Güney Afrika gezi rehberi

Genel bakış

Güney Afrika Cumhuriyeti, Afrika kıtasının güneyinde yer alıyor. Diğerlerinden ayrı olarak bu ülkenin 3 farklı başkenti bulunuyor. Yürütme başkenti Pretoria, yasama başkenti Cape Town, yargı başkenti Bloemfontein. Başta Afrikaanca ve İngilizce olmak üzere toplamda 11 resmi dilleri bulunuyor. Toplamda 1.219.912 kilometrekarelik bir yüz ölçüme sahip olan ülkede yaklaşık 60 milyon kişi yaşıyor. Ülkenin bulunduğu coğrafya oldukça eski bir tarihe dayanıyor. Bulunan kalıntıların 3,5 milyon yıl önceye dayandığı biliniyor. Bu ön-insan yaşamından sonra Bantu grupları göç ederek Güney Afrika’ya yerleşmiş. Tarih boyunca birçok Avrupa ülkesi tarafından sömürülen Güney Afrika, 1931 yılında bağımsızlığını ilan etmiş. Yarı çöl iklimi ve subtropikal iklimin görüldüğü ülkeye yılın her döneminde gidebilirsiniz. Eğer doğal yaşamı gözlemlemek istiyorsanız kış aylarını, gezip eğlenmek, festivallere katılmak istiyorsanız da yaz aylarını tercih edebilirsiniz.

Nasıl gidilir?

Güney Afrika’ya gidebilmek için hava yolunu tercih etmeniz gerekiyor. Ülkemizden Cape Town ve Johannesburg’a aktarmasız uçuş bulunuyor. Yolculuk ortalama 11 saat civarında sürüyor. Ülkenin diğer şehirlerine ise aktarmalı uçuşlar mevcut.

Ülke genelinde ulaşım orta düzeyde. Otobüs hatları ile şehir içinde dilediğiniz yere gidebilirsiniz. Ancak ülkede en çok tercih edilen ulaşım türü özel araç. Otoyolları oldukça iyi durumda olan ülkede araç kiralayıp her yere kolaylıkla gidebilirsiniz.

Görülmesi gereken yerler

Ülke hem doğal hem tarihi hem de kültürel yerleri ile muhteşem bir gezi destinasyonu.

Masa Dağı Milli Parkı

Ülkenin en çok turist çeken yerlerinden biri olan Masa Dağı Milli Parkı, adını aldığı Masa Dağı üzerinde bulunuyor. UNESCO koruması altında bulunan bu bölge, eşsiz doğasıyla ünlü. Bir masayı andıran zirvesi nedeniyle bu adı alan bölge, nadir bitkilere ve muhteşem bir manzaraya sahip. Burada doğa yürüyüşleri yapabilir, helikopter turları ile muhteşem manzarayı kuş bakışı izleyebilirsiniz.

Krugers Milli Parkı

Vahşi yaşam öyle her yerde denk gelebileceğiniz bir şey değil. Günay Afrika’daki Krugers Milli Parkı, size bu imkanı sunuyor. Yaklaşık 20 bin kilometrekarelik devasa bir alan üzerinde yer alan milli parkta, birbirinden farklı vahşi hayvan yaşıyor ve dillere destan bir doğaya sahip. Burada kamp yapabilir, safari turuna çıkabilir ve keşif yürüyüşlerine katılabilirsiniz.

Ümit Burnu

Cape Town’un yaklaşık 70 km güneybatısında bulunan muazzam güzellikteki Ümit Burnu, ülkenin doğal güzellikleriyle meşhur yerlerinden biri. Atlantik ve Hint Okyanusu’nun birleştiği noktada yer alan Ümit Burnu, ülkenin simgesi olan deniz fenerine ev sahipliği yapıyor. Burada deniz ve balıkçılık turlarına katılabilir, yamaç paraşütü yapabilir, kumsal ve doğa güzelliklerinde fotoğraflar çekilebilirsiniz.

