Ketebe Video - GZT

Video Player is loading.
Current Time 0:00
Duration -:-
Loaded: 0%
CANLI
Remaining Time 0:00
 
1x
    • Chapters
    • Açıklamalar kapalı, seçildi
    • Altyazı Kapalı, seçildi

      Halberstadt'ın Kül Oluşu

      8 Nisan 1945'te, Amerikan bombardıman filosuna, bulut örtüsü nedeniyle Alman hedeflerine geçici olarak ulaşılamayacağı bildirildi. Geri dönmek için çok geçti; bu yüzden iki yüzden fazla bombardıman uçağı mühimmatlarıyla beraber yakındaki Halberstadt'a yönlendirildi. Savaş ekonomisi ve stratejik açıdan önemsiz olan orta büyüklükteki Halberstadt, bu hava saldırısıyla neredeyse tamamen yok edildi ve o zamanlar on üç yaşında olan Alexander Kluge, şehrinin yanıp kül oluşunu izledi.Kluge'nin Halberstadt Hava Saldırısı, savaş sonrası Alman edebiyatının mihenk taşı. Peki 1945'te “milyonlarca insan tarafından kaderin irrasyonel bir darbesi olarak deneyimlenen şey” Kluge'nin kalemiyle kendine edebiyatta neden ancak 1970 yılında yer buldu? W. G. Sebald Hava Savaşı ve Edebiyat kitabında bu gecikmişliğin izini sürmüş, yaşanılan dehşete ilişkin bir gerçeklik bilinci geliştirmeye çalışırken karşılaşılan otosansürü, bireysel ve kolektif hafıza kaybını irdelemiştir. Fotoğrafları, diyagramları ve Sebald'in elinizdeki kitaba ilişkin değerlendirmesini de içeren Kluge'nin bu enfes fragmantal raporu, bir kayıp zaman araştırması olarak da okunabilir...devamı

      Video Player is loading.
      Süre 0:00
      Toplam Süre -:-
      Yüklendi: 0%
      CANLI
      Kalan Süre 0:00
       
      1x
        • Bölümler
        • Açıklamalar kapalı, seçildi
        • Altyazı Kapalı, seçildi

          Bir Yazarın Hayatı Nasıl Sona Erer?

          “Kuğu ölüme yaklaşırken daha yumuşak sesle şarkı söyler derler. Ben de yapabildiğim kadar kuğuyu taklit edeceğim, bu belki sizin için yapabileceğim son şey.”Bir yazarın hayatı nasıl sona erer? 2020'de Collège de France'taki son öğretmenlik yılımda yanıtlamam gereken soru buydu. Çünkü emekliliğim yaklaşıyordu. Çünkü çok yakın bir arkadaşımı ve ömürlük yoldaşımı kaybetmiştim. Kederli bir kış mevsimiydi. Edebiyatın ölüm, yas ve melankoli ile önemli bir bağı vardır. Montaigne'den Roland Barthes'a kadar edebiyatın ortak noktası budur. Yine de yazarların son dönem eserleri ressamların ve müzisyenlerin yaşlılık tarzlarından daha az merak uyandırmıştır; ne de olsa bu sanatçıların beden, el, göz ya da kulak arızalarından daha çok etkilendiği düşünülür. Bernini, Poussin'in son tablolarının önünde “Belli bir yaşa geldiğimizde çalışmayı bırakmalıyız, çünkü tüm insanlar düşüşe geçer.” demişti.Bu yeni dersler, son üzerine, yaşlılık üzerine, bunakların durumu üzerine ama aynı zamanda yüce olan üzerine, ultima verba, kuğu şarkısı, ikinci şans, ebedi şair üzerine bir düşünce macerası ortaya koyuyor..devamı

          Video Player is loading.
          Süre 0:00
          Toplam Süre -:-
          Yüklendi: 0%
          CANLI
          Kalan Süre -:-
           
          1x
            • Bölümler
            • Açıklamalar kapalı, seçildi
            • Altyazı Kapalı, seçildi

              Ey Hâfız Bu Nasıl Pergeldir?

