Huangyan Mağaralarında Üç Mekân Tasarımı, Atelier Moo tarafından 2025 yılında Taizhou, Zhejiang'da, koruma altındaki bir mağara içerisinde hayata geçiriliyor. Proje, mevcut altyapıya müdahale edilmeden, bir kafe, çok işlevli bir tasarım mağazası ve bağımsız bir markaya ait geçici bir pop-up alanı olmak üzere üç farklı programı barındırıyor. Taş duvarların amorf dokusuna tezat oluşturan alüminyum yüzeyler, mekânsal müdahalenin temel malzemesi olarak tercih ediliyor. Tüm mobilya bileşenleri yere sabitlenmeden monte edilerek hem yapıya fiziksel zarar verilmesi önleniyor hem de kurulum sürecinde hızlı ve esnek çözümler elde ediliyor. Belirli modüller ve yükseklikler üzerinden geliştirilen sistem, kullanıcı ihtiyaçlarına göre yeniden düzenlenebilen esnek bir kurgu sunuyor.Kafe olarak planlanan ilk alan, taş duvardaki doğal mineral birikintisinin oluşturduğu yoğunluk etrafında şekilleniyor ve mekâna güçlü bir odak kazandırıyor. İkinci mekân, daha geçirgen bir senaryo öneriyor; kitaplıklar, bar ve resepsiyon ünitesi ile merkezde esnek kullanıma açık bir boşluk tanımlıyor. Üçüncü alanda yer alan pop-up mağaza ise, yüksek taş duvarların oluşturduğu dar bir avluya açılan platform üzerinde konumlanıyor. Atelier Moo'nun tasarımı, çevresel bağlamı fiziksel olarak ön planda tutarken, mekânsal esnekliği bir tasarım prensibi olarak merkeze alıyor.__Modular intervention inside a cave: Three Spatial Concepts in HuangyanThree Spatial Concepts in Huangyan Caves, designed by Atelier Moo, will be realised in 2025 in Taizhou, Zhejiang, inside a protected cave. The project accommodates three distinct programmes—a café, a multi-functional design store, and a temporary pop-up space for an independent brand—without interfering with the existing infrastructure. Aluminium surfaces, contrasting with the amorphous texture of the stone …..devamı

The Domcenter, Peter Haimerl . Architektur tarafından tasarlanıyor ve 2024 yılında tamamlanıyor. Avusturya'nın Linz kentindeki Mariendom'un (Yeni Katedral) doğu cephesine eklenen bu yapı, katedralin 100. yıldönümünü kutlamak amacıyla inşa ediliyor. Proje, kilisenin toplumsal rolünü yeniden tanımlamayı ve dini mekânları daha açık ve davetkâr hale getirmeyi amaçlıyor.Domcenter, üç adet ters çevrilmiş tonoz formundaki beton baldakinden oluşuyor. Bu baldakinler, katedralin cephesine yaklaşıyor ancak hiçbir noktada ona temas etmiyor. Her biri tek bir destek üzerine oturan bu yapılar hem estetik hem de yapısal olarak dikkat çekiyor. Baldakinler, katedralin gotik mimarisine modern bir yorum katıyor. Ayrıca, bu yapıların beton kullanımı, üretim sırasında salınan CO₂'nin zamanla yeniden emilmesini sağlayarak çevresel sürdürülebilirliğe katkıda bulunuyor. Domcenter, ziyaretçileri modern bir kafe ve kitapçı ile karşılıyor. Bu alanlar, katedralin doğu şapelindeki eski sakristi aracılığıyla ana ibadet alanına geçiş sağlıyor. İç mekânda, iki katlı, gezilebilir bir sergi alanı bulunuyor. Bu sergi hem analog hem de dijital formatlarda dini, litürjik ve kültürel içerikler sunuyor. Sergi vitrinlerinin tasarımı, "Einstein döşemesi" prensibine dayanıyor; bu, şekillerin tekrarsız ve kesintisiz bir şekilde bir araya getirilmesini sağlıyor.Bu yapı, kilisenin topluma daha açık ve erişilebilir olmasını sağlar. Ayrıca, katedralin daha önce kullanılmayan doğu cephesini canlandırarak, şehirle daha güçlü bir bağ kurmasına yardımcı oluyor.@peterhaimerl.architektur 📷 Edward Beierle, Gregor Graf @gregor_graf..devamı

