Fransız felsefeci, göstergebilimci, edebiyat eleştirmeni, toplum teorisyeni Roland Barthes, “Modacılar, yazı dünyasının dışında yeni klasikler üretirler; onların kalemi kumaşlar, şekiller ve renklerdir,” der. İşte dünyaca ünlü yazarların perspektifinden edebiyatın moda üzerindeki gücü.

Erken saatlerde dışarı çıktığımızda havanın artık aydınlık olması, havaların ısınmasıyla tatil muhabbetlerinin artması, yeni tatil hayalleri, yapılan planlar... Kısacası bahçedeki ağaçlar kadar heyecanla karşılıyoruz yazı. O zaman bağıra bağıra “merhaba yaz, özlendin!” diyebilir miyiz?

Kış geldi diye içimizi karartacak değiliz. Kışın kasveti, sıkıcı giyinmek için mazeret değil. Koyu renkler giyip kalabalıklar arasında kaybolmak da canlı renklerle fark yaratmak da elimizde.

Dergiler toplumların yaşam biçimlerini yansıttığı kadar onların yaşam biçimlerini, siyasal koşullarını, düşünce dünyalarını inşa ediyor. Bilim, edebiyat, sanat, düşünce, akademi, müzik, kadın, moda, magazin, aile, ekonomi, çocuk derken hayatın tüm ilgi ve bilgi alanlarına yayılan çeşitli konularda çıkartılıyor dergiler. Batıda 17. yy’a memleketimizde 19. yy’a dayanıyor tanışıklığımız. Dergi çıkarmak bir yandan prestij iken bir yandan da bir derdi ortaya koyuyor. Bilgiyi kalıcıl…

Neden kıyafet giydiğimizi düşündünüz mü ya da ne zamandan beri giydiğimizi? İlk insanların ne giydiğini... Bu ay kıyafetin tarihine bir bakalım istedim. Modanın temellerinin nasıl atıldığını, insanların ihtiyaçtan nasıl icat çıkardığını merak edenler... Gelin kıyafetin keşfini birlikte öğrenelim.

Ünlü ressam Gustav Klimt ve modacı Emilie Flöge, tanıştıkları günden Klimt’in ölümüne dek 27 yıl boyunca sanat ve modayı bir araya getiren önemli çalışmalara imza attılar. İkilinin eserleri günümüzde de popülerliğini korumaya devam ediyor.

Bugün sizlerle sokakları denize açılan Moda'ya gidiyoruz. Anadolu Yakası'nın en kıymetli ve en gözde rotası olan Moda, sadece tarihi köşkleri ve mahallesiyle değil aynı zamanda lezzet noktalarıyla da kendisine çekiyor. Hafta sonunuzu Moda'da geçirmek istiyorsanız huzur dolu sokaklardan lezzetin kapısını aralayacağınız mekanları sizler için listeledim. İşte Moda'da gitmeyi sevdiğim mekanlar...

Koşuşturmalı, sıcaklardan kavrulmalı geçen yaz mevsimi, yerini rutin eylüle bıraktı. Okulların açılmasıyla hepimiz evimize döndük, kaldığımız yerden devam ediyoruz... Yeni bir döneme, vira bismillah!

Sabah uyandığımızdan akşam yatana kadar şu ya da bu şekilde, kim ne giymiş, ne yemiş ne içmiş, nereye, kiminle gitmiş bilgilerine istesek de istemesek de maruz kalıyoruz.

Mayıs ayı çok sıcak geçmediğinden kışlıkları kaldırma işi hazirana kalmış olabilir. Yaz gardıropları için heyecanlandığımız doğrudur. Rengarenk, tiril tiril giyinmeyi ne kadar da özledik değil mi? Kışlıkları kaldırıp yazlıkları çıkarma işi bir hafta sonunuzu tamamen alabilir ama olsun, yazlıklar dolaplara adeta sevinç ve neşe getireceğinden bu vakti harcamaya değer. Sadece kıyafetler değil; aksesuarlar, çantalar, şapkalar, ayakkabılar, sandaletler, terlikler hepsi hurçlard…

Rengarenk kalın paltolarımızı giyemedik bu kış. Giyemedik ama elimizden de düşürmedik. Ne olur ne olmaz diye taşıdık durduk, yanımızdan ayırmadık. Ama beklediğimiz olmadı, bu yıl kış gelmedi. Neyse ki bahar geldi. Bahar heyecan vericidir. Dağılır kasvet, uyanır bütün güzellikler; ağaçlar, kuşlar... İçini neşe kaplar güneş doğunca... Yaptığın her hareket eğlencelidir. Hazırlanıp dışarı çıkmak, temiz hava almak, arkadaşlarınla buluşmak, yalnız uzun bir yürüyüş yap…