Lizbon'un kalbinde, ELEMENTAL'in tasarladığı EDP Genel Merkezi, sadece bir ofis binası değil, aynı zamanda kamusal bir alan olarak tasarlanıyor. İki uzun cam hacim, monolitik beton levhalar arasında yer alıyor ve bu yapılar, kentin yamaçlarından Tejo Nehri'ne uzanan kamusal alanın sürekliliğini sağlıyor.Yapının ortasında yer alan eğimli meydan hem doğal topoğrafyayı yansıtıyor hem de nehir manzarasını sunuyor. Bu meydan, halka açık bir alan olarak tasarlanıyor ve binanın girişleri bu alanı domine etmeyecek şekilde konumlandırılıyor.Sürdürülebilirlik ve işlevsellik ön planda tutularak, derin güneş kırıcılar ve geri çekilmiş cam cepheler ile enerji verimliliği sağlanıyor. İç mekânda ise kullanıcı dostu merdivenler, asansör kullanımını azaltarak enerji tasarrufuna katkıda bulunuyor.Rooftop'ta yer alan spor salonu ve zemin kattaki kafe, çalışanlara ve ziyaretçilere sosyal alanlar sunuyor. Bu tasarım, işlevselliği estetikle birleştirerek, modern ofis anlayışına yeni bir soluk getiriyor.📸 Francisco Nogueira @francisconogueira---- In the heart of Lisbon, the EDP Headquarters, designed by ELEMENTAL, is not only an office building, but also a public space. Two long glass volumes are set between monolithic concrete slabs, providing a continuity of public space that extends from the city slopes to the Tejo River.The sloping square in the center of the building both reflects the natural topography and offers views of the river. This square is designed as a public space and the entrances of the building are positioned so that they do not dominate this space.Sustainability and functionality are prioritized and energy efficiency is achieved with deep sun shades and retracted glass facades. In the interior, user-friendly stairs contribute to energy savings by reducing the use of elevators.A gym on the rooftop and a café on the ground floor prov…..devamı

Yenilikçi bir ofis binası olan The Scoop, Londra'nın Southwark bölgesinde, Corstorphine & Wright mimarlık firması tarafından tasarlanıyor. Nisan 2024'te tamamlanan bu yapı, mevcut dört katlı bir binanın yeniden kullanımıyla oluşturuluyor ve beyaz sırlı tuğlalardan oluşan konik bir kesitli cepheye sahip. Bu tasarım, binanın yanındaki 1892 tarihli, Frederick Walters tarafından tasarlanan Grade II statüsündeki Most Precious Blood Kilisesi'nin dairesel penceresini çerçeveleyerek, modern mimariyi tarihi dokuyla uyumlu bir şekilde birleştiriyor. Yapının güney cephesi ve köşe dönüşü korunarak, yeni bir ek bina ile bütünleştiriliyor. Bu yaklaşım, binanın çevredeki sanatsal atmosferle uyumlu olmasını sağlıyor. Cephede kullanılan beyaz sırlı tuğlalar, her biri özel olarak modelleniyor ve paslanmaz çelik bir çerçeve üzerine dikkatlice yerleştiriliyor. İç mekânda ise, cephenin eğrisini yansıtan pencereler doğal ışığın ofis alanlarına girmesine olanak tanıyor. The Scoop, mevcut binanın yeniden yapılandırılması ve genişletilmesiyle BREEAM 'Mükemmel' derecesi alacak şekilde tasarlanıyor, çatı katında Londra'nın simgesel yapılarının panoramik manzarasını sunan bir bahçe terası ekleniyor. Bu proje, modern tasarımıyla tarihi çevresine saygı göstererek, bölgenin mimari çeşitliliğine katkıda bulunuyor...devamı

*Gürcistan Ulusal Bankası Nakit Merkezi* 2012 yılında Tiflis'te inşa edilen Gürcistan Ulusal Bankası Nakit Merkezi, modern güvenlik standartlarına uygun bir finans yapısı olarak işlev görüyor. Yapı, nakit ve değerli varlıkların yönetimini yüksek teknolojili sistemler aracılığıyla sağlarken, ülke genelindeki nakit dolaşımını merkezî bir ağ üzerinden kontrol eden bir altyapı sunuyor. Gürcü mimarlar Studio Arci tarafından tasarlanan merkez, modernist mimari anlayışıyla biçimleniyor ve işlevselliği ön planda tutan bir program çerçevesinde kurgulanıyor. Kütlesel düzenleme, güvenlik öncelikleri gözetilerek biçimlendirilirken, teknik donanımla operasyonel verimliliği artıran bir sistem oluşturuluyor. Yapı, dönemin mimari yaklaşımlarını yansıtan karakteristik unsurlar barındırarak kamusal bir finans kurumu için tasarlanmış özgün bir örnek teşkil ediyor.__*National Bank of Georgia Cash Centre* Built in 2012 in Tbilisi, the National Bank of Georgia Cash Centre functions as a financial structure in compliance with modern security standards. The building provides the management of cash and valuable assets through high-tech systems and offers an infrastructure that controls cash circulation throughout the country through a centralised network. Designed by Georgian architects Studio Arci, the centre is shaped with a modernist architectural approach and designed within a programme that prioritises functionality. While the mass arrangement is shaped with security priorities in mind, a system that increases operational efficiency is created with technical equipment. The building contains characteristic elements reflecting the architectural approaches of the period and constitutes a unique example designed for a public financial institution.Photos @vasilmannSource @haus_oft..devamı