Malzemenin ön plana çıktığı tasarım: Plumbago RestoranMexico City'de konumlanan Plumbago Restoran, yerel malzemelerin çağdaş bir dille kullanıldığı bir mekânsal kurgu sunuyor. Yarı saydam polikarbonat paneller, mahremiyet ile ışık geçirgenliği arasında bir denge oluştururken, iç mekanda açıklık hissini destekliyor. Açıkta bırakılan ahşap makaslar ve tuğla duvarlar, yapının taşıyıcı sistemini görünür kılarak malzeme dokusunu öne çıkarıyor. Yeşil öğelerin entegrasyonu, iç ve dış mekan arasındaki sınırları yumuşatırken biyofilik tasarım yaklaşımını güçlendiriyor. Ahşap ve pişmiş toprak gibi doğal malzemelerden seçilen mobilya ve aydınlatma elemanları, mekânın genel malzeme kurgusuyla uyum sağlıyor. Kısıtlı bir arazi üzerinde şekillenen proje, alan kullanımını optimize ederken geleneksel inşaat tekniklerini çağdaş bir perspektifle ele alıyor.__A design where the material is at the forefront: Plumbago RestaurantPlumbago Restaurant, located in Mexico City, offers a spatial setup where local materials are used in a contemporary language. Translucent polycarbonate panels create a balance between privacy and light transmission, supporting a sense of openness in the interior. Exposed wooden trusses and brick walls highlight the material texture by making the structural system of the building visible. The integration of green elements reinforces the biophilic design approach while softening the boundaries between indoors and outdoors. Furniture and lighting elements selected from natural materials such as wood and terracotta harmonize with the overall material fiction of the space. Taking shape on a constrained site, the project optimizes the use of space, while addressing traditional construction techniques with a contemporary perspective.Photos: @ariadnapolo.foto..devamı

Kesterson House, 1875 yılında inşa edilmiş olup, Melbourne'un St Kilda bölgesinde yer alıyor. Bina, bir dönem Powell & Glenn mimarlık ofisine ev sahipliği yapıyor. 2020 yılında yeni sahipleri tarafından satın alınan yapı, BUNSTON mimarlık firması tarafından aslına uygun şekilde yenileniyor. Yenileme sırasında, mevcut malzemeler mümkün olduğunca yeniden kullanılıyor; yıkılan duvarlardan elde edilen tuğlalar temizlenip yeniden örülüyor, orijinal pencere denizlikleri avluda basamak taşı olarak değerlendiriliyor. Yeniden düzenlenen iç mekânda, mutfakta el ile patine edilmiş siyah çelik dolaplar ve turuncu iç detaylar kullanılıyor, küçük bir misafir tuvaletinde İskoç kökenini yansıtan ekose duvar kâğıdı tercih ediliyor. Bunston Mimarlık'ın ilk tamamlanan projesi olan Kesterson House, firmanın tasarım anlayışını yansıtan özgün ve duyarlı bir dönüşüm örneği olarak öne çıkıyor.@bunston.studio📸 @tashatylee---- Kesterson House was built in 1875 and is located in the St Kilda district of Melbourne. The building was once home to the Powell & Glenn architecture office. In 2020, the building was purchased by the new owners and is being renovated by the BUNSTON architecture firm. During the renovation, existing materials are reused as much as possible; the bricks from the demolished walls are cleaned and rebuilt, and the original window sills are used as stepping stones in the courtyard. The remodeled interior includes hand-patinated black steel cabinets and orange interior detailing in the kitchen, and a small guest toilet with tartan wallpaper that reflects its Scottish heritage. Kesterson House, Bunston Architecture's first completed project, stands out as a unique and sensitive example of transformation that reflects the firm's design approach...devamı