              Çağdaş Fars edebiyatının önde gelen isimlerinden Abdülhüseyin Zerrînkûb'un bu kitabında Hâfız ile birlikte 14. asır Şiraz'ına doğru bir yolculuğa çıkacak, Şiraz'ın medreselerindeki derslere, tekkelerindeki zikir meclislerine, harabatındaki rindlerin naralarına eşlik edeceksiniz.Şirazlı şair kristalize şiirlerinin arasından sakin, saf bir şekilde akıp geriye hiç çökelti bırakmayan bir akarsu gibi geçip gitmiştir. Böyle bir durumda dünyaları yakan bu rindin firari gölgesini nasıl ele geçirebilirsin?Her halükârda Hâfız'ın bütün kinaye ve mecazlarını anlamaktaki zorlukların tamamı yine de bizim zamanımızda yaşayan bir meraklıya, asırlarca süren müphemliğin ötesinde, şairin firari gölgesini teşhis etme fırsatı vermiştir. Bu fırsatı veren şey şairin sesi, yani şiiridir...devamı

              Video Player is loading.
              Süre 0:00
              Toplam Süre -:-
              Yüklendi: 0%
              CANLI
              Kalan Süre 0:00
               
              1x
                • Bölümler
                • Açıklamalar kapalı, seçildi
                • Altyazı Kapalı, seçildi

                  Eski Zamanın Kahramanı: Sâhipkırân

                  Sâhipkırân, sadece kılıcıyla değil; sözleri ve bilgeliği, inancı ve cesaretiyle savaşan bir kahramanın soluksuz takip edeceğiniz serüvenlerini anlatıyor. Tarih sayfalarında iz bırakan padişah Nûşirevân ile Sâhipkırân arasındaki dostlukla başlayan ama zamanla bitmek bilmeyen çekişmelere dönüşen bu destansı anlatı; aynı zamanda dostluğun, aşkın ve mücadelenin de özdeşleştiği bir atmosferde okuyucuyu, kusursuz bir aksiyonun ve duygusal yükselişlerin içine çekiyor...devamı

                  Video Player is loading.
                  Süre 0:00
                  Toplam Süre -:-
                  Yüklendi: 0%
                  CANLI
                  Kalan Süre 0:00
                   
                  1x
                    • Bölümler
                    • Açıklamalar kapalı, seçildi
                    • Altyazı Kapalı, seçildi

                      Bir Yazarın Hayatı Nasıl Sona Erer?

                      Geride Kalan Bir Ömür Bir yazarın hayatı nasıl sona erer? 2020'de Collège de France'taki son öğretmenlik yılında Compagnon'un yanıtlaması gereken soru buydu. Çünkü emekliliği yaklaşıyordu. Çünkü çok yakın bir arkadaşını ve ömürlük yoldaşını kaybetmişti. Kederli bir kış mevsimiydi. Edebiyatın ölüm, yas ve melankoli ile önemli bir bağı vardı Compagnon'a göre. Montaigne'den Roland Barthes'a kadar edebiyatın ortak noktası buydu. Yine de yazarların son dönem eserleri ressamların ve müzisyenlerin yaşlılık tarzlarından daha az merakını uyandırıyordu; ne de olsa bu sanatçıların beden, el, göz ya da kulak arızalarından daha çok etkilendiği düşünülürdü. Bernini, Poussin'in son tablolarının önünde “Belli bir yaşa geldiğimizde çalışmayı bırakmalıyız, çünkü tüm insanlar düşüşe geçer.” demişti.Bu yeni dersler, son üzerine, yaşlılık üzerine, bunakların durumu üzerine ama aynı zamanda yüce olan üzerine, ultima verba, kuğu şarkısı, ikinci şans, ebedi şair üzerine bir düşünce macerası ortaya koyuyor.İyi bir okuru düşündürebilecek bir soru bu, sahi bir yazarın hayatı nasıl sona erer?..devamı

