İBADETHANE 23 Yapı: Autobahnkapelle Mimar: Pascale Guignard, Stefan Saner Yıl: 1998 Konum: Uri, İsviçre
“Autobahnkapelle" (Otoyol Şapeli), mimar Pascale Guignard ve Stefan Saner tarafından tasarlanıyor. Otoyol ile Reuss nehri arasındaki dar alanda yer alan kübik şapel, bir tefekkür yeri olarak 1998'de ibadete açılıyor.
Şapelin hikayesi 1984 yılında, İsviçre'nin Uri Kantonu'ndaki otoyolda bir şapel inşa edilmesi için komite kurulmasıyla başlıyor. İsviçre Konfederasyonu'nun 700. yıl dönümü olan 1991'de şapelin açılması planlanıyor. Projenin kapsamı ve tam konumu ancak 1988'de netleşiyor. Bir “tefekkür yeri" hedefiyle 1996 yılında bir proje yarışması düzenleniyor. 362 proje arasından Pascale Guignard ve Stefan Saner'in tasarımı seçiliyor.
Şapelin tasarımında ilk günden itibaren yoldan geçen gezginlerin duraksayacağı, kilometre taşı olarak hatırlayacağı kapsayıcılık hedefleniyor. Mekanın her dinden ve kültürden, her türlü ziyaretçiye hizmet etmesi planlanıyor. İbadethane için kilise ve şapel gibi terimlerden kaçınılarak “tefekkür yeri" tabiri kullanılıyor. Bu bağlam bina tasarımını doğrudan etkiliyor.
Mimarinin ana teması ışık ve gölgeden meydana geliyor. 10*10*10 metre ölçülerinde küp şeklindeki binanın cephelerinin her biri eş 15 kare pencereye bölünüyor. Pencerenin çift cidarının arası, yeşil şişe parçalarıyla dolduruluyor. Yeşil şişeler hem içerden hem dışardan güneşin konumuna ve görüş açısına bağlı olarak ışık oyunları oluşturuyor. Akşam vakti ise iç mekan aydınlatması, küpün içeriden parlamasını sağlıyor.
20 metre uzunluğundaki avlu, çevre duvarları ve beton bankları ile gökyüzünün izlendiği korunaklı bir alan sunuyor. Merkez aksta uzanan çeşme, Reuss nehrine doğru akarak dingin atmosferi destekliyor.
Beton, cam ve alüminyum; dağlar ve otoyol arasındaki sıkışmış şekilde duran binanın dışarıdan sağlam bir görüntü sunmasını sağlıyor. İç mekanda kullanılan ham ahşap yüzeyler ise sıcak bir kullanım alanı tanımlıyor.
İç mekanın merkezinde kaide içindeki kristal parçalar yer alıyor. Kristaller, Bölgedeki Gotthard masifinin derinliklerinden çıkarılıyor. Cephede kullanılan yeşil şişe parçalarından daha kıymetli yansıtıcı ve parlak parça olarak herhangi bir dini motif bulunmayan iç mekanda öne çıkıyor.