Mossad'ın yeni arşiv belgeleri ışığında Eşref Mervân
Mısır eski Cumhurbaşkanı Cemal Abdunnâsır’ın damadı Eşref Mervân’ın İsrail ajanı olup olmadığı yönündeki iddialar, iki tarafın da konu üzerine resmî bir açıklama yapmaması üzerine uzun süredir ihtilafta kalmış bir konu. Ancak Yom Kippur Savaşı’nın 50. yıldönümü dolayısıyla İsrail arşivlerinde yeni yayınlanan belgeler, onun 1973’deki Yom Kippur Savaşı’nda İsrail’e çok kritik bazı bilgileri aktardığı ve iddia edildiği gibi bir Mossad ajanı olduğunu gün yüzüne çıkardı.
İsrail’in zaferiyle neticelenen 1973 Yom Kippur Savaşı’nın 50. yıldönümü dolayısıyla, materyallerin görüntülenmesine ilişkin yasal kısıtlama süresinin sona ermesiyle birlikte İsrail Devlet Arşivleri yüzbinlerce sayfadan oluşan binlerce dosyalık çoğu ilk kez yayınlanan geniş bir arşiv materyalini dijital ortamda paylaşmış, benzer bir hareket aynı şekilde İsrail Savunma KuvvetleriArşivi tarafından da yapılmıştı. Mossad tarafından yayınlanan, kurumun bu savaştaki rolünü anlatan 2023 Eylül tarihli bir kitap da bu arşiv belgesi paylaşma trendinin son halkasını oluşturmuştu. İbranice yayınlanan ve Türkçe “Bir Gün Anlatmamıza İzin Verilecek” başlığını taşıyan eser, içerisinde önemli detaylar barındırıyordu.
Online erişime açık olmayan, kimliğini açıklamamak kaydıyla İsrailli kaynağımızca tarafımıza ulaştırılan ve kurumun tarih departmanı istihbarat bölümünün bir çalışanı tarafından yazıldığı ifade edilen kitap, 1968–1974 yılları arasında Mossad Direktörü Zvi Zamir’e ithaf edilmişti.
Zamir’in 2011 yılında İbranice yayınlanan “Açık Gözlerle” ismini taşıyan hâtırâtından yapılan kitabın girişindeki bir iktibas, “ben bir tarihçi değilim. Olaylar meydana geldiğinde oradaydım ve tüm hayal kırıklığını, ardından acıyı ve suçluluk duygusunu ilk elden yaşadım.” diyor, Zamir’in kendisine kitap ithaf edilmesine sebep olan bu dönemdeki gayreti takdir ediliyordu. Hâlihazırdaki Mossad Başkanı David Barnea, kaleme aldığı giriş yazısında “Yom Kippur Savaşı'ndan elli yıl sonra, Mossad'ın savaş öncesi ve savaş sırasındaki katkılarını kamuoyuna sunmanın zamanı geldi” diyor ve şöyle diyordu:
Biz Mossad olarak, en iyi istihbaratı elde etmek ve düşmanlarımızın İsrail Devleti'nin geleceğini yeniden tehdit etmesini önlemek amacıyla seleflerimizin yıllar boyunca açtığı yolda yürümek için mümkün olan her şeyi yapmaya devam edeceğiz.
Mossad'ın yayınladığı bu kitaptaki Eşref Mervân’la alakalı olan fotoğraf ve arşiv belgeleri ise koleksiyonun en ilgi çekici yerini oluşturuyordu.
- Bilindiği gibi hangi tarafın ajanı olduğu konusunda tartışmalı bir isim olan Mervân, Mossad’ın bu kitapta ilk defa yayınladığı bilgilerle İsrail tezini destekler bir mahiyet kazanıyordu.
Yayınlanan belgelerden birini, Mervân'ın Mossad sorumlusu Dubi tarafından savaşın başlamasından yaklaşık üç yıl önce gönderilen bir rapor oluşturuyordu. Mervân’la 1970'te yaptığı görüşmeler neticesinde hazırladığı ve sunduğu raporunda Dubi, Mervân’ın üst düzey isimlere olan olağanüstü erişiminden bahsediyor, onun, Mısır'ın İsrail’e karşı bir savaş başlatma niyeti hakkında uyarı mektupları göndermeye istekliolduğuna değiniyordu. Raporda, tüm yazışmaların cumhurbaşkanına ulaşmadan önce Mervân’ın ofisinden geçtiğinden bahsediliyor, onun cumhurbaşkanının talimatlarını tüm hükümet yetkililerine iletmek ve tüm istihbarat sistemlerinden gelen raporları da cumhurbaşkanına iletmekten mesul kişi olduğunun altı çiziliyordu. Rapor ayrıca Mervân'ın Arap liderlerin Kâhire'de düzenlenen tüm konferanslarında ve cumhurbaşkanının tüm toplantılarında hazır bulunduğunu ve Mısır ordusuyla kişisel bağlarını sürdürdüğünü yazıyordu. Başka bir belgede Mervân hakkında “özel işaretler: elinin arkasında bir yara izi” şeklinde kişisel detayların yer bulunduğu bilgiler yer alıyordu. Mossad ayrıca, tam adı henüz hâlâ açıklanmayan Mossad ajanı Dubi ile Mervân'ın birlikte çekilmiş bir fotoğrafını da burada yayınlıyordu.
