Bulut Sütunu Operasyonu

ÜMMÜHAN KEVSER KIPRAMAZ
Abone Ol

14 Kasım 2012'de İsrail, 7 yıl önce tamamen çekildiği ancak o günden beri abluka altında tuttuğu Gazze Şeridi'nde yaşayan Filistinlilere karşı “Bulut Sütunu Operasyonu”nu başlattı. Sonraki sekiz gün içinde 174 Filistinli öldürüldü ve 1000'den fazla kişi yaralandı. İsrail şiddetinin üzerinden yıllar geçmiş olsa da tarih tekerrür etmeye, işgal devleti doğru olmayan iddialarını, soykırımlarını ve insanlıktan uzak şiddetini bugün Gazze’de misliyle sürdürmeye devam ediyor.

İşgalci İsrail güçleri ile Gazze arasındaki gerilim, askerî operasyonun öncesindeki günlerde tırmandı. 10 Kasım 2012'de İsrail, bir askerî cipe düzenlenen saldırıya, Gazze'deki bir stadyumda futbol oynayan dört Filistinli genci öldürerek karşılık verdi. Her iki tarafın da günlerce süren roket atışları, İsrail'in kuşatma altındaki bölgenin iktidar partisi Hamas'a karşı resmî bir saldırı başlatmasına yol açtı.

İsrail'in hedef aldığı en önemli Hamas liderleri
Mecra

İsrail tarafından ''Hamas Hareketi Genelkurmay Başkanı'' olarak isimlendirilen ve İsrail'in en çok arananlar listesinde yer alan Ahmed Cabarî, 14 Kasım’da aracına düzenlenen hava saldırısında öldürüldü.

14 Kasım Çarşamba günü öğleden sonra İsrail ordusunun Hamas'ın askerî kanadının şefi 52 yaşındaki Ahmed Caberî'yi hedef alıp öldürmesi, resmî olarak Bulut Sütunu Operasyonu'nu başlatmış oldu. Geniş çaplı protestolara yol açan saldırının ardından İsrail ordusu, sivil mahallelerde silah saklandığını iddia ederek Gazze Şeridi'nde yerleşim alanları da dahil olmak üzere 20 noktayı daha vurdu. İlk gün aralarında BBC Arapça muhabiri Cihad Mişravi'nin 11 aylık oğlu Ömer Mişravî'nin de bulunduğu 10'dan fazla kişi öldürüldü.

Bir gecede Gazze Şeridi’nde yaklaşık 100 bölgeye hava saldırısı düzenleyen İsrail ordusu, operasyonun hedefinin Filistinli örgütlere ağır bir darbe indirmek ve İsrail’e yönelik gerçekleştirdikleri roket saldırılarına son vermek olduğunu açıkladı.

İsrail gece ve gündüz boyunca füze saldırılarına devam etti. Saldırılara misilleme olarak Hamas başta olmak üzere Filistin direniş gruplarından İsrail’e onlarca roket fırlatıldı.

Hamas: İslâmî bir izdüşüm
Mecra

İsrail saldırılarında henüz yaşını doldurmamış çocuğunu yitiren BBC Arapça muhabiri Cihad Mişravî, Gazze'deki Şifa Hastanesi'nde oğluna son kez sarılıyor.

Dönemin Mısır Başbakanı Hişam Kandil, Filistin halkıyla dayanışma göstermek amacıyla 16 Kasım'da Gazze'yi ziyaret etti ancak ziyareti için ayarlanan üç saatlik ateşkes uzun sürmedi; hem İsrail hem de Hamas, bir diğerini kısa süreli ateşkes sırasında sınırın üzerinden ateş açmakla suçladı. O gece İsrail, 75 binden fazla yedek asker çağırdı ve Gazze sınırı yakınında kara kuvvetlerini yığarak kara saldırısının eli kulağında olduğu izlenimini yarattı.

  • İsrail hükümeti, saldırıdaki hedeflerini Hamas hükümeti tesislerinin yanı sıra askerî olduğu iddia edilen hedefleri de kapsayacak şekilde genişletti ve 17 Kasım Cumartesi günü Hamas lideri İsmail Heniyye'nin ofislerini tahrip eden bir hava saldırısı düzenledi.

Dünya Sağlık Örgütü, Gazze'deki hastanelerin yaralılarla dolup taştığını ve ciddi bir ilaç ve tıbbî malzeme sıkıntısıyla karşı karşıya olduğunu belirterek saldırıları kınadı.

Saldırıların dördüncü gününde, İsrail ordusuna Gazze'de ne elektrik, ne benzin, ne hareket edebilen araç, hiçbir şey kalmaması çağrısında bulunan İçişleri Bakanı Eli Yishai gururla şu sözleri sarf etti:

Operasyonun amacı Gazze'yi Orta Çağ'a geri göndermektir, ancak o zaman İsrail önümüzdeki 40 yıl boyunca sakinleşebilir.


İsrail’in 8 gün süren operasyonunun maliyeti 75 milyar dolardı.

İşgal altındaki Batı Şeria'da yüzlerce Filistinli Gazze halkını desteklemek için gösteri yaptıysa da İsrail güçlerinin saldırganlığıyla karşılaştı; sonraki çatışmalarda onlarca kişi yaralandı.