Robben Adası

Robben Adası, ülkenin tarihi yerlerinden biri. 20. yüzyılın en karanlık dönemlerinde ırk ayrımcılığının merkezi olan adada, Nelson Mandela gibi birçok aktivist burada uzun yıllar hapis yatmış. Kötü bir geçmişe sahip ada günümüzde müze ve anıt olarak kullanılıyor. Burada tarihi atmosferi hissedebilir, rehberlerin anlatacağı can alıcı hikayeleri dinlerken kendinizi o zamanda hissedebilirsiniz.

Boulders Beach

Boulders Beach hem doğallığı hem de canlı popülasyonu ile Güney Afrika’da kesinlikle görmeniz gereken yerlerden. Turkuaz rengi suları ve beyaz kumsalları ile hayran olunası bir doğal güzelliğe sahip olan plaj, birçok penguen türünün doğal yaşam alanı. Burada denize girebilir, güneşin tadını çıkarabilir, penguenlerin doğal yaşamlarını gözlemleme fırsatı bulabilirsiniz.

Cango Mağaraları

Dünyanın en büyük mağaralarından biri olan Cango Mağaraları, yer altında suların ve diğer doğal etkenlerin oluşturduğu kayaların çökmesi sonucu binlerce yılda oluşmuş. Farklı boyutlara ve şekillere sahip mağaralar, ışıklandırmaları ile gizemli bir atmosfere ve muhteşem güzelliklere ev sahipliği yapıyor.

İnsanlığın Beşiği

Arkeolojik öneme sahip 600’e yakın mağaradan oluşan İnsanlığın Beşiği isimli bölge, ülkenin turistik yerlerinden. Milyonlarca yıl önce yaşamış insan ve hayvan fosilleri bulunan bölge, ortalama 474 kilometrekarelik bir alanı kaplıyor.Burada milyonlarca yıl önce yaşamış insanlara ait tarihi öğrenebilir, tarihi bir gezi yapabilirsiniz.

Cape Point

Cape Town’da yer alan Cape Point ülkenin simge yerlerinden biri. İki okyanusun birleştiği yer olarak bilinen Cape Point, doğası ile ziyaretçilerini büyüleyen bir yer. Eşsiz plajı, bitki ve hayvan popülasyonu ve harika manzaraları ile en çok turist çeken Cape Point’te yürüyüş yapabilir, manzaraların fotoğrafını çekebilirsiniz.

Nizamiye Külliyesi

Güney Yarımkürenin en büyük cami kompleksi olan Nizamiye Külliyesi, görmeniz gereken yerler arasında. Selimiye Camii ile aynı plana sahip olan cami, Osmanlı mimarisini yansıtan bir yapı. Bünyesinde cami, okul, sergi salonu, mezarlık, klinik ve Pazar bulunan cami kompleksini gezebilir, muhteşem mimarisini görebilirsiniz.

Apartheid Müzesi

Ülkenin en çarpıcı ve anlamlı müzelerinden Apartheid Müzesi’nde ırk ayrımının yükselişini ve bitişini sergileniyor. Ülke tarihine rağmen birlik ve beraberliğin simgesi olan müzedeki eserleri görebilir, ülke tarihiyle ilgili bilgiler edinebilirsiniz.

Waterfront Cape Town

Dünyanın en turistik ve kabalık limanlarından biri Waterfront Cape Town, her yıl milyonlarca turist ağırlıyor. İçerisinde restoranlar, oteller, bireysel satıcılar, tarihi yapılar, müzeler ve ünlü iki okyanus akvaryumu yer alan limanda harika vakit geçirebilirsiniz.

Ne yenir?