                      Video Player is loading.
                      Süre 0:00
                      Toplam Süre -:-
                      Yüklendi: 0%
                      CANLI
                      Kalan Süre 0:00
                       
                      1x
                        • Bölümler
                        • Açıklamalar kapalı, seçildi
                        • Altyazı Kapalı, seçildi

                          Tamamlanmamış Bir Silüet: Kafka ve Senge

                          'Bir gün bacağımı kırdım, bu hayatımın en büyük macerasıydı…'Franz Kafka'nın not defterinde kalman tamamlanmamış cümleleri, pastiş, kolaj, metinlerarasılık teknikleri kullanılarak tamamlanıyor. Sıkı Kafka okurları, Kafka'nın defter ve günlüklerinde karşısına çıkan yapım aşamasındaki taslakları iyi bilir: bir ya da birkaç satırlık şifreli cümleler, kesintiye uğramış başlangıçlar, karalama girişimleri, nefesi kesilmiş paragraflar; öykü uçları, anlık fikirler, havada asılı kalmış düş kırıntıları…..devamı

                          Video Player is loading.
                          Süre 0:00
                          Toplam Süre -:-
                          Yüklendi: 0%
                          CANLI
                          Kalan Süre 0:00
                           
                          1x
                            • Bölümler
                            • Açıklamalar kapalı, seçildi
                            • Altyazı Kapalı, seçildi

                              Gökten Düşen Üç Elma

                              Gökten üç elma düşmüş…İnsan anlatır. Anlata anlata anlar, büyür, gelişir. İnsanlık var olduğu günden beri anlatılagelen hikâyelerden oluşan bir derlemenin içinde yaşar. Anlatılan hikâyelerin kadim biçimleri olan folklorik ögeler, mitoloji parçaları ve ondan türeyen fantazma hem insanlığın ortak bilincini ifade eder hem de metafizik alanın sınırlarında gezinerek bizi ifade edilemeyen o büyülü coğrafyaya çağırır...devamı

                              Video Player is loading.
                              Süre 0:00
                              Toplam Süre -:-
                              Yüklendi: 0%
                              CANLI
                              Kalan Süre 0:00
                               
                              1x
                                • Bölümler
                                • Açıklamalar kapalı, seçildi
                                • Altyazı Kapalı, seçildi

                                  Modern Şehrin Kaosunda Yabancılar Arasında Yaşam

                                  Modern şehrin kaosunda yabancılar arasında yaşama becerisini nasıl elde ederiz ve nasıl davranışa dökeriz?Çok eskiden şehirde insanlar birbirlerini tanırdı ve hayat çok daha kolaydı. Modern şehirde ise hayatımız boyunca bir “yabancılar dünyası”na maruz kalmak zorundayız. Kamusal alana çıktığımızda hiç tanımadığımız binlerce insanla karşılaşıyoruz. Bir kafede, bir bankta, bir tren istasyonunda, bir otobüs durağında ya da caddenin kaldırımlarında onlarla bir aradayız. Bir şekilde onlardan kaçınarak günümüzü geçirmeyi başarıyoruz. Konuşmamaya, göz göze gelmemeye, rahatsız olmamaya ya da rahatsız etmemeye gayret gösteriyoruz. Yine de onlarla bir etkileşim içindeyiz. Kişisel olarak onlar hakkında hiçbir şey bilmiyoruz. Yine de onları bir şekilde kafamızda bir çerçeveye yerleştiriyoruz ve buna uygun davranış kalıpları uyguluyoruz.Yabancıların Dünyası bugünkü yaşam biçimimizin nasıl şekillendiğini gösteren parlak bir eser...devamı

                                  Video Player is loading.
                                  Süre 0:00
                                  Toplam Süre -:-
                                  Yüklendi: 0%
                                  CANLI
                                  Kalan Süre 0:00
                                   
                                  1x
                                    • Bölümler
                                    • Açıklamalar kapalı, seçildi
                                    • Altyazı Kapalı, seçildi

