Güvenli yaşam ümidiyle Yemen'e gelen Afrikalı göçmenler hayal kırıklığı yaşıyor
Etiyopyalı göçmen Bizavit Tedurus: "Yemen'e geldik ancak buranın da savaştan bu denli muzdarip olduğunu bilmiyorduk. Yağmurdan kaçarken doluya yakalanan kişinin durumuna düştük" - Afrikalı göçmen Muhammed el-Hadr: "Issız ve soğuk yerlerde soğuktan koruyamadığım 7 aylık evladımı kaybettim. Eşim Husiler tarafından acımasızca darbedildikten sonra işitme duyusunu tamamen kaybetti. Sana'da iki çocuğum daha var ama onlardan haber dahi alamıyorum."
Ülkelerindeki savaş, çatışma ve yoksulluk nedeniyle evlerini terk etmek zorunda kalan on binlerce Afrikalıdüzensiz göçmen, daha iyi bir yaşama kavuşmak için geldikleri Yemen'de umduklarını bulamıyor.
- Yemen'deki Afrikalı düzensiz göçmenler barınaksız, açlık ve sefalet içinde yaşamlarını sürdürmeye çalışıyor.
Etiyopyalı göçmen Bizavit Tedirus, savaş nedeniyle güvenli ve onurlu bir yaşam arayışıyla ülkelerini terk ettiklerini ancak Yemen'de daha acı gerçeklerle karşı karşıya kaldıklarını söyledi.
Tedirus, "Yemen'e geldik ancak buranın da savaştan bu denli muztarip olduğunu bilmiyorduk. Yağmurdan kaçarken doluya yakalanan kişinin durumuna düştük." dedi.
- Husilerin Afrikalı göçmenlere yönelik baskıları
Aden'e gelmeden önce başkent Sana'da kaldıklarını belirten Tedirus, Husilerin oradaki Afrikalı göçmenleri bir gözaltı merkezinde toplayarak her türlü baskı ve aşağılama yöntemini uyguladığını anlattı.
- Husilerin, Afrikalı göçmenlerin her birinden 2 bin dolar ödemesini yahut hükümet güçleriyle savaşmak için cepheye gitmesini istediğini ifade eden Tedirus, bazılarının parayı ödediğini, ödeyemeyen onlarcasının da Husiler tarafından çatışma cephelerine sürüklendiğini kaydetti.
Tedirus, savaş cephelerine gitmeyi reddeden yaklaşık 450 kişinin ise Husiler tarafından bir binada alıkonulduğuna dikkati çekti.
Alıkonulan Afrikalıların bir gün boyunca açlık grevi yaptıklarını söyleyen Tedirus, anlaşmazlık yaşanan bekçilerden birinin bomba attığını; binanın yandığını ve bir kısmı olay yerinde, bir kısmı da daha sonra olmak üzere 450 kişinin yaşamını yitirdiğini ifade etti.
Tedirus, olayda ölenlerin ailelerinin, yakınlarının cenazelerini teslim almak ve cenaze töreni düzenlemek için Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR) önünde oturma eylemi düzenlediklerini ancak UNCHR'den "sizin için bir şey yapamayız, evlerinize dönmelisiniz" yanıtını aldıklarını aktardı.
Yaklaşık bir ay sonra, Husilerin yüzlerce asker ve onlarca zırhlı araç kullanarak oturma eylemini acımazsız bir şekilde dağıttığını ve müdahale sırasında çok sayıda kişinin yaralandığını belirten Tedirus, "Bu müdahalenin, UNHCR ve Uluslararası Göç Örgütü'nün gözleri önünde gerçekleşmesi talihsiz ve acı verici." dedi.
Tedirus, geçici başkent Aden'deki durumun Sana'dakinden daha iyi olmadığını ifade etti.
- Yardım almak için BM'ye bağlı kurumlara başvurduklarında "erkeklerin araç yıkama işinde çalışabileceği; kadınların da yardım istemek için mescitlerin kapısında durabileceği" yanıtını aldıklarını belirten Tedirus, bu cevap karşısında şaşırdıklarını ifade etti.
