Etiyopya'daki Kudüs: Lalibela
Kudüs’te, şehri tekrar bir İslâm beldesi haline getiren Salahaddîn Eyyûbî’nin sancağı dalgalanırken kara kıtanın en az Kudüs kadar kadim bir ülkesinde, Habeşistan’da (Etiyopya), Kral Gebre Mesqel Lalibela rüyasında aldığı esrarengiz buyruğu yerine getirmek için tebaasını harekete geçiriyordu. Lalibela rüyasında Tanrı’nın onu Kudüs’ü kurtarmakla görevlendirdiğini iddia ediyordu. Ancak bu görevin içeriği alışılagelmişten farklı bir yöntemi ihtiva ediyordu: Yeni bir Kudüs inşa etmek…
Kudüs’te, 90 yıllık Haçlı hâkimiyetini kırarak şehri tekrar bir İslam beldesi haline getiren Salahaddîn Eyyûbî’nin sancağı dalgalanıyor, Müslümanlar gururla kadim kentin sokaklarında geziniyorken; kara kıtanın en az Kudüs kadar kadim bir ülkesinde, Habeşistan’da (yeni adı ile Etiyopya), Kral Gebre Mesqel Lalibela esrarengiz ve ilahi rüyasında aldığı buyruğu yerine getirmek için tebaasını harekete geçiriyordu.
Lalibela rüyasında Tanrı’nın onu Kudüs’ü kurtarmakla görevlendirdiğini iddia ediyordu. Ancak bu görevin içeriği alışılagelmişten farklı bir yöntemi ihtiva ediyordu: Yeni bir Kudüs inşa etmek…
Tanrı’dan aldığı buyruğu yerine getirmek için işçileri hızlıca harekete geçiren Kral Lalibela, aynı zamanda yeni başkent olacak bu kenti kurmak için, bugün krala nispetle Lalibela olarak adlandırılan, Habeşistan’ın kuzeyinde yer alan bir bölgeyi seçti.
Lalibela’ya inşa edilecek kiliseler içinse çok farklı bir teknik kullanıldı: Taş oymacılığı.
Avrupa’daki Hristiyanlar kiliselerini toprağın üstünde yükseltirken, Habeşli Hristiyanlar Lalibela kurulurken kiliselerini toprağın altından çıkarmayı tercih etti.
- Yüzlerce taş işçisinin hummalı çalışmasıyla geçen 40 yılın ardından, büyük tek parça kayalardan oyulmuş, üzerinde tek bir çivi bile bulunmayan kiliselerden müteşekkil bir kompleks vücut buldu.
Kısa sürede bitmesi hasebiyle, hakkında geceleri meleklerin de inşasına yardım ettiğine dair efsaneler üretilen Lalibela, yapımının bitmesinin ardından Habeşli Hristiyanlar için kutsal bir yer olarak kabul gördü. Bugün dahi Etiyopya Hristiyanları için hac ve ibadet mekanı olarak kabul edilen bölge ilgi çekici mimarisi sebebiyle dünyanın sekizinci harikası olarak da anılıyor.