söylenmese de) sinemayı sanat olarak kabul ettirmiştir. İnsanlık, Hristiyan takviminin XX. yüzyılı boyunca hayal gücünü besleyen, belleğine yepyeni imgeler yerleştiren sinemayı (tâbir müsaitse) bağrına basmıştır. Sinema üzerine söylenen sözler (belki de tam olarak hesaplanamayacak olsa da) insanlık tarihinin en eski sanatlarından biri olan şiir üzerine söylenen sözlerin hacmine yetişmiş durumdadır. Bu, bir yanıyla hayret bahçesini yeşertse de bir yanıyla da korku patikasının basamaklarını zifte boyamıştır...devamı
8 gün önce
Siber Din: E- İmamlar, Algoritmalar ve Yapay Zekâ
Teknolojinin hızla gelişmesiyle dinî bilgi de yeni medya platformlarına taşındı ve bu, dinî söylemin ve bilginin yayılma biçimini değiştirdi. “Cyber Islam” olarak adlandırılan bu yeni dönem, YouTube, Facebook, Instagram ve TikTok gibi platformlarda dinî içeriklerin üretildiği ve tüketildiği yeni bir sahneyi ifade ediyor. Geleneksel dinî liderler artık yalnızca fiziksel ortamlarda değil, dijital platformlarda da geniş kitlelere hitap edebiliyor. Sosyal medya algoritmaları, dinî içerikleri daha görünür hâle getirerek dinî aktörleri dijital fenomenlere dönüştürüyor. Ancak burada önemli bir soru ortaya çıkıyor: Kalbiselim ile dinlenmesi gereken dinî mesajların fenomenlere ihtiyacı var mı?..devamı
11 gün önce
Yapay Zekâ ve Yayıncılığın Geleceği: Satır aralarındaki insan
Yayıncılık, insan zihninden süzülerek gelen düşüncelerin kâğıda dökülmesidir. Ancak bu sanata yeni bir ortak eklendi: Yapay zekâ. Sayfaları çevirdiğimizde dizgiden redaksiyona, içerik üretiminden okuma deneyimine kadar onun izlerini görüyoruz. Peki, yapay zekâ bu dönüşümde nasıl bir rol oynuyor? İşte asıl soru burada başlıyor: Metnin gerçek mimarı kimdir? Kelimeleri dizen algoritmalar mı, yoksa onlara ruh katan insanlar mı?..devamı
13 gün önce
2069’un siberküresinde ümit mi galip gelecek, endişe mi?
Pew Araştırma Merkezinin internetin 50. yıldönümü için hazırladığı kapsamlı dosya, 2069’un siberküre sakinleri için önemli notlar taşıyor. Tahmini tabloya 2025’te daha da yaklaşmışken zamanında uzmanlar ne demiş, hangi senaryolar öne çıkmış gelin birlikte bakalım...devamı
14 gün önce
Canavarlar zamanı
Bugünlerde pek çok kişinin hatırlama ihtiyacı duyduğu Antonio Gramsci’nin sözü konvansiyonelden dijitale, dijitalden yapay zekâya kadar medyada yankılanıyor: “Eski dünya öldü, yeni dünya henüz doğmadı. Şimdi canavarlar zamanı.” Hakikat bizi dezenformas-yon canavarından koruyacak yegâne kalkan. Konvansiyonel veya dijitalde hakikate sadakat tüm gazetecilerin hiç unutmaması gereken bir ödev...devamı
18 gün önce
Gidilen şehre taşıdığımız mutfak kültürü
Aile büyüklerimin göç hikâyelerini dinlemek bende her zaman hüzünle karışık bir mutluluğa sebep olmuştur. Doğduğun toprakları her ne sebepten olursa olsun terk etmek içinde hüznü barındırırken, bu hikâyeleri dinlemek kendime ayna tuttuğu için olacak, beni mutlu ediyor. Karşılaştığım şey her ne olursa olsun...devamı
19 gün önce
Üsküp’teki Kartal Yuvası: Mustafa Paşa Camii
Üsküp’te, birçok Osmanlı mirası İslam mabedi bulunuyor. Ancak bu kartpostalda görülen Mustafa Paşa Camii, özellikle cuma, teravih ve bayram namazlarının tercih edilenidir. Devlet büyüklerinin yanı sıra, bu şehre gelen Müslüman devlet adamları, genellikle, burada ibadet ederler...devamı
20 gün önce
Gurbeti sıla yapan bir kalem: Orhan Kemal
Orhan Kemal’in babası 10 Ağustos 1889 doğup 21 Temmuz 1949 tarihinde vefat eden milletvekilliği ve bakanlık yapmış Abdülkadir Kemali Bey, annesi 1889’da Adana doğmuş 1961’de yine burada vefat etmiş rüştiye mezunu Azime Hanım’dır. Orhan Kemal, 15 Eylül 1914'te Adana'nın Ceyhan ilçesinde doğmuş, babasının siyasi baskılardan dolayı 1931’de Suriye'ye gitmek zorunda kalması ile orta öğrenimini yarıda bırakmış ve Suriye'de bulaşıkçılık başta olmak üzere matbaa işçiliğine kadar birtakım işlerde çalışmıştır. Kısa süre sonra ailesinden ayrı olarak Türkiye’ye dönmüş ve Adana'da çırçır fabrikalarının çeşitli kademelerinde çalışmıştır. Buradaki gözlemleri daha sonra romanlarına yansımıştır. Rahşan Yıldız Eyigün’ün “Orhan Kemal’in Hayatı, Eserleri ve Orhan Kemal Uyarlamalarının Türk Sinemasındaki Yeri” başlıklı tezine göre; Ekonomik bunalım yaşayan kişilerin dramını ve kırsal kesimdeki insanların toplumsal şartlar altındaki ezilmişliklerini anlatması yönüyle önemli bir romancımızdır. Eserleriyle, toplumsal yaşamımızın değişim dönemlerini birey-toplum ilişkileri çerçevesinde gerçekçi bir biçimde dile getiren, ırgatlardan işçilere uzanan, kimi zaman çalışanları, kimi zaman işsiz insanları konu edinen, ekmek kavgası veren yoksul kesimin yaşamını anlatan Orhan Kemal, çağdaş Türk edebiyatında özgün bir yer edinmiştir. Orhan Kemal şiir, roman, öykü, oyun ve senaryo olmak üzere farklı türlerde eserler vermiştir. Onun romanlarında küçük adamların hayatları, alt gelir grubunun meydana getridii mahalllerde teşekkül eden sosyal yapı, farklı coğrafyalardan gelmiş insanların dünyası ve onların hayata tutunma çabalarını görmek mümkündür...devamı
yaklaşık 1 ay önce
Sufilerin mekânla ilişkisi - Mekâna bağlı olmamak
Sufiler, kulluk bilincini olabilecek en üst noktaya taşıyarak dinin sadece yükümlü oldukları amelleriyle yetinmeyip dini hayatlarının her safhasına taşımayı amaçlamışlardır. Allah’a yaklaşmak en ulvi amaçları olduğundan, meselelere hakikat nazarından bakmaya çabalamışlardır...devamı
yaklaşık 1 ay önce