🛤 Sultan Abdülaziz'in Topkapı Sarayı'nın bahçesinden tren geçmesine izin vermesi ile raylar 1872'de Sirkeci'ye getirilir. Sirkeci'de deniz kıyısına küçük bir istasyon yapılır ve iki katlı gar binası hizmete girer.
Sirkeci Garı'nı Berlin Üniversitesi mezunu mimar ve mühendis Alman Jasmund tasarlar; inşaatı ise demiryolunu işleten şirket tarafından yapılır. Jasmund, şark mimarisi üzerine incelemeler yapmak için İstanbul'a gelir; Sultan'ın güvenini kazanınca da sarayın danışman mimarı olarak görev yapmaya başlar. Açılış töreninde hazirun önce trenle Sirkeci'den Ahırkapı Feneri'ne götürülür, sonra düdük çala çala Sirkeci'ye geri gelir.⠀ ⠀ 📌 Sirkeci Garı'nda gezmek için bilmemiz gerekenlerin konuların başında ise elbette "oryantalizm" gelmekte. Mimar Jasmund gar binasının projesi hazırlanırken özellikle bir nokta üzerinde durmuştu: İstanbul, batının bitip Doğu'nun başladığı yerdi. Bu şu demekti: İstanbul, Doğu ile Batı'nın birleştiği noktaydı. Bu nedenle bina oryantalist bir üslupla hayata geçirilmeli, bölgesel ve ulusal biçim kalıplarına yer verilmeliydi. Bu üslubu yansıtmak için cephelerde tuğla bantlar kullanılmıştı. Sivri kemerli pencereler, ortaya ise Selçuklu dönemi taş kapılarını anımsatan geniş bir giriş kapısı yaptırıldı. Vitraylar bu üslubu tamamlıyordu. Binanın kidesi granit, cephesi mermer ve Marsilya Arden'den getirilmiş taşlarla yapıldı. Bekleme salonlarına, Avusturya'dan getirilmiş büyük çini sobalar konuldu. Binanın aydınlatılması ise çeşitli yerlere konulan 300 havagazı feneriyle sağlandı.⠀ ⠀ Harika fotoğraflar için @oitheblog 'a teşekkürler! ✨⠀