Zirvelerin kraliçesi: Mari
Pakistan’da itiraf etmem gerekir ki gerçekten de çok güzel şeylerle karşılaşmıştım. Bunlardan biri de bu yazıma konu olmasını istediğim Pakistanlılar tarafından zirvelerin kraliçesi olarak tanımlanan bir yer, Mari.
Mari’nin Doğuşu
Mari, Pakistan’ın başkenti İslamabad’ın 50 kilometre kadar kuzey doğusunda yer alıyor. Batı Himalaya Dağ Silsilesi'nin güneyinde bulunan Mari’nin yüksekliği ise yaklaşık 2300 metre. Pakistan’ın yerel dili Urduca’da "mari" kelimesi zirve anlamına geliyor.
Pakistan topraklarının da içinde bulunduğu büyükçe bir alanın İngiltere hakimiyeti altında olduğu dönemde, 19. yüzyılın ikinci yarısında İngilizler tarafından keşfedilen Mari toprakları, İngiliz birlikleri için bir dinlenme yeri olarak bu dönemde hızlı bir şekilde yerleşim yeri hüviyeti kazanıyor. Bugün bile Mari’de bulunan birçok yapı bu dönemin izlerini taşıyor.
Günümüze kadar ulaşan Kutsal Teslis Kilisesi olarak tercüme edebileceğimiz Holy Trinity Church ve Genel Posta Ofisi bunlardan sadece birkaçı.
- Britanya Hindistan’ına bağlı Pencap Hükümeti’nin yaz merkezinin 1876 yılına kadar burası olması Mari’nin çabucak gelişmesinde etkili olan sebeplerden biri olmuş.
Daha sonra burası yerini, bugün Hindistan sınırları içerisinde bulunan bir başka yere, Simla’ya bırakıyor. Fakat Mari öneminden hiçbir şey kaybetmiyor.
Buranın tanınmasında ve turistler tarafından ilgi görmesi de aynı dönemde, koloni döneminde başlıyor. Burada doğan çok sayıda meşhur kişi dolayısıyla daha İngiltere hakimiyeti döneminde burası çok sayıda turistin gelip gittiği bir yer konumuna yükseliyor.
1860 yılında Henry Montgomery Lawrence tarafından kurulan Lawrence Koleji ile de burası tam teşekküllü bir yerleşim yeri konumuna ulaşıyor.
Pakistan’ın kurulduğu 1947 yılına gelindiğinde hâlâ önemini koruyan Mari, bu dönemden sonra daha çok bir dinlenme yeri olarak günümüze kadar önemi korumayı başarıyor.
Kar Gören Bir Şehir
Pakistan’ın diğer şehirlerinden gelen insanlarla özellikle hafta sonları yoğunluğun yaşandığı bir yer konumuna geliyor burası, sebebi ise kar. Pakistan’ın diğer şehirlerinde çok da kar görmeye alışık olmayan Pakistanlılar, Mari’ye gelerek kar eğlencesinin bol bol tadını çıkartıyorlar. Böylece yaz ve kış, hem Pakistanlılar hem de yurtdışından ziyaretçileriyle Mari neredeyse hiç boş kalmıyor.
Mari denince akla gelenlerden biri de çeşitli siluetlerle yol kenarlarına yapılmış kardan adamlar.
Özellikle başında bekleyen çocuklar tarafından uzun uğraşlar sonucu yapıldığı belli olan kardan adamlarla burada ufak paralarla fotoğraf çektirebilir, harçlığını çıkartan çocukları memnun edebilir, hem de güzel bir Mari hatırası edinmiş olabilirsiniz. Ben de böyle yapmış, üç ufak kız kardeş tarafından bir yolun kenarına yapılan kardan adamla fotoğraf çektirmiş, çocuklarla güzel vakitler geçirmiştim.
Ümit ederim Pakistan da gün gelir artık saldırılarıyla anılan bir ülke değil de Mari gibi ve daha nice güzellikleriyle anılan bir ülke konumuna gelir. Ama daha da önemlisi, ülkesinin talihsizliğini en şiddetli şekliyle yaşayan bu ülkenin güzel çocukları ümit ederim çok daha güzel bir geleceğe kavuşurlar. Hatıra fotoğrafından bana kalan hatıra da tam olarak buydu diyebilirim.