Tantura Katliamı’nı hatırlamak
1948'in 22 Mayıs'ı 23 Mayıs'a bağlayan gecesi, Hayfa'nın 35 kilometre güneyinde bulunan sahil köyü Tantura'da İsrail askerleri tarafından 200’den fazla Filistinli katledildi. Tantura Katliamı, İsrail’in kuruluşuna giden süreçte, silahlı Siyonist çeteler tarafından Filistinli sivil halka gerçekleştirilen 70’ten fazla katliamdan sadece biriydi...
Dünya Siyonist Örgütü Başkanı David Ben-Gurion'un İsrail Devleti'nin kuruluşunu ilân etmesinden bir hafta sonra, Tel Aviv (Yafa) ile Hayfa arasındaki yol üzerinde bulunan 64 Filistin kıyı köyünden biri olan küçük sahil köyü Tantura, sömürgeci Siyonist çetelerin yerli Filistin halkına karşı gerçekleştirdiği en kötü katliamlardan birine sahne oldu.
- Katliam, Filistinlilerin Nekbe olarak adlandırdığı, 750 binden fazla Filistinlinin, Siyonist paramiliter gruplar tarafından evlerinden sürüldüğü, etnik temizliğe maruz kaldığı büyük felâketin sahne arkasında gerçekleşmişti.
Mayıs 1948'in başında Tantura, Hayfa'nın güneyindeki kıyı şeridinin Tel Aviv'e kadar uzanan bölümünde kalan son Filistin köylerinden biriydi. Tantura’nın Nekbe’den önce var olan 1.700 kişilik nüfusu, birçok Filistin köyü gibi kıyı boyunca dağılmıştı. Tarım arazileri 14 bin dönüm olan köyün ekonomisi, balıkçılık ve tarıma dayalıydı.
Tartışmalı 1947 BM Filistin Taksim Planı uyarınca uluslararası toplum tarafından İsrail'e bırakılan Tantura'nın maruz kalacağı korkunç şiddetin boyutları, ancak altı ay sonra anlaşılacaktı.
9 Mayıs'ta, iki yıl önce Haganah'ın desteğiyle Kudüs'teki King David Oteli'ni bombalayan Siyonist terörist örgütü Irgun'un üyeleri, kıyı boyunca dağılmış bir avuç köyle ne yapılacağına karar vermek için bir toplantı yaptı. Dikkatlerini Tantura'daki silahsız köylülere çevirmeden önce, Haganah ve aşırı militan Siyonist terör örgütü Stern çetesi, sonunda 600'den fazla Filistin kasabasının ve köyünün yerle bir edilmesine yol açacak acımasız askerî bir harekât başlatmıştı.
- İsrail askerleri Tantura'yı yerle bir etmeden altı hafta önce, "Dalet Planı (Plan D)" uygulamaya konduğu sırada, biri de Deyr Yâsîn'de olmak üzere düzinelerce katliam gerçekleştirildi.
22 Mayıs’ı 23 Mayıs’a bağlayan gece, Haganah'ın 33. Taburu (Alexandroni Tugayı) Tantura köyüne saldırarak sahilde bir araya getirdiği en az 200 Filistinliyi öldürdü. Filistinli görgü tanıklarına göre gece meydana gelen katliam sadece birkaç saat sürmüştü.
Köyün düşmesi ve katliamın ardından kadınlar ve çocuklar; yakınlardaki, çoktan düşmüş ancak sakinleri sürülmemiş olan Furaydis köyüne götürüldü. Hayatta kalan erkekler esir kamplarında tutuldu ve sonunda İsrail dışına esir takası kapsamında nakledildi.
Güzel Tantura köyünün bir zamanlardaki mukimlerinin çoğu, bugün hâlâ, Suriye, Ürdün ve çevre ülkelerdeki mülteci kamplarında yaşıyor.
Paspas altında saklanan katliam
Bazı kaynaklara göre sayıları 300'ü bulan Filistinlinin zalimce öldürüldüğü katliam, uzun süre üstü örtülerek mağdurları ve failleri arasında çirkin bir sır olarak saklandı. Zira İsrail, kuruluşunun ardından işgal altındaki Filistin'de kendi yaratılış anlatısını kontrol etmek için önlemler almıştı.
