Marul: Akıllıların yiyeceği
Pazar ve manavlar taze gözükmesi için marulun da içinde yer aldığı yeşilliklere çoğu kez kirli su serperler veya yeşillikleri kaplarına batırıp tezgâha koyarlar. Çoğu kez hep aynı suyu kullandıkları için de birindeki kir hepsine geçer. Bu, bazı zehirlerin yanı sıra dışkılardan bulaşan ekoli gibi ölümcül bakteriler bile olabilir.
Bu yazıyı seneler evvel yazmış olsaydık söze “marul ilkbaharda yetişen bir bitkidir” diye başlamak icap ederdi. Ancak artık bu cümlenin pek bir mânâsı kalmadı. Zira domatesten patlıcana, fasulyeden marula, biberden kabağa hemen pek çok sebze ve meyve için şu mevsimde yetişir demek imkânsızlaştı. Bu yüzden yeni nesil de neyin ne zaman ve hatta nasıl yetiştiğine dair hiçbir bilgiye sahip değil. Sadece ilkbahar veya yazın birkaç ayında yenilen pek çok şey artık her mevsimde girer oldu evlere. Bu hâl de yeni neslin tabiat ve mevsimlere yönelik tüm ilişkisini bozdu.
Asıl dert ise sadece kendi mevsiminde yenilmesi gereken ne varsa her mevsim yenilerek bedene zulmedilmesi ve hastalıkların bu nedenle de artış göstermesidir. Zira yazın yenilince vücudu serinleten gıdalar, kışın yenildiğinde uzuvları üşütüp hasta olmasına yol açabilirler. Tam tersi kışın yenilmesi gerekenler de yazın yenildiğinde vücudun hararetini artırarak dengeyi bozarlar.
- İnsana serinlik veren, susuzluğu gideren ve cildin rengini güzelleştiren marul ise ilkbahardan sonbahara dek neredeyse 7-8 ay yenilebilen bir yeşillik. Kimi küçük türleri baharın erken günlerinde sofraları şenlendirirken, kimi de yaz ve sonbaharı bekler.
Marulun duvar marulu, kıvırcık salata, sorgun filizli marul, acı marul, zehirli marul, yabanî marul ve dikenli marul gibi adlandırılan çok türü var. Ayrıca marul ailesi bir salata cinsidir.
Bütün salatalar sütlü bir özsuyla dolu olup, bu sütlü özsuyu onları diğerlerinden ayırır. Marul, kalori bakımından güçlü değildir. Ancak bol miktarda A, B, C vitaminleri ihtiva eder. Ayrıca demir, kalsiyum, sodyum, magnezyum, iyot, fosfor, manganez, çinko ve bakır gibi cevher (elementler) ihtiva eder. Tabiî ki tabii usullerle yetiştirilirlerse.
Vitamin zenginliğinden dolayı, gelişme çağındaki çocuklar, gençler ve hatta yaşlılar için çok yararlıdır.
Faydaları
"Büyük marul" denilen bir cinsinden çıkarılan özsuda öksürüklere iyi gelen bir madde var. Eskiden bu özsudan şurup yapılır, süt çocuklarının bronşitlerinde, öksürüklerinde ilaç olarak kullanılırdı. Bugün de bazı hazır ilaçların yapılmasında bu maddeden faydalanılmaktadır.
İyi bir iştah açıcı olan marul, iyi çiğnenirse bütün mide ve bağırsak yolunda bulunan salgı bezlerini çalıştırır, bol ifrazatta bulunmalarını sağlar. Böylece marul kendisi hazmolduğu gibi, beraberinde yenilen diğer besinlerin de çabuk ve kolay hazmolmasını sağlar.
Marul, dalak ve karaciğer tıkanıklığına ve sarılığa da iyi gelir. Ağır bir sarılığa yakalanmış kişi marul özsuyu kürü içer, bir de banyo yaparsa biiznillah kurtulabilir.
İdrar söktürücü, iç temizleyicidir. İdrar tutukluğunu da giderir. Sinirli kimselere ve üzüntülü olanlara sükûnet verir, rahat uyumalarını sağlar. Zeytinyağı içerisinde haşlanarak hazırlanmış marul lapası, yılancık, kan çıbanı, apse ve yanık üzerine konulursa çok faydalı olur.
Kimileri marulu cinsî arzuyu azaltan bitki olarak tarif eder. Ancak sağlık durumu sıkıntılı olmayanlar için böyle bir etkiden pek söz edilmez. Çünkü yenilen başka bir şeyde bunun etkisini yok ederek zaten denge sağlanır.
- Şayet uykusuzluktan yakınıyorsanız, bir miktar hafif ateşte pişmiş marul yaprağı yerseniz rahat bir uykuya kavuşabilirsiniz.
Tohumu da besin değeri ve tedavi edici yönünden marulun kendisi gibidir. Yumuşatıcı, yatıştırıcı ve gevşetici olması yanında, aşırı sinirlilik ve kronik uykusuzluk çekenlerin derdine derman olur.
Marul astım, boğmaca, kronik iç daralması, kalp çarpıntısı ve isteri gibi hastalıklara karşı da çok etkilidir.
Kirli Marula Dikkat
Pazar ve manavlar taze gözükmesi için marulun da içinde yer aldığı yeşilliklere çoğu kez kirli su serperler veya yeşillikleri kaplarına batırıp tezgâha koyarlar. Çoğu kez hep aynı suyu kullandıkları için de birindeki kir hepsine geçer. Bu, bazı zehirlerin yanı sıra dışkılardan bulaşan ekoli gibi ölümcül bakteriler bile olabilir.
Müşteriye taze göstermek için eklenen bu su, ürünün çok hızla çürümesine ve telef olmasına da neden olur.
Bu yüzden ıslak yeşillikleri asla satın almayınız.
Satın aldığınızda ya pek çoğunu çöpe atacaksınız, yahut da mikroplu ürünleri evinize getirip, bir şekilde o an veya daha sonra beklenmedik bir şekilde hastalanmanızı sağlamış olacaksınız.
Yani bütün bu salatalar veya yeşillikler, lağım sularının akıntısı, gübre ve benzerlerine bulaşmış ve kirlenmiş, bu yüzden de tifo, kolera, virüslü karaciğer hastalığı, amipli dizanteriler vb. hastalığın müsebbibi olabilirler. Onları çok dikkatle, bir saat kadar sirke yahut limon suyu katılmış suda bırakmak bu zararlarından bir ölçüde korur.
Marul Tohumu
Marulun yaprakları hep dört ana yönü işaret eder. Yani doğu, batı, kuzey, güneyi. Koparılmadığı takdirde eylüle kadar uçuk sarıçiçekli bir baş verme başlar ve bu hayli uzar. Sonbaharda beyaz uçlu siyah tohumlardan bir bulut oluşturur. Olgunlaşınca toplanır.