"217 kez kimyasal silah kullanan Esed rejiminden hesap sorulmalı"
Suriye İnsan Hakları Ağı'nın açıkladığı rapora göre, 205'i çocuk ve 260'ı kadın olmak üzere en az bin 510 Suriye vatandaşı kimyasal silahlarla boğularak can verdi. Kurbanların aileleri ve 12 bin yaralı ise hâlâ adaletin gerçekleşmesini ve Suriye rejiminin hesap vermesini bekliyor.
Suriye'de sivillere yönelik hak ihlallerini belgeleyen Suriye İnsan Hakları Ağı (SNHR), kimyasal silah tehdidine karşı farkındalık uyandırmak ve mağdurları anmak amacıyla ilan edilen "Kimyasal Savaş Kurbanlarını Anma Günü" dolayısıyla rapor yayımladı.
Raporda, Beşşar Esed rejiminin Suriye'deki iç savaşın başlamasının ardından muhaliflerin kontrolündeki bölgelere gerçekleştirdiği kimyasal silah saldırılarında ölenlerden 1500'den fazlasının kimlik bilgilerinin kaydedildiği vurgulandı.
- Rejimin güçlü bir merkezi yapıya sahip olduğuna dikkat çeken raporda, "Kimyasal silah saldırılarının, rejimin lideri Beşşar Esed'in bilgisi ve emri dışında gerçekleşmesi mümkün değil. 217 kez kimyasal silah kullanan rejimden hesap sorulmalı." ifadeleri yer aldı.
Esed rejiminin kimyasal silah saldırılarını ordu birlikleri, güvenlik güçleri ve bazı istihbarat birimleri işbirliğiyle gerçekleştirdiği belirtilen raporda, kimyasal silah kullanımı suçuna karıştığı tespit edilen 387 kişinin Batı'nın yaptırım listesine eklenmesi gerektiğinin altı çizildi.
Rejim güçlerinin 21 Ağustos 2013'teki Doğu Guta katliamından sonra da kimyasal silah saldırılarından vazgeçmediğine işaret edilen raporda, rejim güçlerinin söz konusu saldırıdan sonra 184 kez daha bu silahı kullandığı hatırlatıldı.
Ağın raporunda, rejimin Kimyasal Silahları Yasaklama Örgütüne (KSYÖ) stokunu imha etme taahhüdü vermesine rağmen sivilleri defalarca kimyasal silahla hedef aldığı anımsatıldı.
Hafızalara kazınan diğer kimyasal silah saldırıları
Doğu Guta'daki kimyasal saldırı sırasında dönemin ABD Başkanı Barack Obama, daha önce Suriye'deki kırmızı çizgisini kimyasal silah kullanımı olarak açıklamış olsa da ABD ve Rusya, alternatif bir çözümde uzlaşmıştı. KSYÖ'ye devredilen süreçte, rejimden tüm kimyasal stokunu imha etmesi istenmişti. KSYÖ, 19 Ağustos 2014'te bu sürecin tamamlandığını duyurmuştu.
Ancak zehirli kimyasal gazlarla saldırılar düzenlemeye devam eden rejim güçleri, 4 Nisan 2017'de İdlib'in Han Şeyhun ilçesinde sivilleri kimyasal silah saldırısıyla hedef alarak, bu silahtan vazgeçmediğini gösterdi. Söz konusu katliamda 100'den fazla sivil ölmüş, 500'den fazla sivil de gazdan etkilenerek yaralanmıştı.
Birleşmiş Milletler (BM) ile KSYÖ ortak soruşturma misyonu (JIM), 19 Nisan 2017'de Han Şeyhun'da sarin gazı kullanıldığını, 27 Ekim 2017'de de saldırının rejim tarafından düzenlendiğini teyit etmişti.
Hafızalara kazınan bir diğer kimyasal silah saldırısı ise Doğu Guta bölgesinin Duma ilçesinde 7 Nisan 2018'de rejim güçlerince düzenlenmişti. 78 sivilin yaşamını yitirdiği katliamda, çoğu kadın ve çocuk yüzlerce sivil de zehirli gazlardan etkilenerek tedavi gördükten sonra evlerini terk etmek zorunda kalmıştı.
Rusya ve Çin'in, BM Güvenlik Konseyi toplantılarında rejim lehine vetoları sonucunda, Esed rejiminin yargılanmasının önü kesildi.