Ülkede yaşananlar yüzünden çaresizlikle boğuşanlara minik bir hatırlatma

Ülkede yaşananlar yüzünden çaresizlikle boğuşanlara minik bir hatırlatma

Bu hayatta hepimizin bir İlgi Alanı, bir de Etki Alanı var. Bizi etkileyen ve gündemimizi meşgul eden fakat üzerinde doğrudan kontrol sahibi olmadığımız olgular İlgi Alanı'mızı, üzerinde kontrol sahibi olduğumuz olgular ise Etki Alanı'mızı oluşturuyor.

Stephen Covey "Etkili İnsanların 7 Alışkanlığı" başlıklı kitabında bu iki alandan hangisine odaklanmayı seçtiğimizin yaşamımız ve yaklaşımlarımız üzerinde ne kadar belirleyici olduğunu şöyle açıklıyor:

“Proaktif insanlar, çabalarına odak noktası olarak Etki Alanı'nı seçerler. Bir şeyler yapabilecekleri işlerin üzerinde çalışırlar.

Diğer yandan reaktif insanlar, çabalarına odak noktası olarak İlgi Alanı'nı seçerler. Başkalarının zayıflıklarına, çevredeki sorunlara ve denetleyemedikleri koşullara odaklanırlar. Odaklandıkları nokta suçlayıcı davranışlara, reaktif bir dile ve gitgide artan bir mağduriyet duygusuna neden olur."

Gün boyu haberleri takip etmek, yaşanan korkunç olayların detaylarını okumak, sosyal medyadaki karamsar ve umutsuz akışta kalmak ve her şeyin kötüye gittiğine dair dert yanmak bizi İlgi Alanı'nda tutarak çaresizlik hisleri ve mağdur psikolojisiyle gittikçe pasifize ediyor.

Oysa pasifize olmamız yalnızca kötülüğün güçlenmesine yarıyor.

Bir şeylerin değişmesi için aktif olmamız, harekete geçmemiz, değişim için mücadele etmemiz gerekiyor.

Ülkemiz bizim çaresizliğimize değil, aktivistliğimize ihtiyaç duyuyor.

Ve bizi kitleyen çaresizlik duygularından sıyrılmanın reçetesi de tam burada yatıyor; İlgi Alanı'mızdan sıyrılıp Etki Alanı'mıza sıkıca tutunmakta, elimizden geleni yapmakta.

Peki, siz bugün kendi 'etki alanı'nızda, daha güzel bir Türkiye için nasıl bir adım atacaksınız?

Kaynak: @psk.elifbanu

Yorumunuzu yazın, tartışmaya katılın!

YORUMLAR
Sırala :

Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım