Ünlü Rus besteci Çaykovski 46 yaşında Avrupa seyahatine çıkmaya karar verdiğinde herhalde İstanbul'da bir 24 saat geçireceğini aklına getirmemişti. 🇷🇺 🔎 ⠀ 📌Sanatçının İstanbul'a yaptığı ziyaretin ayrıntılarını, müzik tarihçisi Emre Aracı'nın “Çaykovski İstanbul'da" adlı araştırmasına borçluyuz. Rus bestecinin bu şehirde bıraktığı izlere mektup ve günlüğünden yola çıkarak daha yakından bakalım. ⠀ ⠀ 1886 yılında Tiflis'i ziyaret ederek son durağını Paris olarak planladığı Avrupa gezisine başladı. Tiflis'ten trene binerek Batum'u gezen Çaykovski buradan vapura bindi ve bir gün sonra Trabzon limanına vardı. Kısa bir süre de olsa Trabzon sokaklarında dolaşan besteci bir mektubunda buradan “rüya diyarı" olarak bahsedecekti. ⠀ ⠀ Nihayet Boğaziçi! Vapur Boğaz açıklarına yaklaşırken Çaykovski'nin hatıra defterinde “Öğle saatlerinde harika bir havada Boğaziçi'ne vardık. Harikulade bir güzellikte ve ilerledikçe daha da güzelleşiyor" diye yazıyordu. 🌿⛵
🙌Vapur Boğaz'ın serin sularında yüzerken bir Türk arkadaşı ona Boğaz'daki padişah saraylarını işaret ediyor, Çaykovski de adlarını not defterine kaydediyordu. Öğleden sonra Galata rıhtımı açıklarında manevra yaparken vapur oldukça sallanmıştı, kaptan İstanbul'da 24 saat geçirmeye karar verdi.⠀ ⠀ 🎒Çaykovski'nin ertesi sabah, bir rehber eşliğinde hızlı bir şekilde şehri gezdiğini öğreniyoruz: “Galata Kulesi. Sultan'ın Çinili Köşk'ü. Müze. Yorgunluk. Manzara. Çınar ağacı. Ayasofya. Köprü yakınlarında öğlen yemeği. Uzakta tezyinatlarla bezeli bir cami. Köprü yakınlarında bir kahvehane." ⠀ ⠀ 👉Ayasofya'nın heybeti ve güzelliği karşısında şaşırıp mutlu olduğunu söyleyen Çaykovski, İstanbul'un meşhur köpeklerinden şikâyetçidir: “Köpeklerden o kadar nefret ettim ki, cinslerine olan sevgimin yarısı gitti." Bu hızlı şehir turunun sonrasında, İstanbul'dan ayrılmadan önce Galata Köprüsü civarında öğle yemeği yiyip bir kahvehanede oturarak geminin hareket saatini bekleyen Çaykovski, 17 Mayıs günü akşamüzeri, Avrupa seyahatine devam etmek üzere, vapuruna bindi. Bir daha üç sene sonra geleceği İstanbul'a, o akşam defterine yazdığı şu cümleyle veda edecekti: “Harika, mehtaplı bir gece…"⠀