Huy Hoang Lock Co., Ltd., Vietnam'ın önde gelen kilit üreticilerinden biri. Hanoi'ye 20 km uzaklıktaki Quang Minh Endüstri Bölgesi'nde yer alan Huy Hoang Lock Fabrikası, üç hektarlık bir alanı kaplamakta olup, Baumschlager Eberle Architekten tarafından tasarlanıyor. Fabrika kompleksi, iki binası Alman, biri ise İtalyan teknolojisiyle üretim yapan üç ayrı üretim yapısından oluşuyor.Şirketin 40 yıllık inovasyon ve istikrarlı gelişimini simgeleyen üçüncü fabrika, sürdürülebilir tasarım anlayışıyla inşa ediliyor. Gold LEED sertifikalı yapı, sadece inşaat sürecinde değil, üretim operasyonlarında da çevre dostu uygulamaları hayata geçiriyor. Binanın tasarımı, iç mekânda geniş ve açık alanlar oluşturmak için Core and Shell Structure prensibiyle şekillendiriliyor.Hanoi'nin sıcak ve nemli tropikal iklimine uyum sağlamak amacıyla, bina cephe sistemi dikkatlice tasarlanıyor. Beton lam elemanları, yoğunlukları ve açılma açıları farklılaştırılarak güneş ışığını ve rüzgârı yönlendirecek şekilde konumlandırılıyor. Güney ve güneydoğu cephelerinde lamlar, maksimum güneş ve hava sirkülasyonu sağlamak için 90 dereceye kadar açılırken, kuzey cephesinde kış rüzgarlarını azaltmak için daha kapalı açılar kullanılıyor. Batı cephesi ise en keskin açılar ve yüksek yoğunluklu lamlarla tasarlanarak termal radyasyonu en aza indiriyor. Bu sistem, binaya doğal gölgeleme sağlayarak enerji verimliliğini artırırken, yağışlı mevsimlerde de koruma ve havalandırma avantajı sunuyor.Açık kampüs anlayışıyla tasarlanan fabrika kompleksi, kamusal alanlara öncelik veriyor. İşletme binası, sergi ve eğitim alanları ile ofisleri içeren çok yönlü bir yapıya sahip. Ana salon, ziyaretçilerin şirketin gelişim sürecini keşfedebileceği, ürünlerin tasarım ve üretim aşamalarını inceleyebileceği bir müze niteliğinde tasarlanıyor. Ayrıca fabrika işçileri, ofis çalışanları ve misafirler için kull…..devamı

Kopenhag'ın Nordhavn semtinde, Sundmolen'in kıyısında yer alan Bjarke Ingels Group'un (BIG) yeni genel merkezi, stüdyonun mimarlık ve tasarım vizyonunu ortaya koymak amacıyla 2024'te tamamlandı. 4.488 metrekare büyüklüğündeki bu modern yapı, BIG'in peyzaj, mühendislik, mimarlık, planlama ve ürün tasarımı alanlarında entegre çalıştığı LEAPP modelini ilk kez tam anlamıyla uyguluyor.Unicon iş birliğiyle özel Uni-Green beton kullanılarak inşa edilen 27 metre yüksekliğindeki yedi katlı bina, Kopenhag'ın hareketli liman ve endüstriyel manzarasına hâkim bir konumda yer alıyor. DGNB Altın standartlarına uygun olarak yenilikçi sürdürülebilirlik çözümleri ile tasarlanan bina, güneş panelleri ve jeotermal enerji sistemleri sayesinde enerji ihtiyacının %60'ını yenilenebilir kaynaklardan sağlıyor. Jeotermal sistem binanın ısınmasının %84'ünü karşılıyor ve doğal havalandırma gibi pasif tasarım stratejileri, soğutma gereksinimlerini en aza indiriyor.LEAPP modelini vurgulayan binanın en çarpıcı özelliklerinden biri, merkezi sütun yapısı. Altı farklı İskandinav taşından yapılan bu sütun, granitten başlayarak yukarı doğru hafifleyen malzemelerle yükseliyor ve her katta kirişlerle uyumlu bir şekilde hizalanarak hafif bir dönüş sağlıyor. Bu özgün yapı, binanın bütün katlarında yer alan ve her kata dış mekân terası sunan 140 metrelik spiral bir merdivenle tamamlanıyor. Bu merdiven yangın kaçış yolu olarak da işlev görüyor ve bina çalışanlarının dış mekânla doğrudan etkileşimini sağlıyor.Binanın geniş cam cephesi, iç mekândaki alanların yedi kat boyunca çarpraz bir şekilde açık kalmasına olanak tanırken, siyah çelikten yapılmış zikzak şeklindeki merkez merdiven, mekânda dikey bir akış hissi oluşturuyor. Kuzey cephede konumlanan asansör ve ikincil merdiven boşluğu, iç mekândaki çalışma alanlarını güneş ışığı ile doldurarak aydınlık ve ferah bir ortam sun…..devamı