- Sana'dan Aden'e tahliye
Başka bir göçmen Mansur Ali Muhammed de binlerce Afrikalının, Sana'dan Aden'e yaptığı zorunlu yolculuğu şöyle anlattı:
"Karga tulumba, kaba kuvvetle bir arabaya bindirildik ve Aden'de Husiler ve meşru hükümet güçleri arasında kalan bir bölgeye bırakıldık. Sana'ya dönmeyeceğimizi, aksi halde öldürüleceğimizi içeren bir anlaşmaya zorla imza attırıldı."
Muhammed, Aden'de kimsenin onlarla ilgilenmediğini; sokaklarda kaldıklarını, ne yiyecek ne içecek ne de barınacak bir yer bulabildiklerini ifade ederek, kaldırım kenarlarında sabahladıklarını söyledi.
Aden'in bazı bölgelerinde normal bir hayata ilişkin hiçbir hareketliliğin olmadığına işaret eden Muhammed, "İnsanlığın itibar görmediği yitik bir hayat yaşıyoruz. Birçoğumuz uyuyacak yer bulmak için tahta artıklar ve demir levhalar toplamak zorunda kalıyor." dedi.
- Aden ve Sana'daki aile fertlerinin dramı
- Muhammed, "Bizi Sana'dan tahliye ederken kaçabilenler kaçtı, kaçamayanlar gelmek zorunda kaldı. Kiminin annesi Sana'da kaldı, kiminin karısı, kiminin de çocuğu. Birçoğumuz ailesini göremiyor." diye konuştu.
Etiyopya asıllı göçmen Muhammed el-Hadr da Yemen'e göç ettikten sonra çok daha zor günler yaşadıklarını anlattı.
Hadr, yaşadığı zorlu günleri anlatırken, "Issız ve soğuk yerlerde soğuktan koruyamadığım 7 aylık evladımı kaybettim. Eşim Husiler tarafından acımasızca darbedildikten sonra işitme duyusunu tamamen kaybetti. Sana'da iki çocuğum daha var ama onlardan haber dahi alamıyorum." diye konuştu.
Yemen İnsan Hakları Bakanı Semir eş-Şeybani de Yemen'deki Afrikalı düzensiz göçmenlerin sorununun oldukça karmaşık olduğunu ifade ederek, bazı göçmenlerin UNHCR'ye kayıtlı olduğunu, çoğunun ise düzensiz göçmen olduğunu söyledi.
Uluslararası hukuk gereğince göçmenlerin ülkelerine zorunlu olarak gönderilmelerinin yasaklandığını ve bu nedenle sınır dışı etme sürecinin oldukça zor olduğunu kaydeden Şeybani, zaten göçmenlerin çok az kısmının ülkelerine geri dönmeyi istediğini dile getirdi.
Şeybani, Etiyopya'daki mevcut durum nedeniyle yeni bir göç dalgasından endişe ettiklerini ifade ederek, "Yemen'in iç savaş nedeniyle içinde bulunduğu şartlar, Yemen halkının dahi gerekli ihtiyaçlarının karşılanamaması ve iç göçmen sorunları göz önüne alındığında, Afrikalıların bu kadar büyük kitleler halinde ülkeye girişi, güvenlik ve toplumsal barış açısından tehdit oluşturuyor." değerlendirmesinde bulundu.
- Yemen'e son 8 yıldır 140 bin Afrikalı göçmen geldi
Uluslararası Göç Örgütü verilerine göre, Yemen'de çatışmaların başladığı Eylül 2014'ten bu yana Yemen'e gelen Afrikalıların sayısı 140 bine ulaştı ve göçmenlerin tamamı acil insani yardıma ihtiyaç duyuyor.
Uluslararası Göç Örgütüne göre, Ocak-Eylül 2021'de 16 binden fazla Afrikalı göçmen Yemen'e gelirken, bir önceki yılın aynı döneminde 32 bin 122 göçmen ülkeye girdi.
- Örgüte göre, Yemen'e gelen göçmenlerin çoğu büyük tehlikelerle karşı karşıya kalıyor.
- Yemen'deki iç savaş ve insani kriz
Yemen'deki İran destekli Husiler, Eylül 2014'ten bu yana başkent Sana ve bazı bölgelerin denetimini elinde bulunduruyor.
Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyon güçleri ise Mart 2015'ten itibaren Husilere karşı Yemen hükümetine destek veriyor.
BM'ye göre, dünyanın en büyük insani krizlerinden birinin yaşandığı Yemen'de 30 milyonluk nüfusun yüzde 80'i insani yardıma ve korunmaya ihtiyaç duyuyor.