Türkiye'de mutlaka görülmesi gereken 5 göl
Dağları, ovaları, denizleri, doğal alanları, tarihi yerleri… Ülkemizin güzellikleri saymakla bitmiyor. O güzelliklerin arasında göller de bulunuyor. Farklı doğal olaylar sonucu oluşmuş göller, büyüleyici güzellikleriyle insanları kendine çekiyor, eşsiz özellikleriyle kendine hayran bırakıyor. Kimi kartpostallık görüntüler oluştururken, kimi başka bir yerde görülmeyecek ev sahipleriyle farklı yaşamları gözler önüne seriyor. Birbirinden farklı hikayesi olan, Türkiye’nin görülmesi gereken 5 ihtişamlı gölü, sizleri egzotik diyarlara çağırıyor!
Van Gölü, Van
Listemizin ilk sırasında Türkiye’nin en büyük gölü olan Van Gölü bulunuyor. Doğu Anadolu Bölgesi’nde yer alan göl, doğal güzelliklerinin yanı sıra tarihi ve kültürel açıdan büyük zenginliklere sahip. Van Gölü, suyunun sodalı olan yapısı ile Türkiye’nin ve dünyanın en büyük sodalı gölü unvanını elinde bulunduruyor. Birçok kuş türüne ev sahipliği yapan göl, her yıl İran’ın Urumiye Gölü'nden flamingo göçü alıyor. Van Gölü Havzası’nda bir süre konaklayan ve burada yavrularını büyüten flamingolar, gölün eşsiz manzarasına adeta renk katıyor.
Van Gölü’nün bir diğer önemli özelliği ise inci kefali balıklarının dünyada yalnızca burada yetişiyor olması. Tarih boyunca farklı medeniyetler tarafından sahiplenilmiş bölgede küçük adalar, özel turistik bölgeler yer alıyor. Gölde yer alan Akdamar Adası’ndaki kilise ve tarihi yapılar bu bölgelerden yalnızca biri. Ayrıca, ülkemizde ilk kez bir göl plajı, çevre ödülü olan Ulusal Mavi Bayrak ödülünün sahibi. Bu muazzam özelliklere sahip gölde, feribot iskelesinden gerçekleştireceğiniz seferler ile keyif verici bir göl gezisine çıkabilir, doğal güzelliklerin tadını çıkarabilirsiniz. Göl kıyısında konaklayarak güzel bir tatil yapabilir, farklı mutfak lezzetlerini tadabilirsiniz.
Tuz Gölü, Konya
Türkiye’nin ikinci büyük gölü olan Tuz Gölü, ülkemizin görülmesi gereken en önemli doğal güzelliklerinden biri. Adından da anlaşılacağı üzere göl, dünyanın en tuzlu ikinci gölü unvanını taşıyor. UNESCO tarafından Dünya Geçici Miras Listesi’ne eklenen göl, uluslararası kıstaslara göre A sınıfı bir sulak alan özelliğinde ve ülkedeki biyolojik çeşitliliğin korunması için önemli bir bölge niteliğinde. Zira göl; 85 tür kuş, 4 tanesi endemik 129 tür böcek, 15 tür memeli ve 38 endemik bitkinin evi ve gölde 6.000 kadar kuş yuvalama alanı bulunuyor. Kapalı bir havzaya sahip göl, beslenmenin azlığı ve sıcak havalar nedeniyle özellikle yaz aylarında küçülüyor ve suyun çekildiği yerlerde 30 santim kadar kalınlıkta tuz tabakası oluşuyor. Oluşan eşsiz görüntü ise görenleri kendine hayran bırakıyor. Doğal güzelliği ve büyüleyici manzaralarıyla yerli ve yabancı turistlerin akınına uğrayan gölün tek özelliği görsel güzelliği ve tuz ihtiyacını karşılaması değil. Göl suyunun tuzu, çamuru ve minerallerinden elde edilen sağlık ürünleri de turistlerin ilgi odağı oluyor. İç Anadolu Bölgesi’ne bir gezi düzenlemek istiyorsanız, ilk rotanız Tuz Gölü olabilir. Oradan Şereflikoçhisar ilçesindeki Alaaddin Camii’ni ziyaret edebilir, Hirfanlı Baraj Gölü’nde çeşitli su sporları aktivitelerine katılabilir, göl çevresindeki doğal plaj ve köylerde kamp kurabilirsiniz.
