Bir Akdeniz İmparatorluğu: Kartaca
Akdeniz tarihinin en büyükdeniz kuvvetlerinden biri olanve hakimiyet bölgesi neredeysebütün Kuzey Afrika sahilleri ile İber yarımadası sahillerine kadaruzanan Kartaca İmparatorluğu’nunkuruluş yeri günümüzde TunusKörfezi’nin bulunduğu yerde,Akdeniz kıyısında yer alıyor.Fenikeliler tarafından kurulanKartaca, kurulmasının ardındanAkdeniz ticaretinde elde ettiğigelir ile büyük zenginlik kazanır.Stratejik konumunun da verdiğiavantajla varlığını büyütürkenbu durum kendisini o döneminbelki de en büyük imparatorluğuolan Roma ile karşı karşıya getirir.Akdeniz’de ticaret hakimiyetirekabetiyle başlayan çekişme,durumu iki imparatorluğunordularını karşı karşıya getirecekkadar büyür.
Tarihin en büyük mücadelelerinden biri Roma İmparatorluğu ile Kartaca arasında gerçekleşmiş. Akdeniz deniz ticaretini ele geçirmek ve elde tutmak için iki devlet arasında ciddi bir mücadele yaşanmış, M.Ö 264 yılında başlayan Pön Savaşları nihayet M.Ö 146 yılında Kartaca'nın yenilmesiyle sonuçlanmış ve Roma İmparatorluğu Kartaca'yı ortadan kaldırmış.
Tunus sınırlarında bulunan Kartaca'nın merkez şehri Roma tarafından söylenilenlere göre öyle bir harap edilmiş ki çimen çıkmasın diye arazisine tuz bile dökülmüş.
Kartaca dönemine ait yazılı hiçbir şey kalmamış. Bugün Kartaca hakkında bildiklerimizin Kartaca’yı yıkan Romalılar tarafından aktarılanlardan ibaret olduğunu düşünürsek durum daha da net anlaşılabilir.
Bugün her ne kadar Kartaca dönemine ait yapılar kalıntı olsa da yine de bu birikim buranın UNESCO Dünya Miras Listesi'ne girmesine hak kazandırmış. Roma, Kartaca’yı ortadan kaldırmak için büyük bir yıkım yapmışsa da o görkemli Akdeniz imparatorluğunun varlığını tamamıyla ortadan kaldırmada başarılı olamamış. Dolayısıyla Kartaca’yı bu kısa bilgiyle aktardıktan sonra ben onu, günümüze kadar ulaşamayan yazılı eserleriyle değil de günümüze kadar gelen yapılarıyla anlatmayı uygun buluyorum.
Kilometrelerce genişlikte bir alanda bulunan Kartaca Arkeolojik Sit Alanı, içinde Kartaca döneminden kalma çok sayıda yapı barındırıyor. Mesela "Magon Tarafı" olarak olarak bilinen yerde, yapılan kazı çalışmalarıyla elde edilen kalıntılarla Kartaca dönemine ait lüks sayılabilecek genişlikteki yapıların varlığı belli oluyor. O dönemin en büyük ticaret merkezi olarak işlev gören "Punik Tarafı"nda ise kalıntılar o devirden izler taşıyor. Kartacalıların baş tanrıları olan Baal-Ammon’a ibadet ettikleri ve iddia edildiği kadarıyla Kartacalıların ilk doğan çocuklarını şehrin tanrılar tarafından korunması için kurban ettikleri "Töfet" de burada yer alıyor.
Birsa Tepesi de Kartaca kalıntılarının yer aldığı önemli bir merkez konumunda. 1270 yılında Tunus’u ele geçirmek için geldiği Tunus’ta ölen 9. Louis’e adanan ve 1890 yılında Saint Louis Katedrali ismiyle inşa edilen katedral binası burada yer alıyor. Aynı zamanda Roma’ya ait de çok sayıda yapı bulunuyor. Bunlar haliyle çok daha iyi bir durumdalar. Amfi tiyatro, Roma villaları ve Antoninus Hamamları bunların basında geliyor.
Bütün bir sit alanının müze konumunda olduğu Kartaca’da, o dönemden kalan daha küçük ve değerli parçaların muhafaza edildiği ve sergilendiği bir de müze bulunuyor.
Bana göre Kartaca Arkeolojik Sit Alanı içinde yer alan ve belki de Kartaca’yı en iyi temsil eden ve o dönemin ruhunu yansıtan yapı ise limanı… 325 metre çapında olan Kartaca donanma limanı, tek seferde 220 geminin demirleyebileceği bir özellik taşıyormuş. Bugün sadece harabeleri kalan o yapı bile bir zamanlar Akdeniz’de Kartaca’nın nasıl da hakimiyet kurduğunu gözler önüne seriyor.