Mossad tarafından yayınlanan kitapta iki önemli istihbarat belgesi daha vardı. Birincisi, 5 Ekim sabah 12.30'a ait, sansürlenen kısımların olduğu bir belge idi ki burada Mervân Mossad’a başvuruda bulunarak Mossad şefi Zvi Zamir ile acil bir toplantı talep etmişti. Rapor edilen İbranice belgede şunlar yazıyordu: “Bu akşam saat 21.30'da bizimle telefonla iletişime geçti. Konuşmada yarın, yani 5 Ekim Cuma akşamı, büyük önem taşıdığını söylediği raporları sunacağı bir toplantıya geleceğini söyledi. Konunun önemi nedeniyle Mossad başkanının toplantıya katılıp katılamayacağını sordu. Vermek üzere olduğu raporların kendi elinde olduğunu ima etti. Bu liste bildiğimiz gibi bir uyarı kodudur.”
- Buna göre Eşref Mervân, 5 Ekim 1973’te yani Yom Kippur Savaşı’ndan hemen bir gün önce İsrail’e yapılacak saldırının haberini Mossad’a vermişti.
Zamir ile Mervân arasında 5 Ekim 1973'te Londra'da yapılan görüşmenin tam metni, her şeyi tüm açıklığıyla gösteriyordu. Konuşmalardan anlaşıldığı kadarıyla Zamir burada konuya doğrudan girmek yerine başka bir meseleden bahsediyordu. Konuyu değiştiren Mervân olmuş ve “Artık savaş hakkında konuşalım” demiş ve savaşın yarın Şabat'ta (Cumartesi) başlama ihtimalinin yüzde 99 olduğunu bildirmişti. Zamir ona “Neden yarın?” diye sorunca Mervân’ın cevabı şöyle olmuştu: “Çünkü verilen karar bu. O gün sizin için tatil.”
Savaşın Mısır ve Suriye tarafından aynı zamanda başlayacağını söyleyen Mervân, bu şekilde savaşın başlamasından 16 saat önce bu konuda uyarıda bulunuyordu. Öyle anlaşılıyor ki Zamir’in bu istihbarat bilgisine olan ilk tutumu kuşkulu olmuş ve Mervân’la iki saat süren görüşmesinde bunu sorgulama ihtiyacı hissetmişti. Böyle bir istihbaratı aldıktan sonra toplantıyı kesip İsrail devlet kademelerini konuyla alakalı bilgilendirmek yerine o bunu toplantının sonunda yapmıştı.
Mossad tarafından yayınlanan bir diğer önemli belge ise Mısır ordusundaki A. kod adlı bir Mossad kaynağının 12 Ekim'de gönderdiği “Altın Rapor” olmuştu. İngilizce yazılan rapor, Mısır ordusunun bir askerî operasyon başlatmayı planladığının haberini veriyordu. 13 veya 14 Ekim'de gerçekleştirilmesi planlanan saldırının geniş kapsamlı olacağı da burada belirtiliyordu. Zamir bu raporu, Başbakan Golda Meir ile yaptığı görüşmenin ortasında almıştı.
Bu günlerde düşünülen plan, İsrail askerlerinin Süveyş Kanalı'nı geçerek burada konuşlanmış Mısır güçlerini yok etme ve bölgeyi ele geçirmeleriydi. Raporu aldıktan sonra Zamir, Mısır kuvvetlerinin Sina'ya girip İsrail ordusunun tuzağına düşmesini sağlamak için kabineye planın iki gün ertelenmesini önerdi. Teklif kabul edildi. Dolayısıyla İsrail için olası bir felâket de önlenmiş oldu. Mısır cephesinde önemli bir zafer elde eden İsrail, 14 Ekim'de kanalın doğusunda yaklaşık 100 Mısır tankını imha etmiş ve ertesi gün İsrail ordusu kanalı geçmeye başlamıştı.