Türkiye Hindistan’daki mirasına sahip çıkmalı
Dilimize pelesenk olmuş “bulunmaz Hint kumaşı” tabirinden anlaşılacağı üzere Hindistan deyince bir zamanlar aklımıza zenginlik ve şatafattan başka bir şey gelmezdi. Fakat bir sam yeli esti, Hindistan’a dâir hikâye zaman içinde tamamen değişti. “İngiliz’in bastığı yerde ot bitmez” derlerdi, nitekim zenginliğin ve lüksün merkezi Hindistan’a İngiliz çizmesi değince milyonlarca insan açlıktan kırılır hâle geldi. 900 yıllık İslam hâkimiyetine son veren İngilizler, Hindulara ön verip Müslümanları ikinci sınıf vatandaşlığa iterek bugünkü trajedinin de temellerini attılar. Bugün Hint Müslümanları tıpkı Batı Şeria’da yaşayan Filistinliler gibi daimi bir baskı ve aşağılanma ortamında hayata tutunmaya çalışıyorlar. Faşist Modi ile yükselişe geçen sertlik yanlısı Hindutva zihniyeti, Müslümanlara nefes aldırtmıyor. Hindistan’ın 900 yıllık İslam tarihi aynı zamanda bir Türk tarihi. Gazneli, Delhi ve Babür İmparatorlukları Türk imparatorlukları çünkü. Hint Müslümanlığı tıpkı Tac Mahal gibi bir Türk mirasını ifade ediyor. Başta TİKA olmak üzere Türkiye Cumhuriyeti ve kurumları, Tac Mahal’e ve Hint Müslümanlığına, ezcümle Hindistan’daki Türk mirasına sahip çıkmalı. Hindistan’ın bölünmesiyle başlayan süreci, Pakistan’ı, Bangladeş’i ve Hint Müslümanlarının bugünkü hal-i pür melâlini aslen Sind bölgesinin çocuğu olan Abdul Malik Mujahid ile konuştuk. Mujahid hâlihazırda Amerika’da Müslümanların 7/24 yayın yaptığı tek televizyon kanalı olan Muslim Network TV’nin başyapımcısı ve Müslüman ailelere eğitim materyali sağlayan Sound Vision'un lideri. Aynı zamanda Amerika merkezli insan hakları örgütü Justice For All (Herkes İçin Adalet)’in de başkanı...devamı
3 ay önce