TVNET Stüdyoları ve Haber Merkezi2022 yılında tamamlanan TVNET Stüdyoları ve Haber Merkezi, haber üretim sürecini mekânsal organizasyonla bütünleştiren bir kurguya sahip. YDKSTUDIO @ydkstudio tarafından tasarlanan proje, sınırlı alan içinde işlevsel ve esnek bir kullanım senaryosu oluşturmayı hedefliyor.Tasarım, haber merkezi ve stüdyoyu ayrıştırmak yerine, tek bir sistemin parçaları olarak ele alıyor. Çalışma alanlarının stüdyoya entegre edilmesiyle, haber üretim süreci ve yayın alanı arasındaki sınır belirsizleşiyor. Bu durum, hem operasyonel akışı destekliyor hem de yayın süreçlerine doğrudan etki eden bir iç mekân düzeni oluşturuyor.Mekânın önemli bileşenlerinden biri olan 10.000 ciltlik kütüphane, yalnızca bir arka plan öğesi olarak değil, bina genelinin erişimine açık bir köşe olarak kurgulanıyor.Fotoğraf: @sezeralcinkaya@tvnet__TVNET Studios and News CentreCompleted in 2022, TVNET Studios and News Centre has a design that integrates the news production process with spatial organisation. Designed by YDKSTUDIO @ydkstudio, the project aims to create a functional and flexible usage scenario within the limited space.Instead of separating the news centre and studio, the design treats them as parts of a single system. By integrating the workspaces into the studio, the boundary between the news production process and the broadcast area becomes blurred. This situation both supports the operational flow and creates an interior layout that directly affects the broadcast processes.The 10,000-volume library, which is one of the important components of the space, is designed not only as a background element, but also as a corner open to the access of the entire building.Photo: @sezeralcinkaya..devamı

@big_builds, Bhutan'ın ikinci uluslararası havalimanı olacak Gelephu Uluslararası Havalimanı için bir tasarım geliştirdi. Havalimanı, Gelephu Mindfulness City (GMC) master planının önemli bir bileşeni olarak planlanıyor. Arup, Cistri ve NACO iş birliğiyle geliştirilen proje, modüler ve diagrid ahşap bir yapı sistemi kullanılarak inşa edilecek. Yerel kaynaklı glulam ahşap ile oluşturulan yapı, Bhutan'ın geleneksel ahşap işçiliği ve oymalarından esinleniyor. 68.000 m² alana yayılan terminal, 2040 yılına kadar 1,3 milyon, 2065 yılına kadar ise 5,5 milyon yolcu kapasitesine ulaşmayı hedefliyor. @bjarkeingelsSürdürülebilirlik odaklı tasarım, fotovoltaik paneller, pasif iklim stratejileri ve doğal havalandırmalı avlular içeriyor. Terminalin merkezinde konumlanan Forest Spine adı verilen mekan, yolcular için yeşil alanlar, doğal yürüyüş yolları ve meditasyon alanları sunuyor. Projenin, 2025 Venedik Mimarlık Bienali'nde bir enstalasyon ile tanıtılması planlanıyor. Terminalin modüler ahşap çerçeve yapısı, gerektiğinde genişletilebilecek şekilde tasarlanıyor. Bhutan'ın sürdürülebilir kalkınma hedeflerine uyumlu olarak inşa edilecek havalimanı, doğal malzemeler ve enerji verimli tasarım ilkelerini bir araya getiriyor. Gelephu Uluslararası Havalimanı'nın 2029 yılında tamamlanması planlanıyor.__BIG @big_builds has developed a design for Gelephu International Airport, Bhutan's second international airport. The airport is planned as a key component of the Gelephu Mindfulness City (GMC) masterplan. Developed in collaboration with Arup, Cistri and NACO, the project will be built using a modular and diagrid timber construction system. The structure, created with locally sourced glulam timber, is inspired by Bhutan's traditional woodwork and carvings. Spread over 68,000 m², the terminal aims to reach a passenger capacity of 1.3 million by …..devamı