Güney Afrika mutfağında genel olarak Hollanda, Fransa ve Hint mutfağından etkilenilen tarifler yer alıyor. Ülkenin yemeklerinde genel olarak et ve bakliyat ürünleri kullanılıyor. Kuzu eti, çeşitli baharatlar ve bol köri baharatı ile hazırlanan bir güveç olan bobotie, ülkenin en geleneksel yemeklerinden biri. Biltong, deneyebileceğiniz geleneksel yemeklerden. Sığır, devekuşu veya kudu gibi hayvanların etinin kurutulması ile yapılan yemek oldukça farklı bir lezzet. Kuzu ya da sığır etinin mevsim sebzeleri eşliğinde pişirilmesiyle hazırlanan tomato bredie, et yemeği severseniz deneyebileceğiniz yemeklerden biri. Reçel ve Hindistan cevizi ile doldurulan turta olan hertzoggie, canınız tatlı istediğinde yiyeceğiniz yiyeceklerden. Cape Town’a özgü rooibos çalısının yapraklarının kurutulması ile elde edilen rooibos çayı ülkenin en geleneksel içeceklerinden biri.

Ne alınır?

Güney Afrika’da birbirinden şahane hediyelik eşya mevcut. Ülkenin geleneksel kıyafetlerinde kullanılan shweshwe kumaşları alabileceğiniz en güzel ve zarif hediyeliklerden. İndigo boya ile renklendirilen shweshwe kumaşlarıyla yapılan elbise, bluz, gömlek, pantolon ve şal gibi sayısız ürün alabilirsiniz. Ülkedeki geleneksel festivallerde kullanılan vuvuzela adlı çalgı aleti en güzel Güney Afrika hatıralarından. Spor tutkunları tarafından giyilen, elle kesilmiş ve elle boyanmış bir baret olan makrapa, alabileceğiniz ilginç hediyeliklerden. Eğer çevrenizde futbol tutkunu bir sevdiğiniz varsa muhteşem bir hediye. Ülkenin meşhur lezzetlerinden rooibos çayında da alabilir, evinize döndüğünüzde fotoğraflarınıza bakarken yudumlayabilirsiniz. Seramik, sepet ve deri eşyalar da ülkede en çok tercih edilen ürünlerden.

Ülkenin ünlüsü

Güney Afrika denince akla ilk gelen şey hiç şüphesiz doğal güzellikleri. Ülkenin her bir köşesi kartpostallık manzaralara sahip. Ülkenin spor etkinliklerinde önde faaliyet göstermesi de en belirgin özelliklerinden. Çünkü burası futbol, rugby ve kriket gibi sporların dünya kupalarına ev sahipliği yapan tek ülke. Ülkede hediyelik olarak fazlaca satılan vuvuzela, en ünlü değerlerinden biri. Bu geleneksel çalgı, ülkeyi temsil eden neredeyse her etkinlikte kullanılıyor. Ünlü sinema sanatçısı Charlize Theron, ülkenin ünlü kişilerinden. En iyi kadın oyunculardan biri olan Theron, Güney Afrika doğumlu. Bu derece güzel bir ülkenin ne yazık ki ırkçılık gibi kötü bir ünü de var. Tarihte birçok ırkçılık olayına şahit olan ülke, siyahilerin yaşadığı zulümlerle anılıyor.

Ülkenin efsanesi

Güney Afrikalılar da Antik Mısırlılar gibi korkunç tanrılara sahip olan toplumlardan biri. İnanlarına göre, Ammit isimli bir tanrıça varmış. Hırlayan, hırıldayan, et yiyen bu tanrıça, firavunlar döneminden kalma korkunç hayvanlardan biriymiş. Bedeni kısmen aslan, kısmen su aygırı ve timsahtan oluşan dişi kötü ruhmuş. Ammit tanrıça olarak ölenlerin terazilerini kontrol edermiş. Adalet terazisinde dengesiz bulunanlar için göksel cezayı verir, anında ölümü simgelermiş. Yakın zamanda ölenlerin ruhları eğer diğer dünyada da aynı kötülüklere devam ederse, onların ruhlarını yer ve sonsuza kadar yok edermiş. Öldükten sonra Ammit’in gazabına uğramak istemeyen yerliler, bunun için iyiliklerde bulunurmuş.