Senin en sevdiğin Stefan Zweig kitabı hangisi? Favori alıntın ne?
Bu haftanın skyalıntı konuğu psikolojik çözümlemelerin yazarı Stefan Zweig. Bireyin iç dünyasını derya deniz bilip böylesine iyi aktaran Zweig'ın “Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört Saat" kitabından sonra değerleriniz ve başkalarının değerleri üzerine çokça düşüneceğinize eminiz. Bir oturuşta bitirilebilecek çıtır çerezlik bir kitap olsa da işler kitabı bitirdikten sonra başlıyor. Çünkü insanlara ve kendi iç dünyanıza yönelttiği ışıkla belki de hayata bakışınızı değiştirecek bir etkiye sahip. Önyargılarla dolu bir dünyada bu kitap, sanki bir başkaldırı hikayesi. Olayları değerlendirme noktasında herkes her zaman en bilge ve kontrollü insan oluveriyor ama unutmamak gerekiyor ki herkesin belki kendisine bile itiraf edemediği zaafları vardır. Aşk mesela, insanın suyuna kapılıp da boğulmadığı hırçın bir nehir gibidir. Kurtulmak isterseniz her türlü çılgınlığı yapmaya hazırsınızdır. Kurtulmak istemediniz mi akan suların şiddetiyle değişir ve farklı biri olursunuz. Ucunda ölüm olan bir nehir olsaydı belki bunca fikre ve yargıya maruz kalmazdı ama aşk öldürmez, öldürmediği gibi de herkesçe fark edilebilir. Bu durumda ya kurtulmak istemiş olun ya akışa kapılın yargılanma olasılığıyla karşı karşıya kalabilirsiniz. Çünkü büyük duygular yalnızca bireyin içinde büyüleyicidir. Toplumun durup kimseyi anlamak için vakti yoktur. Ancak bu kitap –alıntıdan da okuduğunuz gibi- insanları yargılamak yerine anlamanın tadına varılmasını vurguluyor. Aşk, tutku, acıma, nefret gibi duygular arasında sürüklendiğimiz bu kitapta seni en çok etkileyen neydi?