Moda ve sanatı birleştiren başarılı ikili: Gustav Klimt ve Emilie Flöge
Ünlü ressam Gustav Klimt ve modacı Emilie Flöge, tanıştıkları günden Klimt’in ölümüne dek 27 yıl boyunca sanat ve modayı bir araya getiren önemli çalışmalara imza attılar. İkilinin eserleri günümüzde de popülerliğini korumaya devam ediyor.
Klimt, 1862 yılında Avusturya İmparatorluğu'nun Viyana yakınlarındaki Baumgarten köyünde, üçü erkek dördü kız olmak üzere yedi çocuğun ikincisi olarak doğdu. 1876 yılından 1883 yılına kadar Viyana Uygulamalı Sanatlar Üniversitesi’ne devam etti. 1877 yılında kardeşi Ernst de aynı okulda eğitim almaya başladı. İki kardeş ve arkadaşları Franz Matsch, 1880 yılına kadar birlikte çalışıp ‘Sanatçılar Kumpanyası’ adını verdikleri bir ekip olarak çok sayıda sipariş aldılar. Ek olarak öğretmenleri sayesinde Viyana'daki Kunsthistorisches Müzesi’nin duvar resimlerini yaptı. Ancak Gustav, profesyonel kariyerine ilk kez Ringstraße'deki büyük kamu binalarının iç duvar resimlerini ve tavanlarını boyayarak başladı.
Klimt, 1888 yılında Viyana Burgtheater’ın duvarına yaptığı resimler sayesinde Avusturya İmparatoru I. Franz Josef'ten Altın Liyakat Nişanı almaya hak kazandı. Ayrıca Münih Üniversitesi ve Viyana Üniversitesi'nin onursal üyesi oldu. 1892 yılında babası ve kardeşi Ernst’in ölümünden sonra ailesinin geri kalanını geçindirmek durumunda kaldı. Hayatında yaşadığı olaylar Klimt’in sanatsal vizyonunu da etkiledi ve kişisel tarzını oluşturdu. Antik Yunan ve Mısır (1891), Pallas Athene (1898) ve Nuda Veritas (1899) gibi bazı eserlerinde kullandığı sembolik figürler, 19. yüzyılın sonundaki tarzının karakteristik özelliği olarak karşımıza çıkıyor.
Klimt, 1890’lı yılların başında hayatının sonuna kadar kendisine eşlik edecek olan ve aynı zamanda baldızının kardeşi olan Avusturyalı moda tasarımcısı Emilie Louise Flöge ile tanıştı. 1891 yılında Emilie’nin ablası Helene, Klimt’in kardeşi Ernst Klimt ile evlendi. Klimt ve Emilie’nin birlikteliği de bununla birlikte başlamış oldu. Erkek kardeşi Ernst 1892 yılında vefat ettikten sonra Gustav, Helene ve ailesi ile bağlarını koparmadı. Klimt, o sıralar 18 yaşında olan Emilie ve ailesinin Attersee Gölü’ndeki yazlık evinde ailecek vakit geçiriyordu.
Emilie, 1874 yılında Avusturya’lı bir ailenin dördüncü çocuğu olarak dünyaya geldi. Emilie, Pauline ve Helene adında iki kız kardeşe ve Hermann adında bir erkek kardeşe sahipti. 1894 yılında ablası Pauline’in açtığı terzilik okulunda çalışmaya başladı. 1899 yılında Emilie ve Pauline bir terzilik yarışmasını kazandılar ve bir sergiye elbise yapmakla görevlendirildiler. Bu iş, Emilie’nin kariyeri için önemli dönüm noktalarından biri oldu. Emilie, 1904 yılından sonra Helene ile Viyana’nın önemli caddelerinden birinde Schwestern Flöge (Flöge Kardeşler) adında bir moda salonu açtı. Emilie ve kız kardeşi, Viktorya dönemi tarzında, bol desenli, kabarık kollu elbiseler tasarladılar. 1938 yılından sonra ortaya çıkan siyasi problemlerden sonra önemli müşterilerini kaybeden Emilie, moda salonunu kapatmak zorunda kaldı. 1938 yılından sonra evinin en üst katında kendi kurduğu küçük ofisinde çalışmaya devam etti. 1891 yılında Klimt ile tanıştıktan sonra hayat, ikisi içinde değişti.