Uzungöl, Trabzon
Sırada Karadeniz seyahatlerinin odak noktalarından biri olan Uzungöl var. Trabzon’da bulunan göl, yamaçlardan düşen kayaların Haldizen Deresi’nin yolunu kapatmasıyla oluşmuş. Gölün bulunduğu alan, Türkiye’de yağmur ormanlarının bulunduğu bölge. Bu sayede yeşilin capcanlı tonları ile gölün mavisi adeta doğal bir zenginlik oluşturuyor. Kışın karlar ülkesini andıran manzarası, yazın yeşillerle süslü doğası, bazen de sislerin ardında kalarak bir cennet rüyasını andıran görünümüyle Uzungöl, dört mevsim yerli ve yabancı turistleri kendine çekiyor.
Turizm açısından gelişmiş bölge birçok aktivite imkanını da ziyaretçilerine sunuyor. Bölgede her yıl Ağustos ayında üç-dört günlük şenlikler düzenleniyor. Konserlerin ve etkinliklerin düzenlendiği festivalde yöresel yemekler de tadılıyor. Bölgede yapılan yamaç paraşütü, doğal güzelliği kuş bakışı izleme fırsatı sunulmakta. Ayrıca, ATV turu, heliski (helikopterli kayak), safari ve doğa yürüyüşü gibi aktiviteler de gerçekleştiriliyor. Yemyeşil doğanın bin bir güzelliğine doymak, şehir hayatından uzaklaşmak ve keyifli zaman geçirmek isterseniz, rotanızı Uzungöl’e çevirebilirsiniz.
Çıldır Gölü, Ardahan-Kars
Doğu Anadolu Bölgesi’nin en büyük tatlı su gölü olan Çıldır Gölü, görülmesi gereken diğer göllerden biraz farklı. Göl, lav akıntısı ve molozlar tarafından oluşturulmuş doğal bir set gölü. Gölün etrafındaki bitki yaşamı fazla gelişmiş değil. Herhangi bir bitki örtüsü bulunmadığından gölün etrafı yeşil ve doğal görünmüyor. Ancak Çıldır’ı diğer göller kadar muhteşem yapan şey, kış aylarındaki görünümü. Gölün yüzeyi kış aylarındaki soğuk hava nedeniyle donuyor ve 40-50 santim arasında bir buz kalınlığı oluşuyor. Gölün donan beyaz yüzeyi ile bütünleşen beyaz gökyüzü olağanüstü güzellikte bir manzara ortaya çıkarıyor. Donan göl, görsel şölen sunmanın yanı sıra göl yüzeyinde yapılan kızak gezintileri ile ziyaretçiler için adeta eğlence merkezi oluyor.
Çıldır Gölü, festivaliyle de ünlü. Bölgesel bir şenlik niteliğinde olan festivale, bölge halkı ve Azerbaycan, Kırgızistan, Gürcistan gibi ülkelerden yabancı turistler katılıyor. Çıldır Gölü Festivali, gölün muhteşem görünümü ve gölün etrafındaki yaylaların manzaraları ziyaretçilerini doğaya doyururken, Türkiye’nin dört bir yanından gelen sanatçılar, folklor ekipleri ve aşıkların katılımıyla ziyaretçilerine yerel atmosferi yaşama fırsatı sunuyor. Tüm bu özellikleriyle Çıldır Gölü, kış aylarında yapılabilecek iki-üç günlük bir kaçamak için eşsiz bir seçenek!
Manyas Gölü, Balıkesir Bandırma
Son durağımız ise Türkiye’nin kuş cenneti… Manyas Kuş Gölü, ülkemizin en önemli doğa harikalarından biri. Balıkesir ilçesinde yer alan göl, yer kabuğunda gerçekleşen çöküntü sonucu meydana gelmiş. Kuş çeşitliliği ile ünlü olan göl, adını bu özelliğinden almış. Hem kuşların üreme alanı olan hem de her yıl düzenli aralıklar belirli kuş türlerinin konakladığı gölde, Kuş Cenneti Milli Parkı yer alıyor. Buradan kuş çeşitliliğini görebilir, dürbünle kuşların hareketlerini inceleyebilir ve gözetleme kulesinde hem göl manzarasını hem de kuşları seyredebilirsiniz.
Gölün en çok ziyaretçi aldığı zaman ise kuşların göç mevsimi olan Eylül, Ekim ayları. Kuş türlerinin göçlerinin gerçekleşmesinin ardından gölde ördekler ve kışı bu cennette geçirecek olan bazı kuş türlerinin sesleri kalıyor. Manyas Kuş Gölü’ne Mayıs ayında gelirseniz, sizleri bu sefer bir veda değil, oldukça canlı ve umut dolu bir hikaye karşılıyor. Zira kışın göç etmiş olan kuş türleri bu tarihlerde tekrardan geliyor ve adeta kışın durgun olan gölü güzellik uykusundan uyandırıyor. Doğal güzellikleri ve egzotik havasıyla Manyas Kuş Gölü, canlı zenginliği ile sizlere alışılmışın dışında bir deneyim vaat ediyor.