Bir metin arkeolojisi tasarımı
Tam bir anti Amerikan şiirdir “Birileri Amerika’yı Havaya Uçurdu” şiiri. Aynı zamanda kişiler, kavramlar ve tarihi olaylar galerisidir. İşte ben de zaten tam buradan hareketle yazmak istiyorum “Birileri Amerika’yı Havaya Uçurdu - Anti Amerikan Sözlük” isimli kitabımı. Ortaya Baraka’nın seçimleri üzerinden anti Amerikan bir isimler, kavramlar ve tarihi olaylar galerisi çıksın istiyorum.
İki metne “arkeolojik kazı” yapıp ortaya iki sözlük çıkarmak istediğim doğrudur. Metinlerden biri, Erzurumlu Âşık Sümmani ile Karslı Âşık Şenlik’in meşhur karşılaşmalarından hareketle yazmak istediğim resimli serbest sözlük.
Afro Amerikan şiirin büyük ismi Amiri Baraka’nın “Birileri Amerika’yı Havaya Uçurdu” başlıklı uzun şiirinin arkeolojisi. Düşünün bir. 11 Eylül saldırılarının üzerinden 1 yıl bile geçmemiş ve Baraka rahatsız edecek kadar üst perdeden şiirini yazıyor.
İslam dininin kevn, akid, ibadet, zaman tasavvuru, tasavvuf gibi meselelerinin neredeyse bütün ana başlıklarını bulduğumuz bu karşılaşma bana o ana başlıkları nasıl değerlendirdiğimi yazma şansı verecek. Yani son derece bireysel ve son derece “kendime göre” bir sözlük. İkincisi ise Afro Amerikan şiirin büyük ismi Amiri Baraka’nın “Birileri Amerika’yı Havaya Uçurdu” başlıklı uzun şiirinin arkeolojisi. Düşünün bir. 11 Eylül saldırılarının üzerinden 1 yıl bile geçmemiş ve Baraka rahatsız edecek kadar üst perdeden şöyle diyor:
“Diyorlar ki o bir terörist, bir / barbar / Araptır, / Afganistan’da / Bizim Amerikalı teröristlerimiz değildi / Klan ya da Dazlakların işi değildi / Veya zenci kiliselerini havaya uçuranların / Veya ölüm hücresinde bizleri diriltenlerin / Trent Lott değildi / David Duke, Giuliani / Schundler ya da emekli Helms değildi” Tam bir anti Amerikan şiirdir “Birileri Amerika’yı Havaya Uçurdu” şiiri.
Aynı zamanda kişiler, kavramlar ve tarihi olaylar galerisidir. İşte ben de zaten tam buradan hareketle yazmak istiyorum “Birileri Amerika’yı Havaya Uçurdu - Anti Amerikan Sözlük” isimli kitabımı. Ortaya Baraka’nın seçimleri üzerinden anti Amerikan bir isimler, kavramlar ve tarihi olaylar galerisi çıksın istiyorum. Kimdir mesela bu David Duke? Son seçimde Trump’a destek veren etkili bir beyaz ırkçı olmasının dışındaki özellikleri nelerdir? Döneminin kudretli CIA başkanı Helms ne naneler yemiştir? Hadi şiirin dikkat çekici dizelerinden birini alalım ele: “Kime benziyor İsa?” Bir yerden tanıdık geldi mi size bu soru? Bilmeyenlere hatırlatayım. Malcolm X, hırsızlık suçundan girdiği hapiste Nation of Islam cemaati ile tanışıp zihinsel bir dönüşüm yaşar malum.
Bu dönüşümün sonuçlarından biri, hapishaneye düzenli olarak gelip vaaz eden bir papaza sorduğu o soru olur: “İsa’nın teni ne renkti?” Papaz bu soru karşısında afallar. Malcolm X, Hazreti İsa’nın doğduğu bölge itibariyle en hafifinden “kara kavruk” bir cilde sahip olması gerektiğini, oysa beyaz adamın Hazreti İsa’yı zaman içerisinde kendilerine benzeterek “beyazlaştırdığını” anlatır papaza. Amiri Baraka’nın “kime benziyor İsa?” sorusu, en genel anlamda siyahilerin beyaz adamın ırkçı zihnini ispat için kullandığı bir metafordur. Bir başka dize: “Çinlilere afyonu kim kakaladı?” Hindistan’ı ve Çin’i sömüren ana organizasyonun adı The East India Company’dir malum. Başta İngiltere olmak üzere Amerika ve Fransa gibi diğer emperyalist ülkelerce de açıktan desteklenen bu vahşi şirketin canı Çin’in çaylarını sömürmeyi çeker. Çin, çay satışına karşı çıkınca ne olur dersiniz? TEIC, Çin’e Hindistan’da ürettirdiği gemilerce afyon getirir.
- Hapishaneye düzenli olarak gelip vaaz eden bir papaza sorduğu o soru olur: “İsa’nın teni ne renkti?” Papaz bu soru karşısında afallar. Malcolm X, Hazreti İsa’nın doğduğu bölge itibariyle en hafifinden “kara kavruk” bir cilde sahip olması gerektiğini, oysa beyaz adamın Hazreti İsa’yı zaman içerisinde kendilerine benzeterek “beyazlaştırdığını” anlatır papaza.
Çin halkını afyona bağımlı hale getirip afyon karşılığında çay almaya başlar. Çin hükümdarı, bin türlü uyarısına ve karşı çıkmasına rağmen kendisini dinlemeyen İngiltere’ye ve TEIC’e savaş açar. 1839’la 1842 arasında süren ve tarihe “Opium Wars”- “Afyon Savaşları” olarak geçen bu savaşta Çin, çok sert bir mağlubiyet yaşar ve bildiniz:
İngiltere, Amerika ve Fransa’ya geniş kapsamlı kapitülasyon tavizleri verip bir çeşit “köle ülke” hâline getirilir. Denilebilir ki “Birileri Amerika’yı Havaya Uçurdu” şiiri ile Baraka, 11 Eylül’ün hemen sonrasında bir ayna tutuyor Amerikan emperyalizmi tarihine. Diyor ki, “Aynaya bakarsan Dünya Ticaret Merkezi’nin niçin havaya uçurulduğunu bulman çok zor olmayacak. Aynaya bakarsan orada akıttığın kanları, aldığın canları, mahvettiğin hayatları göreceksin. Rüzgâr ektiğinde biçtiğin fırtınayı göreceksin orada.”
Ben de istiyorum ki uzun ve bol tekrarlı bir anti Amerikan tarih ortaya koymak yerine bunu bir metni kurcalayarak, o metnin sınırları içerisinde kalarak ve tam da kafama estiği gibi yazayım. Mümkün olabilecek mi? Sanırım ve inşallah evet. Buraya bir sosyal mesaj da bırakayım madem. “Metin arkeolojisi” denilen tekniğin uygulanabileceği son derece bereketli, kışkırtıcı metinler var. Bunu bir çeşit “modern şerh” gibi değerlendirip üzerine kalem oynatacak yazarları, şairleri, akademisyenleri bekliyor. Sosyal mesajımı da verdiğime göre, şiirin çok sevdiğim bir bölümünü aktararak bitireyim: Günes hiçbir yere gitmezken kimin ihtiyacı var fosil yakıtına Kredi kartlarını kimler yaptı Kim alıyor en yüksek vergi muafiyetini Irkçılıga Hayır Konferansı’ndan Çekip giden kim Malcolm’u, Kennedy’i ve kardesini kim öldürdü Kim öldürdü Dr King’i, kim böyle bir sey isteyebilir? Lincoln cinayetiyle de baglantıları var mı?