Ordu, 1948 arşivlerini açmadan önce, politikası, İsrail güçleri tarafından işlenen savaş suçları da dahil olmak üzere etnik temizlik ve insan hakları ihlallerini detaylandıran herhangi bir belgenin veya İsrail Savunma Kuvvetleri'ne zarar verebilecek herhangi bir görüntünün veya onu "ahlakî standartlardan yoksun" olarak ifşa edebilecek herhangi bir belgenin yayınlanmasını yasaklamaktı.
Ancak yıllar geçtikçe, gizli belgelerin yayınlanması, Filistinlilerin Siyonist paramiliter gruplar ve İsrail askerleri tarafından gerçekleştirilen sayısız katliama ilişkin açıklamalarını gün yüzüne çıkarmıştı. İsrail askerlerinin Tantura'da köylülere uyguladığı şiddetin boyutları akademisyenler ve film yapımcıları tarafından da yeniden anlatıldı.
Theodore Katz adlı İsrailli bir araştırmacı, 1998 yılında Hayfa Üniversitesi’nde, işgal devletinin Tantura'da sivilleri topluca katlettiğini ortaya çıkaran 150 sayfalık bir yüksek lisans tezi hazırladı. Yüzde ellisi Yahudi, diğer yarısı Arap olan 135 tanıkla yapılan 140 saatlik ses kaydına dair görüşmelere dayandırılan Katz’ın araştırması, İsrail'in en büyük gazetelerinden Maariv’in 21 Ocak 2000 günkü manşetine “Tantura’da Katliam!” şeklinde yansıyınca İsrail'de bir fırtına kopardı.
İsrail Devleti'nin kuruluşunu temellendirdiği resmî tarih anlatısına tamamen zıt olan makaleye göre; Tantura'daki Araplar topraklarını gönüllü olarak terk etmemişti, İsrail askerleri tarafından evleri bir bir basılan ve önce mezarlarını kazdırdıkları daha sonra da kurşuna dizdikleri 200'ü aşkın erkek silahsız ve sivildi ve dahası, katledilenlerin cansız bedenleri, bugün Tantura sahilindeki Dar Plajı'nda otopark olarak kullanılan alanda toplu mezarda bulunuyordu.
Alexandroni Tugayı gazileri tarafından Katz'a karşı açılan 1 milyon şekellik iftira davasının ardından tez, yıllarca üniversitede arşiv altında tutularak gizlendi ve tezin yeniden değerlendirilmesine karar verilerek tez metni "düzenlendi".
- Katz'ın aktardığına göre sahilde toplanan Tantura halkı ikiye bölünmüş; kadın ve çocuklar, 13-30 yaşlarındaki erkek çocuklardan ve genç erkeklerden ayrılmıştı. Bölük komutan yardımcısı Shimshon Mashvitz’in, askerlere genç erkek gruplarını alıp bir duvara dizmelerini ve başlarından vurmalarını emretmesi üzerine yaklaşık 85 kişi bu şekilde öldürülmüştü. Nihayetinde, İsrail askerleri, katlettikleri 200 Filistinlinin cesetlerini, şu anda tepesinde İsrail'in popüler bir sahil beldesinin bulunduğu toplu mezarlara atmıştı.
Artık inkâr edilemeyecek kadar alenileşen katliamı, film yapımcısı Alon Schwarz, dünya prömiyerini 2022’de Sundance Festivali'nde yapan “Tantura” adlı bir belgeselde filmleştirdi. Katz da belgeselin ana karakterlerinden biriydi.
- Siyonist milislerin 1948 Arap-İsrail Savaşı'na dair kan donduran itirafları, tanık ifadeleri ve belgelere göre köylülere ait toplu mezarlar, bugün İsrail'in en popüler turistik noktalarından biri olan Dar Plajı’nın arkasındaki otopark alanında, ayakları altında gömülü.