Söz çoğaldıkça
Klasik öykülerde yer alan serim, düğüm, çözüm anlatı şemasının olmadığı kısa ve yoğun öykülerin yer aldığı kitaptaki öyküler, toplumsal bir olguya ve insanın yüreğine dokunan meselelere ilişkin günümüz insanının isyanını, itirazını keskin bir dille dile getiriyor. Gereksiz ayrıntılardan ve laf kalabalığından uzak, sözü gereksiz yere uzatmadan söylenmek isteneni daha az kelime ile en yalın ve kısa şekilde ifade edebilmesi, yazarın öykülerinde göze çarpan en etkili özelliklerinden birisi.
Dördüncü öykü kitabı Kaplumbağa Makamı ile okurlarıyla buluşan Onur Çalı’nın, dört bölümden (Cehennemde Bir Mola, Uzun Rüyalar, Tektekçi, Yalnız George) oluşan kitabındaki kısa ve küçürek öyküler günümüz tüketim dünyasında, okurun hemen okuyup tüketeceği ve okuru sonuca en çabuk şekilde götürebilecek türden.
Kitapta bölümlerin başlarında yer alan, İlhan Berk’in, “Yani her şey, her şey yazılmak, yazılmak istiyordur.” sözleri ve Eski Ahit’ten, “Söz çoğaldıkça anlam azalır. Bunun kime ne yararı olur?” epigrafı kitaptaki öykülerinin kaleme alınış şekilleri ve amaçları hakkında okura ipuçları veriyor. Klasik öykülerde yer alan serim, düğüm, çözüm anlatı şemasının olmadığı kısa ve yoğun öykülerin yer aldığı kitaptaki öyküler, toplumsal bir olguya ve insanın yüreğine dokunan meselelere ilişkin günümüz insanının isyanını, itirazını keskin bir dille dile getiriyor.
Gereksiz ayrıntılardan ve laf kalabalığından uzak, sözü gereksiz yere uzatmadan söylenmek isteneni daha az kelime ile en yalın ve kısa şekilde ifade edebilmesi, yazarın öykülerinde göze çarpan en etkili özelliklerinden birisi. Öykülerinin alanını genişletmek adına kullandığı kutsal kitaplardan kıssalar, dini metinler ve mitolojik öğeler yazarın geniş hayal dünyası ile birleşince okurun kısa sürede kendini öykülerin içinde bulması alışılagelmiş bir durum değil. Öykülerde göze çarpan bir diğer etkili nokta ise öykülerin sonlarında yer alan can alıcı ifadeler ile okurun kendisini sorgulaması. Yazar bu yönü ile öykülerinin sonunu, okurun hayal gücüne ve yaratıcılığına teslim ederek kaleme aldığı konular üzerine uzunca düşünme fırsatı sunuyor.
Arka kapak yazısında da dile getirilen “Kaplumbağa Makamı’nın çok konuşulacağına inanıyoruz.” sözünün hakkını sonuna kadar veren öyküler içeren kitapta, yazarın kendine has üslubu ve anlatım tarzı kendisini günümüz öykücüleri arasında farklı bir yere koyuyor.
- Sözü azaltarak anlamı arttırdığı öykülerde, insana, bize dair öfke, mutluluk, neşe, keder, hüzün sevinç gibi kavramları işle hayatla iç içe işleyen yazar, sıradan insanların sıra dışı hikayeleri ile selamlıyor okurlarını.
Zamanın ve hayatların hızlıca aktığı, sevinci, aşkı, kederi bir çırpıda yaşayıp tükettiğimiz günümüz dünyasında yaşamlarımıza dair güzel bir mesaj niteliğinde: “Kaplumbağanın Duası” isimli öykü. “Ve yakardı kaplumbağa: Allah’ım bizi yavaşlık yolundan ayırma!”