Barışa kavuşamayan Yemen'de 2020'de çatışmalar şiddetlendi
Yemenliler, 6 yıldır devam eden savaşın gölgesinde, Birleşmiş Milletler'in ülkenin yarısını açlık tehlikesi ile karşı karşıya bırakan çatışmalara son verilmesi çağrıları arasında barışa kavuşamadan 2020 yılına veda ediyor. Birleşmiş Milletler (BM) verilerine göre, iç savaşın dünyanın en büyük insani krizlerinden birine sebep olduğu ülkede, nüfusun yüzde 80'i insani yardım ve korumaya muhtaç durumda.
Eylül 2014'ten bu yana Sana ve bazı bölgelerin kontrolünü elinde tutan İran destekli Husilere karşı Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyon güçleri Mart 2015'ten bu yana Yemen hükümetine destek veriyor.
Birleşmiş Milletler (BM) verilerine göre, iç savaşın dünyanın en büyük insani krizlerinden birine sebep olduğu ülkede, nüfusun yüzde 80'i insani yardım ve korumaya muhtaç durumda.
"Save the Children" adlı yardım kuruluşuna göre de savaş süresince uygulanan ablukaların neden olduğu kıtlık ve yetersiz beslenme nedeniyle 85 binden fazla çocuk hayatını kaybetti.
- BM ayrıca ülkede savaş, yetersiz beslenme ve kolera gibi hastalıklar yüzünden yaklaşık 233 bin kişinin öldüğünün tahmin edildiğini belirtiyor.
Savaşın başlamasından itibaren, barış için bir çok defa girişimde bulunuldu. Ancak Yemen'de 2020 yılında savaşın durması konusunda bir atılım yaşanabileceğine dair umut besleyen Yemenliler için bu yıl da çok zorlu geçti. Yılın başından bu yana Arap koalisyonunun desteklediği hükümet güçleri ile Husiler arasındaki çatışmaların yoğunluğu arttı.
Bu yıl Husiler, kuzeydeki bazı bölgelerde nüfuzu azalan hükümet güçleri karşısında stratejik askeri ilerleme kaydederken, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) destekli Güney Geçiş Konseyi (GGK), Yemen'in güneydoğusunda bulunan stratejik Sokotra adasında etkinliğini arttırdı.
Sana kapılarının Husilerin eline geçmesi
Husiler ocak ayının sonundan itibaren 2014'ten beri kontrol ettikleri başkent Sana'nın doğu kapısı olan Nehm Bölgesi'nin geniş alanlarının kontrolünü ele geçirdi. Husiler, hükümet güçleriyle girdikleri şiddetli çatışmaların ardından kontrol alanlarını petrol kenti olan Marib'in sınırlarına kadar genişletti.
Husilerin Sana ile Marib arasındaki dağlık alanlar boyunca uzanan hayati önemi haiz bölgeyi kontrol etmesi, 2015'te savaşın patlak vermesinden bu yana devam eden savaşlar zirve noktasıydı.
Husilerin Nehm ilçesinin büyük bölününü ele geçirmesi, Arap koalisyonu tarafından desteklenen hükümet güçleri için büyük bir gerileme oldu.
Husilerin Hazm ilçesini kontrol etmesi
Husiler, Nehm bölgesindeki kontrolü, sahada daha fazla ilerlemek konusunda iştahlarını açtı. Mart ayında, Suudi Arabistan ile kara sınırı olan kuzey illerinin en büyüğü olan Cevf'in merkezi el-Hazm kentinin kontrolünü ele geçirdiler.
- Husiler, bu ilerlemeden sonra, gözlerini Yemen Savunma Bakanlığının ana, hükümetin ülkenin kuzeyindeki son kalesi olan stratejik petrol kenti Marib'e diktiler.
Daha sonra haziran ayında, ön cephedeki askeri teçhizat eksikliğinden şikayet eden hükümet güçleriyle haftalarca süren çatışmaların ardından idari olarak el-Beyda iline bağlı olan stratejik önemdeki Kaniye bölgesinin kontrolünü ele geçiren Husiler, burayı aylardır şiddetli çatışmalara tanık olan Marib iline doğru ilerlemek için bir kapı olarak kullandı.
