Renklerin sokaklarında dans ettiği şehir: Lahor
Birbirinden renkli şehirleriyle gezginleriçin her zaman muhteşem bir durakPakistan. Her ne kadar Hindistan’ıngölgesinde kalsa da denizinden dağına,tarihinden kültürüne kadar hemen hemen herşeyi görülmeye değer. Bu görülmeye değer şehirlerininbaşında ise ülkenin doğusunda yer alan Lahoryer alıyor.
Pakistan coğrafyası aynı çatı altında birden fazla kültürü harmanlayarak kuzeyden güneye, doğudan batıya farklı kültürel lezzetler sunuyor. Biz de rotamızı Pakistan’ın doğusunda yer alan en büyük kentlerinden biri olan Lahor’a çevirdik. Lahor Pakistan’ın hem en büyük şehirlerinden biri hem de Pencap eyaletinin başkenti.
Lahor daha çok Hint kültürüyle yoğrulmuş bir kent.
Lahor daha çok Hint kültürüyle yoğrulmuş bir kent. Yemeklerinden günlük kültürel yaşam biçimine kadar pek çok şey neredeyse Hindistan’la aynı. Daha önce yaptığım Delhi ve Agra ziyaretlerimde gördüğüm ve Babürlüler dönemine ait eserler Lahor’da da bulunuyor. Kültürel bir ortaklık söz konusu diyebiliriz. Bu bölge Babürlüler zamanında ihya olmuş ve tarihi- kültürel miraslarının önemli bir bölümü de bu dönemde inşa edilmeye başlanmış.
Hindistan’da hayranlıkla gezdiğim eserlerin aynı mimari üslupla yapılmış olanlarını Lahor’da da gördüm ve bu durum heyecanımı kaybetmeme neden olmadı, aksine beni daha da heyecanlandırdı. Fotoğraf makinelerine biraz sıkıntı çıkarsalar da tatlı dille çözülemeyecek şey yok. İlk olarak Lahor kalesi ve ardından Badshahi Camii, birbirlerine oldukça yakın olan bu iki yapıyı yarım günde ancak gezebiliyoruz. Birbirinden kıymetli oymalar ve hayranlık uyandıran işlemeler ziyaretçileri büyülemek için hazır bekliyor.
Lahor kalesi ve Badshahi Camii’nden sonra Lahor müzesine geçiyoruz. Müze oldukça güzel ve görülmeye değer eserlerle dolu. Elbette çoğunluğu Babürlüler döneminden kalan eserler oluşturuyor.
Shalimar Bahçelerini mutlaka ziyaret etmelisiniz.
Lahor’u ziyaret edip, dünyanın en meşhur bahçelerinden Shalimar Bahçelerini görmeden dönmek olmaz. Zaten bu bölgede yani Babürlerin hüküm sürdüğü bölgelerde bahçe sanatı oldukça meşhur. Dünyada bir parça huzur bulmak için en doğru yer belki de burası. Havuzların ve birbirinden güzel yapıların içinde gezmek insana özellikle yoğun Lahor trafiğinden sonra büyük bir dinginlik veriyor. Lahor’un bir diğer önemli yeri ise İkbal Park.
Pakistan’ın en önemli şairi olan Muhammed İkbal adına yapılan bu parkta 62 metre uzunluğunda dev bir minare yer alıyor. Modern bir yapı olarak tarih ve doğayla iç içe bir geziden sonra İkbal Park’ı da görülecekler listemize eklemeliyiz. Ve Lahor geceleri! Hayır yanlış anlamayın gece kulüplerinden ya da eğlence merkezlerinden bahsetmiyorum. Keşmekeş içinde rengârenk Lahor sokaklarından tikalardan ve tandoorilerden bahsediyorum. Pakistan’a bilhassa Lahor’a gittiyseniz kendinizi bu renkli ve baharatlı dünyanın kollarına bırakmanız gerekli. Zira başka türlüsü bu şehirde size işkence gibi gelebilir.
Bu kadar renk ve baharattan söz ettiysek hemen yanı başında alışveriş duruyor demektir. Sokak arasının birbirinden güzel lezzetlerinin yanında oldukça uygun fiyatlara sizi bekleyen el işçilikleri ve kumaşlar da bulabilirsiniz.
Dünyanın bir ucuna da gitseniz yine insanla karşılaşıyorsunuz.
Pakistan denince, bilhassa Lahor denince elbette "şıngırdayan sanatın" birbirinden güzel eserleriyle karşılaşacaksınız. "Şıngırdayan sanat" ne mi? 1920’li yıllarda ortaya çıkan ve bugün artık Pakistan kültüründe önemli bir yer tutan ve hatta sosyal sınıfı işaret eden kamyon süsleme sanatı. İlk başta biraz garip gelse de, rikşalardan kamyonlara kadar uzanan pek çok araçta bu sanatın birbirinden güzel örnekleriyle karşılaşmanız mümkün.
Lahor, hayatın tüm renklerini içinde barındıran bir yer olarak her türlü bütçeye uygun konaklama ve diğer olanakları sunan bir şehir. Ve bu şehre veda ederken insanın içinde, tıpkı baharatlı yemekleri gibi bir tat bırakıyor. Lezzetli ve içinde ne ararsanız var…