Yaşadıkları ev içerisinde balık beslenen kedilerin bu balıklara yakın olabilmek için bütün yolları denemelerine artık şaşıramıyoruz.

İzmir'de bulunan bir müstakil evin bahçesine herkesin alışık olduğu Çit yerine alışmış dışında bir akvaryum sisteminin kurulması hepimize sürpriz oldu.

Ailesi ile birlikte akvaryuma giden bebeğin karşısında bulunan yunus ile bakıştığı anlar yüreklerimizi eritti.

Daha önce gördüğümüz zamanlarda fazla düşündüğü için balığın kafasının bu şekle büründüğüne inandığımız balığın kafasına daha önce bu kadar yakışan bir başlık olmadığına eminiz.

Bu ne saçma şarkıymış dedikten iki dakika sonra bizim şarkıya takıntılık tam olarak şu seviyededir.

Bir hayvanat bahçesinde bulunan, akvaryumun içinde bulunan su samurunu gelen ziyaretçilerin elleriyle besleyebilmesi için bir yöntem bulunmuş.

Rahatlatıcı balık videosu.. balık

Beslenirken ideal ve alışıldık yem tercihlerinden ziyada hiç beklenmedik bir biçimde balık yemeyi tercih eden kaplumbağanın kütüğünü sorgulamadık değil.

Uzun süre temizlenmemiş ve kirli olan bir akvaryumu temizlemek için insan gücü yerine midyeler kullanılmış. Bu videodan sonra bir daha midye yiyemeyeceğiz.

Aşırı tatlı akvaryum balıkları..

Herhangi bir tartışma sırasında özellikle erkek kardeşlerimizin bizleri sinirlendirebilmek için büyük bir çaba içerisine girişiyor oluşu her ne kadar zaman zaman bizlere anlamsız gelse de oldukça alışıldık bir durumdur.

Akvaryumda yüzen tombul yüzlü balıklar..

Ruhu dinlendiren balıkların görüntüsü..

Akvaryum uyku getirtiyor muydu?

Hepimizin kendimizi zaman zaman modumuzu düşük, üzgün, keyifsiz hissettiğimiz anlarımız olmuştur. İşte tam da böyle zamanlarda yanımızda bulunan bir bebeği sevmemiz tüm keyfimizi yerine getirecek, tüm bu ruh halinden bizleri kurtaracak yegane detaydır. Fakat bebek severken kendimizi bu duruma fazla kaptırıp, bebeğe karşı hafif hırpalayıcı bir hale bürünmemiz kaçınılmaz bir hal alabilmektedir.

Hepimizin zaman zaman anlamsız bir şekilde yapma ihtiyacı duyduğu ve bir şekilde edindiği bir hobi varsa o da bizler için kaçınılmaz bir durum olarak akvaryumda balık besleme hobisi olacaktır. Fakat daha önce bir balığın bu şekilde diğer bir akvaryuma transfer edilebildiğini denk gelmediğimizi söylemek çok da yanlış olmayacaktır.

Bir sosyal medya kullanıcısı ağzına kadar doldurduğu akvaryumu sadece saçının bir teli yardımı ile içmeye çalışıp, sırf bu amaç uğruna zamanının 60 saatini heba etmiş. Her ne kadar izlemesi bizler için keyifli olsa da bu videoyu izlediğimizde kocaman bir 'NEDEN?' sorusu zihnimizde canlanmıyor değil.

Eğer çevrenizde çocuğu olan bir tanıdığınız, abileriniz, ablalarınız veya küçük kuzenleriniz varsa sizlere çok aşina olduğunuza inandığımız bir olaydan bahsedeceğiz. Çevrenizde bulunan bu çocuklar ile kısa da olsa zaman geçirme fırsatı bulduysanız onların sahip olduğu üstün taklit yeteneğine tanık olduğunuzdan da oldukça eminiz.

Hepimizin babalarımızın bir özelliğiymiş gibi varsaydığımız, onların hayatlarının bir parçası haline geldiğini gördüğümüz bazı alışkanlıkları ve bazı hobileri vardır. Bu hobilerin başında, oldukça büyük bir kesime hitap eden balık tutma aktivitesinin geldiğini söylemek de çok da yanlış olmayacaktır. Babalarımızın bu aktivite için saatlerini hatta günlerini harcadıklarını görmek her ne kadar alıştığımız bir durum olsa da bu yöntemi görseydiler geçirdikleri bu zaman dilimi için oldukç…

Teknolojinin gelişmesi ile birlikte daha önce ulaşılması çok zor olan bazı şeyleri artık, günümüzde çok rahat bir şekilde ulaşabiliyor olma durumumuzun her ne kadar bizlere büyük bir rahatlık sağladığı hepimiz tarafından kabul edilen bir gerçek olsa da bunun yanı sıra zaman korkmanıza da yol açabiliyor. Teknolojinin bize sağladığı kolaylıklar arasında DNA testlerine ulaşma konusundaki rahatlığımızda sayılabiliyor olsa da izlediğimiz bu videoda herhangi bir DNA testine ihti…

Hayatın bir parçası olan tartışmalar, zaman zaman söz düellosuna dönüşebilir. Ancak bazen, bir tartışma anında aklımıza söyleyecek bir şeyin gelmemesi, karşımızdakine karşı hissettiğimiz duyguları ifade etme konusundaki zorluğumuzu ortaya koyar. Eve gidip yastığa başımızı koyduğumuzda ise içimizde 'keşke şöyle deseydim' diye düşünme hissiyatı bizi sarar. Bir tartışma anında, duygusal bir yoğunluk içindeyken, bazen en iyi ifadelerin bir türlü dilimize dolanamadı…

Soğuk sabah rüzgarları, evden çıktığınızda sizi derinden sarar, adeta içsel bir buzlu duvar gibi. Kapıyı kilitleyip, dışarı adım attığınızda, o anki soğuk hava dalgası sizi titretir, sanki doğanın size karşı oyun oynadığını hissettirir. O anki çaresizlik duygusu, hava soğuduğunda belirgin bir şekilde ortaya çıkar. İlk adımınızı atar atmaz, soğuk sizi karşılar, derinizi dondurur ve ciğerlerinizi keskin bir soğukla doldurur. Bu an, kıyafetlerinize daha fazla sarılma isteğini tetikler…