Yaşayan sahâbe

Yaşayan sahâbe
Yaşayan sahâbe

Hz. Peygamber'in çocukluğunda amcasıyla Suriye'ye yaptığı bir yolculuk sırasında, Ürdün’ün Bukay’âviyye bölgesinde, çölün ortasındaki bir fıstık ağacının gölgesinde konakladığı rivayet edilir. Bu sebeple, 14 asrı aşkın bir süredir ayakta duran ve yeşermeye devam eden bu ağaç, günümüzde "yaşayan sahâbe" adıyla anılmaktadır.

Ürdün'ün başkenti Amman'ın doğusundaki Bukay’âviyye bölgesinde, yüzlerce kilometrelik kuru bir çölün ortasında tek başına bir ağaç duruyor. Parlak yeşili kurak coğrafyayla tezat oluşturan, boyu gökyüzüne doğru uzanan, dalları geniş arazide dört cihete yayılan, dayanılmaz yaz günlerinde dahi gölgesiyle ayak ucunda dinlenenleri serinleten bu ağacın hemcinslerinden bir farkı var. Zira o, yaşayan bir sahâbe.

Eş-şeceretü’l-Bukay’âviyye; Ürdün'ün kuzeydoğusunda, Azrak ve el-Safavi arasında, başkent Amman'a 150 km, Mefrak şehrine ise 90 km uzaklıkta bulunan el-Bukay'âviyye kasabasının ortasında yer alıyor.
Eş-şeceretü’l-Bukay’âviyye; Ürdün'ün kuzeydoğusunda, Azrak ve el-Safavi arasında, başkent Amman'a 150 km, Mefrak şehrine ise 90 km uzaklıkta bulunan el-Bukay'âviyye kasabasının ortasında yer alıyor.

Rivayet odur ki, Hz. Muhammed, amcası Ebû Tâlib ile birlikte ticaret amacıyla Suriye'ye doğru yola çıktığında henüz 12 (bir başka rivayete göre 9) yaşlarında bir çocuktu. İçinde bulundukları Kureyş ticaret kervanı, o dönemki diğer kervanlar gibi, Ürdün'ün kuzey çöllerinde, Mekke ile Şam arasındaki eski ticaret yolunu kullanmaktaydı. Hz. Peygamber, sonraları hac yolu olarak da kullanılan antik Roma yolunun geçtiği çölde, soluklanmak üzere bu ağacın gölgesinde dinlendi.

Yakınlardaki bir hücrede inzivaya çekilmiş olan Hristiyan rahip Bahîrâ, kervanın geldiğini görünce, bir bulutun Hz. Muhammed’in üzerine gölge düşürdüğünü ve altında oturduğu ağacın dallarının onun üzerine eğildiğini gördü. Hayretler içinde kalan Bahîrâ, âdeti olmadığı üzere, kafileyi yemeğe çağırdı.

1400 yılı aşkın bir süredir ayakta kalan ağacın boyu 11 metreyi aşıyor.
1400 yılı aşkın bir süredir ayakta kalan ağacın boyu 11 metreyi aşıyor.

Kureyşliler, o güne kadar kendileriyle hiç ilgilenmeyen Bahîrâ’nın davetine icabet ettilerse de henüz küçük yaştaki Hz. Muhammed’i kervanın yanında bıraktılar. Sonradan Bahîrâ yemeğe O’nun da gelmesini istedi. Sırtındaki peygamberlik mührünü görünce Ebû Tâlib'e, bu çocuğa iyi bakmasını ve onu korumasını, çünkü O'nun ahir zamanda gelecek olan peygamber olduğunu söyledi.

Hz. Muhammed’i gölgelediği ve peygamberliğini önceden haber verdiği rivayet edilen bu ağacın, kilometrelerce kare çölün ortasında tek ağaç olarak günümüze kadar yaşadığına inanılıyor.

"Yaşayan sahâbe", yüzlerce kilometrelik kuru bir çölün ortasındaki tek ağaç.
"Yaşayan sahâbe", yüzlerce kilometrelik kuru bir çölün ortasındaki tek ağaç.
  • Bu sebeple Ürdünlüler, başkent Amman'ın 150 km doğusunda bulunan bu ağacın “yaşayan sahâbe” olduğuna inanıyor ve ağaca “mübarek ağaç” diyorlar.
Fıstık ağacı familyasından olan ağaç, Ürdün Bakanlığı'na göre ülkenin Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi'nde yer alıyor.
Fıstık ağacı familyasından olan ağaç, Ürdün Bakanlığı'na göre ülkenin Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi'nde yer alıyor.

Kendisinden başka yeşillik bulunmayan kupkuru bir çölün ortasında 14 asrı aşkın bir süredir tek başına ve dimdik yaşamaya devam eden bu Atlantik fıstık ağacı, Resûlullah'la olan bağlantısından dolayı takdis ve hürmet dolu bir bakışla her yıl birçok Müslüman tarafından ziyaret ediliyor.