                                      Soğuk ve Acı Barış Günleri: Savaş Sonrası Konuşmalar

                                      “Bosna, Allah'a şükür, dayandı ve hayatta kaldı. Bosna bu cehennemden sağ çıktıysa, gelecek bin yılda da ayakta kalacaktır. Bosna'ya diz çöktürecek bir güç artık yoktur. Biz şüphesiz güneşin altında kendimize ait bir yere sahip olma hakkımız için mücadele ettik ve bu mücadeleyi kazandık.Oysa gerçek bir cehennemi yaşadık. En iyimser tahminlere göre, geçtiğimiz 40 ay boyunca köylerimizi, şehirlerimizi ve menzillerimizi hedef alan on milyondan fazla bomba düştü, yalnızca Saraybosna'ya birkaç yüz bin bomba atıldı. Kimileri savaştan önce 'Bosna sessizce düşecek.' iddiasında bulunmuştu. Oysa tam tersi oldu: Direnişimizin gürültüsü göğü inletti.”Bu kitap, 1996 ile 2003 yılları arasında, Aliya İzetbegoviç'in kurucusu olduğu Demokratik Eylem Partisi ve diğer halk toplantılarında yaptığı konuşmaları içermektedir. Ayrıca, aynı tarihler arasında, BM Genel Kurulu, OSCE, Avrupa Konseyi, ISESCO, Bonn Konferansı, İslam Konferansı Teşkilatı, Avrupa Parlamentosu, Bosna Hersek Barış Uygulama Konferansı, Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi ve Bölgesel İstikrar Paktı Zirvesi gibi birçok uluslararası toplantıda yaptığı konuşmalar da bu eserde yer almaktadır...devamı

                                      Video Player is loading.
                                      Süre 0:00
                                      Toplam Süre -:-
                                      Yüklendi: 0%
                                      CANLI
                                      Kalan Süre 0:00
                                       
                                      1x
                                        • Bölümler
                                        • Açıklamalar kapalı, seçildi
                                        • Altyazı Kapalı, seçildi

                                          Aliya İzetbegoviç'in Hayatından Kesitler: Tarihe Tanıklığım

                                          “Buradakiler hayatımın belirli kesitleri çünkü hayatımın tamamının bazı kısımlarını unuttum, bazı kısımları da bana özeller. Geriye kalanlar ise biyografiden çok tarihi kronoloji mahiyetinde. Hayatımı takip eden hadiselere ilişkin hikayeler, gerçek şekilde, kendimize ait hikayeler ne kadar samimi ve doğru olabilirse o ölçüde anlatıldı.Hatıraların nasıl kaleme alındığını bilmiyordum. Meşhur Churchill'in eserini okurken edebiyatın bu türünde, Churchill'in kendisinin de ifade ettiği üzere, yazarın tarihteki siyasi ve askeri gelişmeleri kendi şahsi tecrübeleriyle bağlantı kurarak yazdığını anladım. Bu nedenle de hatıralar her zaman subjektif görüşlerdir. Bu tarih değildir ve tarih, onu yaşayanlar tarafından yazılmamalıdır.Kitap metninin nisbeten büyük bir kısmı, o döneme ait mektuplar veya mektupların kesitlerinden, konuşmalardan ve mülakatlardan oluşuyor. Bunlardan bazılarını bütün olarak almayı veya geniş şekilde sunmayı gerekli gördüm zira bunlar benim cereyan eden hadiselere mesafesiz, hızlı ve bazen de anlık tepkilerim. Bunu yaparken, geçmiş olaylara şahitlik etmenin en aslına uygun yolunun bu olduğunu düşündüm. Üstelik bu sayede buna benzer yazılarda sıklıkla görüldüğü gibi kendimi olduğumdan daha akıllı göstermekten de kaçınmış oldum.Kısacası, bundan sonra gelenler tarihimizin zor bir dönemine ilişkin benim doğrularımdır.'..devamı