Bütün ihtimalleri misafir eden bir şehir: Londra
Bir şehre tatil için seyahat edeceksenizbeklentiniz ne olur? Tarihi doku, müzeler,sokak festivalleri, alışveriş, kahvenizi alıp piknikyapabileceğiniz devasa parklar, alternatifalışveriş seçenekleri, farklı mutfak deneyimleri...Köklü tarihi, yapıları, gelenekleriyle kraliyetinbaşkenti Londra, kuşkusuz bunları ve dahafazlasını tecrübe edebileceğiniz en uygunalternatif.
Müzeci turist
Her yıl milyonlarca turistin ziyaret ettiği Londra’da herkesin aradığı şeyi bulabileceği onlarca seçenek mevcut. Londra’yı farklı yapan sanatın, mimarinin, doğanın iç içe olduğu aynı zamanda yaşayan, hareketli, rengarenk bir metropol olması. Sizler için farklı turist zevklerine göre bir rehber oluşturmaya çalıştık. Öncelikle şunu belirtelim, Londra’da devlet müzelerinin girişi ücretsiz, isterseniz çıkarken bağış yapabiliyorsunuz.
British Museum: Sadece Londra’nın değil dünyanın en önemli müzerinden biri, 4 milyondan fazla tarihi esere ev sahipliği yapıyor. Özellikle sanat tarihiyle ilgileniyorsanız vaktinizin büyük bir kısmını buraya ayırmalısınız.
Victoria & Albert Müzesi: Dünyanın en büyük dekoratif sanat müzesi. Görsel sanatlar ve endüstriyel ürünler ilginizi çekiyorsa burası bir vaha. 4,5 milyondan fazla seramik obje, oyuncak, fotoğraf, tekstil ürünü, geleneksel el sanatları örnekleri koleksiyon içerisinde yer alıyor.
Natural History Museum: İnsanlık Tarihi müzesi olarak da anılmaktadır, 4 bölümden oluşuyor. Teknoloji, uzay, doğa, bilim ilginizi çekiyorsa, burayı atlamayın.
Tate Modern: Dünyanın en önemli ve popüler modern sanat müzelerinden biri. Katlar ve bölümler sanat akımlarına göre ayrılmış, 1500’den fazla eseri barındırmakta. Aynı zaman da süreli sergilere de ev sahipliği yapıyor.
Gurme turist
İngiltere mevzu bahis olunca herkesin aklına "fish and chips" ve klasik İngiliz kahvaltısı gelir. Tabii ki klasiklerin yeri ayrıdır fakat Londra tam bir gurme başkenti, dünyanın tüm mutfaklarının en iyi örneklerini bulabilirsiniz. Yeme içme konusunda alternatif akımları seviyorsanız, yenilikçi ve deneysel mutfak tecrübeleri de edinebilirsiniz.
Organik, raw, vejetaryen beslenenler için birçok seçenek mevcut, ayrıca marketleri de bu açıdan çok zengin. Mutlaka organik ve vegan bölümüne göz atmalısınız.
Londra’ysanız ve yeme içmeye düşkünseniz Borough Market’e uğramadan dönmeyin. Burası envai çeşit ürünün satıldığı gurme market, ayrıca pazarın sonunda farklı tatlar deneyebileceğiniz minik büfeler, kafeler mevcut. Alternatif arayanlara bir diğer seçenek, açık salaş alanda devasa kazanlarda yapılan, dünyanın her yerinden yemeği bulabileceğiniz Camden Market. Ayrıca Londra’da hızla artan üçüncü nesil kahvecilere de listenizde yer vermeyi unutmayın.
Alışverişçi turist
Eğer bir alışveriş tutkunuysanız doğru yerdesiniz, her bütçeye göre zevkli ürünler bulmak mümkün, lüks markaların koleksiyon ürünlerine ya da butik mağazaların tamamen el işçiliği tasarım ürünlerine ulaşabilirsiniz ya da Londra merkezli ünlü zincir mağazalardan uygun fiyatlı alışveriş yapabilirsiniz. Harrods ve Selfridges Londra’nın simgeleşmiş iki büyük alışveriş merkezi, vitrin tasarımları müzeleri aratmıyor, alışveriş yapmasanız dahi gezme listenizde olmalı. İçerisindeki kafelerde İngiliz usulü çay saati yapmak pek keyifli. Oxford Street ve Carnaby Street yine en ünlü alışveriş sokaklarından ikisi.
Dinlenmeci turist
Londra için birçoklarından, kısa süreli tatillerdense şehrin yerlisiymişçesine yaşayarak keyfinin sürülebileceğini duymuşsunuzdur. Hyde Park’ta kısa bir yürüyüş sonrasında hava güzelse bisiklet veya şezlong kiralayarak, kuğuları ve sincapları besleyip adeta Londralı gibi bir öğleden sonra geçirmek mümkün. Londra’nın bakımlı yemyeşil şehir parkları, gün içerisinde mola vermek için de çok uygun. Regent’s Park, St. James Park, Green Park, Kensington Gardens yine şehrin içinde yeşilliğin ve doğanın tadını çıkarabileceğiniz, piknik yapıp sakince vakit geçirebileceğiniz parklardan birkaçı. Sonrasında da meşhur İngiliz ikindi çayıyla taçlandırdığınız bir gün, sizin için unutulmaz hale gelecektir.