Pasifik Okyanusu'nda harikalar diyarı: Galapagos Adaları
Galapagos Adaları belki de dünyadaki en ünlü yabani hayat gözlem duraklarından biri. Adaların eşsiz sarp yapısının Charles Darwin’in çığır açan doğal seleksiyon teorisine ilham olması şaşırtıcı değil. Katılaşmış lav oluşumu takımadalarda; kaktüs ormanları, gür bitki örtüsüne sahip yaylalar, turkuaz koylar, en saf haliyle tropikal kumsallar bulunuyor.
Eşsiz bir yabani hayat
- Ekvador’a bağlı ancak ülke kıyılarına 1000 km uzaklıkta bulunan Galapagos Adaları, Pasifik Okyanusu’nun doğusunda 13 büyük ve 6 küçük volkanik adadan oluşuyor.
Adaların her biri kendine has bir atmosfere, özgün bir tabiata ve eşsiz bir yabani hayata sahip. Tüm çeşitliliğiyle yabani hayat, adaların her yerinde ve her an gözlemlenebiliyor. Adalara ayak basıldığı anda garip bir şekilde korkusuz ve meraklı hayvanlarla yüz yüze geliniyor.
Burada tropikal ilkimde yaşayan penguenlerden parlak mavi ayaklı sümsük kuşlarına, gagalarını ustaca kullanan ağaçkakanlardan, buruşuk boğaz keselerini kırmızı balonlara dönüştüren fregat kuşlarına kadar her şey görülebiliyor.
Adalardaki sisli dağlık bölgelerde zamana meydan okuyan devasa kaplumbağaları seyrettikten sonra kristal berraklığındaki sularda snorkel yaparken deniz aslanlarıyla yüzülebilir ya da siyah katılaşmış lav kayalıklarında yürüyen tarih öncesi görünümlü deniz iguanaları yanında güneşlenirken, tüylerindeki dalga şekillerinden adını alan dalgalı albatrosların uçarken çizdikleri halkalar gözlemleyebilirsiniz.
Yüzme bilen deniz iguanaları
Adalardaki deniz iguanaları, yüzebilen tek kertenkele türü olarak biliniyor.
Bilim insanları, Güney Amerika’da yaşayan iguanaların milyonlarca yıl önce ağaç kütükleri ya da çeşitli enkaz üzerinde denizde yolculuk yaparak Galapagos’a gelmiş olduklarına inanıyor. Deniz iguanaları keskin dişleriyle kayalıklar arasındaki deniz yosunu ve algleri yiyerek yaşamlarını sürdürüyor.
Dev kaplumbağalar
Dev kaplumbağalar, Galapagos’un en sembolik türlerinden biri.
Galapagos adı da eski İspanyolca’da kaplumbağa kabuğuna atıfla kullanılan “semer” anlamındaki bir kelimeden geliyor.
150 yıldan fazla yaşayabilen bu devasa kaplumbağaların ağırlığı 270 kg’yi aşabiliyor.
Dans eden mavi ayaklı kuşlar
Adaların bir başka ünlü sakini ise mavi ayaklı sümsük kuşları. Adeta kur yaparak dans eden bu ilginç kuşlar, başlarını gökyüzüne çevirip kanatlarını açarak dikkat çekmeye çalışırlar. Adada ayrıca kırmızı ayaklı nazca sümsük kuşları da bulunuyor.
Su altında ayrı bir dünya var
Adaların çevresinde 50’den fazlası bölgeye has olan 400 farklı balık türü yaşıyor. İstiridye, mürekkep balığı, salyangoz ve ahtapotların da aralarında bulunduğu 800’den fazla yumuşakça cinsine ev sahipliği yapan sularıyla adalar, dalış tutkunları dışında deniz ürünleri sevenler için de eşsiz bir yer.
Adadaki volkanik hareketlilik sürüyor
Galapagos, volkanik adalardan oluşuyor.
Okyanus tabanından sızan lavların Galapagos Adaları’nı oluşturması 4 milyon yılda tamamlanan bir jeolojik süreç. Adadaki bazı yanardağlarda zaman zaman sismik hareketler ve patlamalar yaşanıyor.
Buradaki son volkanik patlamanın da 2009 yılının Nisan ayında yaşandığı belirtiliyor.
Korsanlar için bir cennet
- 16.yy’ın sonlarından itibaren İspanyol ticaret yolları boyunca korsanların varlığı sıradanlaşmıştı.
Galapagos Adaları, stratejik konumu nedeniyle o dönemde korsanlar tarafından sığınak olarak kullanılmaya başlanır. Adalarda tatlı su kaynağı bulunmasa da yemek bulmak için uygun bir durak olarak görülmektedir o dönemde. Ayrıca korsanlar, yağmaladıkları gemilerdeki tüm yükü yıllarca Galapagos Adaları’nda saklamışlar.
Adanın ziyaretçileri günden güne artıyor
1978 yılında UNESCO Dünya Kültür Mirası listesine alınan Galapagos Adaları’na, yılda 200 binden fazla ziyaretçi geliyor.
Coğrafi olarak adeta dünyadan izole edilmiş haldeki adalar, günümüzde uçak, gemi, ziyaretçi ve sakinleriyle dünyaya bağlanmış durumda. Adaların eşsiz doğasının korunabilmesi için elbette ziyaretçilere yönelik kısıtlamalar da var. Ancak Pasifik Okyanusu’nda ilginç türlerin buluştuğu harikalar diyarına ilgi günden güne artıyor