Bu web sitesi, sitede gezinirken deneyiminizi iyileştirmek için çerezler kullanır. Bu çerezler, web sitesinin temel işlevleri için gerekli olduklarından tarayıcınızda depolanan gerekli olanları içerir. Analiz etmemize yardımcı olması için üçüncü taraf çerezleri de kullanırız. ve bu web sitesini nasıl kullandığınızı anlayın. Bu çerezler tarayıcınızda yalnızca sizin izninizle saklanacaktır. Ayrıca bu çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz de vardır. Ancak, bu çerezlerden bazılarını devre dışı bırakmak tarama deneyiminizi olumsuz etkileyebilir.
Nefis bir hayvan
Celal Koçbaşı; insanların hayatlarını kıyasıya yaşamalarından rahatsız olduğu günlerden birinde, orta sınıfın kendini değerli zannetmek için gittiği bir kafede oturup kafenin lezzet menüsündeki kahvelerden az tatlı-çok yumuşak içimli olanını yudumlar ve etraftaki insanları izlerken devcileyin bir hasede dönüşmüş olarak buldu kendini...devamı
1 gün önce
Deterjan kokusunda “anne” aramak
Anne yası tutanlar, çiçekten kendine mana çıkaran acemi aşıklar gibi deterjan kokusundan bile annesine yol buluyorlar. Başka türlü seviyorlar. Hasretlerine başka başka ad koyuyorlar. Ben de bir deterjan kokusundan anneme giden bir hikâye daha buldum...devamı
3 gün önce
Kaderin kriz hâli: Öfke
Antropolog Mary Douglas “Kirlilik, bir şeyin olmaması gereken yerde olmasıdır.” diyor. Bir damla yağ ya da bir yudum çorba kirliliğe dair bir işaret taşımaz. Fakat o bir damla yağ kravatımıza sıçramışsa ya da çorba karşımızda yemek yiyen kişinin sakalına bulaşmışsa onu kirli buluruz. Bunun gibi öfke de hayatı tanzim edişimizle ilgilidir...devamı
4 gün önce
Durak
Nalbant Cami’nin önünden yürüdüm. Ne nalbant vardı ne at. Bugün hurdalık olan “eski” otogarın, henüz “yeni” olduğu zamanlarda, at pazarının şöhreti bitmişti muhtemelen. Zira hanlar otel, oteller “grand” değildi ama “büyük otel” olmuşlardı o yıllarda. Muhtemel ki “Camidir, değişmez.” diyen bir aksakallı, milleti ikna etmişti de adı Nalbant Cami olarak kalmıştı bu caminin, kim bilir...devamı
16 gün önce
Yalnızlık yaradır
Yalnızlık nedir diye düşünür dururuz? Okuduğumuz bir şiir, roman veya deneme kitabında yalnızlığa dair bir cümleyle karşılaştığımız zaman hemen altını çizer, sosyal medyada paylaşır, zihnimizin bir köşesine atarız. Bu söz ne kadar doğrudur acaba? Ya da bu söz ne kadar kendi yalnızlığımıza uyar; onu açıklar, anlamlı hale getirir ya da derinleştirir?..devamı
17 gün önce
Kelimeler, şeyler ve şehirler
Annemin attığı tohumu yıllar sonra sen çatlatıyorsun. Onun memleketinde ama ondan uzakta bir yaz akşamı yine. Rüzgâr güllerinin kırmızı gözleri üzerimde. Bir yanıp bir sönüyorlar. Semavi işaretler gibi göğe uzanan kalem çamları sarmış karşı tepeyi. Kedim kucağımda derin derin soluyor...devamı
18 gün önce
Hattat Mehmed Fehmî Efendi
Mehmed Fehmî Efendi, Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemine damgasını vuran önemli hattatlardan biridir. 1860 yılında İstanbul’da doğan Mehmed Fehmî Efendi, özellikle sülüs ve nesih hatlarıyla tanınmış, dönemin en önemli hat sanatçıları arasında yer almıştır. Kendisinin yetiştiği dönemde hat sanatı, Osmanlı kültürünün en önemli sanat dallarından biriydi ve Mehmed Fehmî Efendi, bu alandaki ustalığıyla büyük takdir toplamıştır...devamı
19 gün önce