Gazze Şeridi'ndeki bombardıman, hafta sonu boyunca İsrail donanmasının da bölgeye ateş açmasıyla devam etti.

Tanklara karşı taşlı mücadele: Birinci İntifada
Mecra


İsrail'in hava saldırılarından sonra evini kontrol eden bir Filistinli, 15 Kasım 2012.

İsrail saldırısında Sky News, ITN, Al-Quds TV ve Press TV'den gazetecilerin bulunduğu iki bina da vuruldu ve çok sayıda muhabir yaralandı. Sınır Tanımayan Muhabirler STK'sı İsrail'in eylemini kınadı ve Yabancı Basın Derneği, BM Güvenlik Konseyi'nin savaş bölgelerinde gazetecilere yönelik her türlü saldırıyı yasaklayan açıklamasına işaret ederek saldırılarla ilgili endişelerini dile getiren bir bildiri yayınladı.

18 Kasım günü, bir füzenin Cemal Mahmud Yasin el-Dalu'nun ailesinin evini yok etmesiyle Bulut Sütunu Operasyonu sırasındaki herhangi bir saldırıda gerçekleştirilen en yüksek ölüm oranına da tanık olundu. Beş çocuk ve bir yaşlı kadın da dahil olmak üzere aile üyelerinden onunun öldürüldüğü saldırılarda, başka bir yaşlı kadın da dahil olmak üzere ailenin iki komşusu öldürülmüştü.

Bulut Sütunu Operasyonu esnasında İsrail tarafından evine roket atılan polis memuru el-Dalu’nun Gazze’deki evine gerçekleştirilen saldırıda 12 kişi hayatını kaybetti.

İsrail daha sonra, sivillerin yaşadığı binaya yapılan saldırının kasıtlı olduğunu ve hedefin, saldırıda öldürülen polis memuru Muhammed el-Dalu olduğunu itiraf etti.

Sonraki birkaç gün içinde İsrail bombardımanı Gazze'de onlarca insanı öldürürken, kuşatma altındaki Filistinlilerin attığı roketler sonucu İsrail'de çok sayıda kişi yaralandı.

Saldırıların başlamasıyla ABD Başkanı Barack Obamaİsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu’ya olan desteğini ifade ederken, ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton da ateşkesi teşvik etmek amacıyla 20 Kasım Salı günü Tel Aviv'e gitti. Clinton, Netanyahu ile istikrarsız durumu tartıştı ancak Amerika tarafından "terörist" olarak tanımlanan Hamas ile görüşmedi.

Hâlid Meşal'e suikast girişimi
Mecra

ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton ateşkesi teşvik etmek amacıyla Kudüs’e giderek İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu ile görüştü, 20 Kasım 2012.

21 Kasım'da Mısır Dışişleri Bakanı Muhammed Kamil Amr ve Clinton, İsrail-Gazze çatışmalarında ateşkesin yerel saatle 21.00'de yürürlüğe gireceğini duyurdu.

Ateşkes, Clinton'un yanı sıra dönemin BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon'un da dahil olduğu saatler süren yoğun mekik diplomasisinin ardından gelmişti.

Operasyon süresince İsrail güçleri, Gazze Şeridi’nde 1500'ün üzerinde noktayı vurduğunu açıkladı.

İsrail saldırılarının ardından yüzlerce ev harabeye döndü.

Açıklamadan önce sınırın her iki tarafında da saldırılar yaşanıyordu. İsrail'de Tel Aviv'in merkezinde bir otobüse düzenlenen bombalı saldırıda üçü ağır 28 kişi yaralandı.

Tel Aviv’deki bombalama, son günlerde Gazze'de yaşanan sivil ölümlerinin, özellikle de el-Dalu ailesinin intikamının alınması çağrısında bulunan Hamas sözcüsü Sami Ebu Zuhri'nin onayıyla karşılandı. Buna karşılık İsrail bombaları karşı bölgeye yağmaya devam etti.

21 Kasım’da Tel Aviv’de bombalanan otobüs.

  • İsrail işgal güçlerinin nihayet ateşkesi kabul etmesinin ardından Gazze Şeridi sakinleri bir haftadan sonra ilk huzurlu gecesini yaşadı. Sekiz gün süren çatışmalarda 4 İsrailli ve 107'si sivil olmak üzere 174 Filistinli öldürülmüştü.

Netanyahu, güçlerinin Hamas'a acı bir darbe indirdiğini, binlerce roketi imha ettiğini ve çok sayıda "terörist komutanı" öldürdüğünü söyleyerek İsrail saldırısının başarılı olduğunu söylerken Hamas da Filistinlilerin kayıplarına rağmen zafer ilân etti.

Ateşkes anlaşmasına göre İsrail'in "Gazze Şeridi'ndeki kara, deniz ve havadaki saldırılarını ve bireylerin hedef alınması dahil tüm düşmanlıklarını durdurması" gerekiyordu. Aynı şey Filistinli gruplardan da isteniyordu. Ancak tarih bir kez daha kendini tekrar etmişti. İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki sivillere yönelik gerçekleştirdiği hunharca saldırıları ve devam eden ablukası, aradan geçen yıllara rağmen asla bitmedi; aksine artarak devam ediyor…

İsrail Gazze'den çekildi (mi?)
Mecra

Gazze, 2012.

Gazze, 2023.

Gazze, 2024.