COOSH, vurucu detaylara sahip İskandinav minimalist tarzıyla dikkat çekiyor.Sivak+Partners Studio tarafından tasarlanan mağaza, Ukrayna'nın Odessa şehrinde yer alıyor. Tasarım, rahat bir mağaza ortamını ziyaretçilerin dikkatini çeken yüzeyler, malzemeler ve detaylarla harmanlıyor.Markanın İskandinav minimalist tarzı ve kısıtlı renk paletine sahip ürün yelpazesi mağaza tasarımını doğrudan etkiliyor. Bu bağlamda İskandinav kalıpları kırmızı çizgi olarak ele alınıyor. Sıcak tüylü malzemelerin soğuk ortamla kontrast oluşturduğu İskandinavya'nın köklerinden hareket ediliyor.Çeşitli dokulara sahip yüzeylerin her birine şenlik ateşini andıran LED yüzeyler eşlik ediyor. Rafların üst yüzleri ve askıların alt kısımlarına ek olarak bir duvar tamamen LED yüzeyden meydana geliyor. Şiddeti ayarlanabilir aydınlatmalar sergilenen ürünlere göre atmosfer değişikliğine olanak tanıyor.Tüm mekanlar özel tasarım mobilyalarla destekleniyor. Bu sayede alışılmış kalıpların dışında özgün bir alışveriş ortamı sağlanıyor. Ana mekanda yer alan tüylü dev kanepe, İskandinavya'da sıklıkla karşılaşılan çiftlikteki samanlıktan esinleniyor. Ahşap kaplama duvar yüzeyi de bölenin doğasını ve doğal yapılaşmasını yansıtıyor.@sivakpartners📸 @karev_interiorphoto..devamı

Mumbai'de MuseLAB @muse.lab tarafından tasarlanan Aquant showroom'u, geleneksel perakende mekan tipolojilerinden ayrılarak, geometrik kompozisyonlar ve tek tonlu yüzeylerle mekânsal bir deneyim sunuyor. Katmanlı hacimlerin oluşturduğu dinamik düzen, monolitik kütlelerin arakesitinde farklı perspektifler oluşturuyor. Yarı saydam ve kafesli cam cephe, iç ve dış arasındaki sınırları muğlaklaştırırken, kemerli giriş kütleler arasındaki geçişi vurguluyor. Üst üste binen dairesel teşhir birimleri, statik sergileme yöntemlerini aşarak ritmik bir sirkülasyon öneriyor. Farklı dokularla zenginleşen taş döşeme, mekânın yatay sürekliliğini pekiştirirken, tavanda gezinen halka formundaki aydınlatmalar, strüktürel unsurları bilinçli bir açıklıkla sergiliyor. MuseLAB'in tasarım yaklaşımı, showroom'u salt bir teşhir alanından öte, mekânsal keşfi teşvik eden bir kurguya dönüştürüyor. @aquant.global __Designed by MuseLAB @muse.lab in Mumbai, the Aquant showroom departs from traditional retail space typologies, offering a spatial experience with geometric compositions and monotone surfaces. The dynamic order of layered volumes creates different perspectives at the intersection of monolithic masses. The translucent and latticed glass facade blurs the boundaries between inside and outside, while the arched entrance emphasises the transition between the masses. Overlapping circular display units propose a rhythmic circulation, overcoming static exhibition methods. The stone flooring, enriched with different textures, reinforces the horizontal continuity of the space, while the ring-shaped lighting on the ceiling displays the structural elements with a conscious openness. MuseLAB's design approach transforms the showroom into a fiction that encourages spatial exploration rather than a mere display space. @aquant.global Photos Na…..devamı