Türkiye'nin köy ve kasabaları

Gölyazı

Geçmişte Apollon Krallığı’nın başkenti olan Gölyazı, Bursa’daki Uluabat Gölü üzerinde duran bir adacık. Karaya ince bir köprü ile bağlanan bu küçük kasaba, girişindeki "Ağlayan Çınar" ile karşılıyor ziyaretçilerini. Köye henüz giriş yaparken dahi bu isimle başlıyor hikâye… Mübadele dönemine kadar sakin bir Rum balıkçı köyü olan Gölyazı, o zamanlar "Apolyont" adıyla biliniyormuş. Eski Rum evleri, Aziz Panteleimon Kilisesi ve sahil kıyısındaki mütevazı oturma alanları burada mutlaka görülmesi gereken yerlerden. Yağışın arttığı dönemlerde göl suyunun yükselmesi nedeniyle aynı zamanda "Küçük Venedik" de deniyor buraya. Seyahat Acenteleri Birliği (JATA) tarafından belirlenen Avrupa’nın En Güzel 30 Kasabası listesinde Türkiye’den seçilen tek kasaba oluşuyla dikkat çeken Gölyazı’da tekne turu yapabilir, merkezindeki koca çınar altında saatlerce oturabilir ve bu sevimli, tarihi yerde şehirden yalıtılmış olmanın keyfini çıkarabilirsiniz.

Taraklı

İstanbul’dan iki saat uzaklıkta, Sakarya ili içerisinde bulunan Taraklı, Osmanlı Dönemi’nden kalma tarihi evleriyle bilinen küçük, sakin bir kasaba. Arnavut kaldırımlarıyla döşenmiş sokaklar arasında dolaşarak bu tarih kokan bölgeyi gezerken farklı bir zamana gitmiş gibi hissetmemek elde değil. Mimar Sinan’ın Kurşunlu Camii eseri, hemen yanında yer alan tarihi hamam, yaklaşık beş asırlık dev çınar ağacı, hanlar, değirmen ve müzeler Taraklı’da mutlaka görülmesi gereken yerler arasında. Buradaki oteller bölgeye özgü eski ahşap evlerden dönüştürüldüğü için binaların dokusunu inceleyip o havayı solumak dışarıdan gelenler için de mümkün.

Göynük

Göynük, Taraklı’ya 20 km uzaklıkta, Bolu sınırları içerisinde yer alıyor. Türk Anadolu kültürünü geçmişteki atmosferini muhafaza ederek günümüze taşıyabilmiş bir yer olan Göynük, zarif konaklarıyla misafirlerine görsel bir şölen sunuyor. Buraya adım atar atmaz sizi ilk karşılayan yer, Akşemseddin Türbesi oluyor. Türbenin hemen yanında Gazi Süleyman Paşa Camii ve Hamamı var, biraz ilerideki merkezde bölgenin sembolik bir yapısı olan Göynük Zafer Kulesi… Konakların içini yakından görme imkânı tanıyan meşhur Müderrisler Konağı, Akşemseddinoğlu Konağı, Postacılar Konağı ve Gürcüler Konağı gibi konaklar da mutlaka ziyaret edilmeli.

Akyaka

Muğla’nın Ula ilçesine bağlı bir kasaba olan Akyaka, son yıllara kadar küçük bir balıkçı mahallesi olarak biliniyordu. 1970’lerden itibaren bölge şehirlerinden gelen ziyaretçilerle turistik bir destinasyon hâline gelen bölge, Azmak Nehri, Akyaka Orman Kampı, Sakartepe Seyir Terası, plajları ve tekneleriyle âdeta bir cennet. Ağaçların ortasında, göl kenarındaki ışıklandırmalı çay bahçeleri ve etrafta dolaşan tekneleri ile Akyaka’nın kendine has bir atmosfere ve oldukça keyifli bir tınıya sahip olduğu rahatlıkla söylenebilir.

Kaleköy

Simena (günümüzdeki adıyla "Kaleköy"), Antalya’nın Kaş ilçesi sınırlarında yer alan ve yalnızca denizyolu ile ulaşılabilen, sessiz, sakin ve "saklı" bir köy. Kuş ve deniz seslerinin hâkim olduğu Kaleköy’de ilk yapılacak şeylerden biri; tekne turu ile birbirinden büyüleyici koy ve mağaraları görmek. Berrak suyun altındaki antik kent kalıntılarının görülebildiği bu koylarda tarihi merdivenler, kral mezarları ve kayıkhaneler bulunuyor. Tekneyle köye gelir gelmez göze çarpan Kaleköy Kalesi’ne ait surları yakından da görmek için izleyeceğiniz patika üzerinde görülmeye değer bir nekropol bölgesi de yer alıyor.

Cumalıkızık

Tarihi 1300’lü yıllara uzanan Cumalıkızık Köyü, Bursa’nın Yıldırım ilçesinde yer alıyor. Köyün tarihi ve orijinal dokusu bugün hâlâ dipdiri; öyle ki bölgede neredeyse hiç beton yapı yok; bütün evler tahta, kerpiç ve taştan yapılma. 2014 yılında UNESCO Dünya Miras Listesi’ne kabul edilmiş olan Cumalıkızık’ın yerel halkı da gerek yaşam şekilleri gerekse giyimleriyle bu bozulmamış yapının içerisindeler. Buraya özgü evlerin en güzel örneklerinden biri olan Küpeli Ev, aynı zamanda bir UNESCO Derneği Proje Uygulama Evi. Cumalıkızık Camii ve Hamamı, Cumalıkızık Müzesi ve Cumalıkızık pazarı buraya gelenlerin ziyaret etmeyi tercih ettikleri yerler arasında.

Adatepe

Yakın bir geçmişe kadar izbe bir hâlde olup bir grup doğasever tarafından keşfedilerek yeniden canlandırılmış bir köy Adatepe. Son yıllarda ise âdeta kentten köye göçmenin, şehir bunalımının bir simgesine dönüşmüş. Çanakkale’nin Küçükkuyu ilçesine bağlı olan bu küçük köy, doğal zenginliğinin yanında önemli tarihi yapılara da ev sahipliği yapıyor. Bunlardan biri, eskiden bir köy okulu olan ve bugün bir sanat atölyesi olarak faaliyet gösteren Taş Mektep. Bir diğeri ise özellikle mitolojiye ilgi duyanları oldukça heyecanlandıracak bir eser: adı İlyada Destanı’nda geçen Zeus Altarı.

Ayhanlar

Ayhanlar, Nevşehir’in Avanos ilçesindeki köylerden biri. Yerleşimin ilk kez 13. yüzyılda başladığı bilinen ve Çalık, Saçaklı ve Hırka Dağlarının eteğinde yer alan Ayhanlar, zamanla gelişerek bir kasaba hâline gelmiş. Avanos’un tek alevi köyü olan Ayhanlar, Büyük Ayhan ve Küçük Ayhan olarak ikiye ayılıyor ve bunların her birinde birer tarihi cami bulunuyor. Buradaki tarihi mezarlıkta bulunan bazı mezarların başlarında eski Türk geleneğindeki balbal taşları görülüyor. Aynı zamanda Ayhan Baba, Sülûk Baba ve Abdullah Baba Türbeleri de ilgilisi için birer hazine niteliğinde.