Marib'e yönelik Husi saldırıları
Marib ilindeki çatışmalar, hala Yemen'de tanık olunan en önemli savaşlar arasında yer alıyor.
Husiler aylardır Marib sınırları içinde kent merkezine ulaşmak için saldırılar düzenliyorlar ve en şiddetli çatışmalar, Husilerin bazı kırsal alanları ve siteleri kontrol ettiği Ağustos ayı başlarında patlak verdi.
Hükümet verilerine göre aralarında politikacılar, askeri personel ve aktivistlerin de bulunduğu yaklaşık iki milyon kişi, Husilerin saldırılarından kaçarak Marib'e sığındı.
Sana'a Araştırma ve Stratejik Araştırmalar Merkezi'nin bir raporuna göre Husiler, Marib üzerinde, Cevf'in (Ma'rib'in kuzeyi) doğusundaki Hab ve eş-Şa'af ilçesinin çölünden, Marib el-Wadi, Sirvah üzerinden Marib ve el-Beyda il sınırına kadar uzanan bir yay oluşturdu.
Husiler, Marib ile Cevf sınırındaki Maas askeri üssü ile Marib'teki Safer petrol rafinerisinin kuzeyindeki Ruveyk askeri üssüne ulaşmaya çalışıyorlardı.
Sokotra'da GGK etkinliği
2020'nin Yemen açısından en öne çıkan bir diğer gelişmesi de GGK'nın Sokotra adasında kontrol sağlaması oldu.
BAE destekli GGK'ye bağlı silahlı unsurlar, 19 Haziran'da hükümet güçlerinin çekilmesinin ardından Sokotra Adası'nın merkezi Hadibu'daki emniyet binası ve yerel yönetim binalarında kontrolü ele geçirmişti.
GGK'nın Sokotra üzerindeki kontrol çabaları 5 Kasım 2019'da imzalanan Riyad Anlaşması'nın uygulanması gereğini vurgulayan uluslararası ve bölgesel çağrılara rağmen devam ediyor.
Hükümet güçlerinin sahadaki ilerlemeleri
Husilerin ilerlemelerine misilleme olarak hükümet güçleri bazı illerde operasyonlar düzenledi.
Hükümet güçleri, Marib ve ed-Dali gibi diğer illerdeki stratejik alanların kontrolüne ek olarak, Cevf'in merkezi olan el-Hazm kentini de kuşattıklarını belirtiyorlar.
Hükümet güçleri ayrıca bu yılki çatışmalarda saldırılarda Husilerin daha önce görülmemiş şekilde kayıplar verdiğini açıkladı.
Siviller çatışmalarda büyük zarar gördü
Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR) 2020 yılının Ocak-Eylül ayları arasında Yemen'de 1508 sivilin öldürüldüğünü veya yaralandığını, bunların yüzde 42'sinin kadın veya çocuk olduğunu duyurdu.
BM İnsan İşleri Ofisi verilerine göre ise, Ekim ve Kasım aylarında yalnızca Taiz ilinde 110 sivil, Ekim ile Aralık arasında ise Hudeyde'de 139 sivil öldürüldü veya yaralandı.
Husiler ise daha önce, Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyon güçlerinin saldırılarında birçok sivil kaybı yaşandığını duyurdu ancak kaç sivilin öldüğüne dair kesin bir istatistik bulunmuyor.
Riyad Anlaşması
Öte yandan Yemen'de yaşanan en önemli gelişmelerden birisi 2019 yılında hükümet ile GGK arasında yapılan Riyad Anlaşması'nın askeri ve siyasi maddelerinin uygulanmaya yaklaşılması oldu.
- Yemen Cumhurbaşkanlığının 18 Aralık'ta yayımladığı kararda, Başbakan Muin Abdulmelik başkanlığında 24 bakandan oluşan ve bakanlıkların kuzey ile güney illeri arasında eşit sayıda paylaştırıldığı yeni hükümetin kurulduğu bildirilmişti.
Kararda ayrıca, yeni hükümetin GGK ve meşru hükümet arasında Riyad Anlaşması çerçevesinde oluşturulduğu ifade edilmişti.