Şehir değil, açık hava müzesi
Yemen’in başkenti Sanaa evlerinin en dikkat çekici özelliği, çok katlı apartman şeklinde inşa edilmiş olmasıdır. Bu evlerden bazılarının inşa tarihi 11’inci yüzyıla kadar gider. Osmanlı İmparatorluğu’nun Yemen’i yönettiği yaklaşık 400 yıl boyunca, Sanaa’da çok sayıda Osmanlı eseri de yapılmıştır. Bunların çoğu günümüze ulaşmıştır ve hâlâ faal durumdadır.
Yemen’in başkenti Sanaa, en az 3 bin yıllık bir tarihe sahiptir. Şehirde yer alan 100’den fazla cami, hamam ve 6 bin dolayındaki tarihî ev de bu uzun serüvene şahitlik eder. Sanaa evlerinin en dikkat çekici özelliği, çok katlı apartman şeklinde inşa edilmiş olmasıdır. Bu evlerden bazılarının inşa tarihi 11’inci yüzyıla kadar gider.
Apartman yaşamı her ne kadar modern dönemlere has bir tarz olarak görülse de, Sanaa evleri, apartman kültürünün geleneksel çerçeve içine de dâhil edilebileceğini gösteren ilginç örneklerdir. Tarihçilere göre, evlerde çok katlı mimarinin tercih edilme nedeni, surlarla çevrili şehrin iç kısmına mümkün olduğunca fazla insanı iskân edebilme düşüncesidir. Özellikle şehrin saldırıya uğradığı eski dönemler için, surların içine bütün nüfusu alabilme hedefi, üst üste yapılaşmayı mecburiyet haline getirmiştir.
Sanaa evleri, kalın duvarları ve rüzgârların yönüne göre duvarlara yerleştirilen menfezleriyle yazın serin kışın ise kuytu özelliğini muhafaza eder. Her ev, bir ailenin ya da sülalenin yaşadığı toplu meskûn mahaller olarak tasarlanmıştır. Böylelikle hem mahremiyete riayet sağlanır, hem de akrabalar arasındaki samimiyet bağları korunmuş olur.
Sanaa eski şehir merkezinde bulunan Ulu Camii (Câmiu’l-Kebîr), Hz. Peygamber döneminde inşa edilen mescidin yerine inşa edilmiştir. Şehirde buna benzer birçok tarihî yapı vardır. Osmanlı İmparatorluğu’nun Yemen’i yönettiği yaklaşık 400 yıl boyunca, Sanaa’da çok sayıda Osmanlı eseri de yapılmıştır. Bunların çoğu günümüze ulaşmıştır ve hâlâ faal durumdadır.