Klimt, 1890’lı yılların sonlarından itibaren yazlarını, Flöge ailesiyle Attersee kıyılarında geçirdi. Manzara resimlerinin çoğunu burada yaptı. Resmetmiş olduğu manzaralar, figür resimleri dışında Klimt’in ilgisini çeken tek türdü. Gustav Klimt’e ait olan Attersee resimleri, diğer resimlerinin yanında azımsanamayacak nitelik ve sayıdaydı. Biçimsel açıdan bakıldığında manzara resimleri ve diğer eserler, aynı tasarım inceliğine sahipti. Attersee eserlerindeki derinlik o kadar etkili şekilde resmedilmişti ki Klimt’in bu resimleri çizerken teleskop kullandığına inanılıyordu.
Klimt’in kariyerinde zirvede olduğu dönemde resimlerinin çoğu altın varak içeriyordu. Daha önce Pallas Athene ve Judith I gibi eserlerinde de altın kullanmasına rağmen bu dönemde en popüler olan eserleri Adele Bloch-Bauer'in Portresi I (1907) ve Öpücük (1907-08) oldu. Avusturya Belvedere Galerisi’nde sergilenen Öpücük resminde, Emilie’nin tarzına çok benzeyen bir elbise giymiş olan kişinin Emilie Flöge olduğu düşünülmesine rağmen bu konu hiçbir zaman açıklığa kavuşmadı.
Klimt, 1907 ve 1909 yılları arasında kürke sarınmış kadınlara ait beş farklı tuval yaptı. Klimt’in kostümlere olan sevgisi, Flöge’nin tasarladığı kıyafetlere modellik yapmasından belliydi. Yaptığı resimlerde kullanmış olduğu desenler de bunu açıkça ortaya koyuyordu.
Klimt, Emilie’yi defalarca kez resimlerinde manken olarak kullandı. Bunların en bilinenlerinden biri olan ‘Emilie Flöge’ isimli tablosunu Emilie 28 yaşındayken yaptı. Tabloda Emilie’nin giydiği elbise tipik bir Reform elbisesiydi. Resimde, süslü spiraller, altınlar, görkemli ve özenle tasarlanmış bir kumaş deseni bulunuyordu. Kullanılan damalı motif, Flöge’ye ait çoğu elbisede yer almıştı. Bu tabloyu gören ve çok beğenen yüksek sosyetedeki birçok kadın, tasarım elbiseler ve yağlı boya portreler için Emilie ve Klimt’in ofislerine akın etti.
Emilie Flöge, kadın giyiminde farklı bir bakış açısı sunmayı amaçlıyordu. Flöge, kadınların korse gibi belli kalıplar içinde giyinmelerine karşı çıkarak buna uygun tasarımlar yapıyordu. Tasarladığı Reform elbiseleri ile moda endüstrisinin kalıplarını değiştirmeye çalıştı. Klimt de Flöge’nin başlattığı giyim reformunun destekçilerinden biriydi. Flöge’nin kreasyonlarında daireler, üçgenler, geometrik şekiller, çiçekler ve süslemeler vardı. Elbiseler A kesimde, dökümlü ve rahat olacak şekilde tasarlanıyordu. Flöge, bol kesimler ve rahat kalıplarla da şık olunabileceğini kanıtlamak istiyordu. Emilie’nin ilham kaynağı ise 1906 yılında korseye karşı çıkan modacı Paul Poiret’ti.
Gustav Klimt, 1918 yılında geçirdiği felç sonucu hayatını kaybetti. Son sözlerinin ise “Emilie’yi getirin.” olduğu söylendi. Ölümünden hemen sonra mirasının yarısı Emilie Flöge’ye, diğer yarısı ise ressamın ailesine kaldı. İkinci Dünya Savaşı sırasında Emilie’nin evinde çıkan yangında hem kendi giysi koleksiyonu hem de Gustav Klimt’in mirasına ait pek çok değerli eşya yok oldu.
Gustav’ın ölümünden sonra Emilie yalnız bir yaşam sürdü. 34 yıllık kariyeri, 1952 yılında vefat etmesiyle son buldu. Flöge, Gustav Klimt’in birçok resminde yer alan ve onun ilham perisi olduğu bilinen biriydi. Ancak Flöge aslından bundan çok daha fazlasıydı. Ünlü moda tasarımcısı, 1900’lerin en etkili Avrupalı tasarımcılarından biri olarak zihinlere kazındı. Gustav ve Emilie birlikte çalışarak moda ve sanatı birleştirdiler. Uzun yıllar birbirlerine hayat arkadaşlığı yapan ikili, bizlere de moda endüstrisi ve sanatın birleşiminden doğan önemli eserler bıraktılar.