"Biz bu dünyaya çile çekmeye ve pişmeye geldik..."Kemal Tahir

"Bizim yorgunluğumuz gövdemizde değil, ruhumuzda olsa gerek…"Kemal Tahir

"Şimdi biz İslam mıyız? Haşa! Biz İslam'ın el kiriyiz! Başımıza gelenler de hep bundan"Kemal Tahir

Esir Şehrin İnsanları, Kurt Kanunu ve Devlet Ana gibi önemli eserlerin yazarı Kemal Tahir'den 5 alıntı 📌Sizin en sevdiğiniz Kemal Tahir kitabı hangisi? ✍

Yazacağınız romanın plan ve projesini iyi yapınDünyaya romancı olarak bakın'Gerçek' 'Sade' 'Yalın' bir yaşama biçimi tercih edin

Toplumu tanımak için önce kendine, memleketi anlamak için önce evine döner insan.Kemal Tahir'in, kişisel tarihini doğduğu evin hikayesi üzerinden naklettiği bu otobiyografik roman, bize aynı zamanda imparatorluğun çatırtılarından milletin varlık mücadelesine uzanan çalkantılı yılları anlatıyor. İnsanın, kendisinden daha uzun ömürlü olan mülkiyet ile kurduğu ontolojik ilişkinin, mekanın poetik anlamlarını da gözeten taraflarıyla bir tür zaman nehrine dönüştüğü Bir Mülkiy…

Türk Edebiyatının bu büyük isimleri günümüz İstanbul'unda nasıl görünürdü? 🧐Yapay zeka resmetti 🖌1. Nazım Hikmet2. Sabahattin Ali3. Kemal Tahir4. Halide Edib Adıvar5. Ahmet Hamdi Tanpınar

"Bu dünyada, ne olduklarını hiç bilmeden, budala gibi"Kemal Tahir

“Öyleyse insanın, bilhassa sanatçının, gerçekle ilintisindeki ödev; değişmez gerçekler aramaya çalışarak imkansıza yönelmesi değil, değişmekte olduğunu bildiği gerçeklerden, belli tarihsel şartlar içinde faydalı, ilerletici, insanı açıklayıcı, zenginleştirici sonuçlar alabilmeye çalışmasıdır.”Bozkırdaki Çekirdek ile Türk modernleşmesinin belki de kurumsal anlamda en ilginç ve tartışmalı konularından olan Köy Enstitüleri'ne gerçeğin safında, insan ve coğrafyanın sınırlarını re…

Sonra hangi yol çıkarır bizi düzlüğe?

"Yaşamaktan usanıverdim bir gün apansız"

Toplumu tanımak için önce kendine, memleketi anlamak için önce evine döner insan.Kemal Tahir'in, kişisel tarihini doğduğu evin hikayesi üzerinden naklettiği bu otobiyografik roman, bize aynı zamanda imparatorluğun çatırtılarından milletin varlık mücadelesine uzanan çalkantılı yılları anlatıyor. İnsanın, kendisinden daha uzun ömürlü olan mülkiyet ile kurduğu ontolojik ilişkinin, mekanın poetik anlamlarını da gözeten taraflarıyla bir tür zaman nehrine dönüştüğü Bir Mülkiy…

Bir mücadele nerede başlar? Hürriyet duygusu ne zaman kan ve kemik kadar kati bir gerçek halini alır? Kemal Tahir, esir düşmüş payitahtın insanlarını işte bu çetrefil ve kaçınılmaz sorunun karşısındaki tutumlarına göre tasnif ediyor, tanımlıyor. Kaosun hüküm sürdüğü mütareke İstanbulu'na yönelttiği keskin bakışlarıyla şehrin sokaklarını tararken ne berduşları, aylakları, işbirlikçileri ne vatanseverleri ve kendisinden kahramanlık umulmayan kahramanları gözden …

Gerçeğin peşinden Türkçenin bütün imkanlarıyla doludizgin giden Kemal Tahir, bu kez “romantik bir başkaldırının soylu şövalyeleri” olarak bir tür klişe haline getirilen “eşkıyaları” konu ediniyor.Kitabı satın almak için tıklayın