İstanbul Boğazı’nın Karadeniz’e açılan kapısı: Rumeli Feneri Kalesi ✨

Tarihin derinliklerinden günümüze gelen Rumeli Feneri Kalesi, Sarıyer'in Rumelifeneri Köyü sırtlarında, İstanbul Boğazı'nın Karadeniz'e bakan en uç noktasında yer alıyor. 17. yüzyılda inşa edildiği düşünülen bu kale, konumu ve görkemiyle göz kamaştırıyor. Kale, adını hemen yanı başındaki Rumeli Feneri'nden alıyor; bu fenerin, antik çağlardan bu yana gemicilere yol gösterdiği biliniyor.

Rumeli Feneri'nin bulunduğu köy, Bizans döneminde “Fanariyan Burnu" olarak biliniyordu. Küçük bir fener anlamına gelen bu isim, bölgenin yüzyıllardır denizcilik açısından taşıdığı stratejik önemi simgeliyor. Bugün kale, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu'nun Birinci Derece Doğal Sit Alanı olarak koruma altına aldığı bir miras.

Kalenin tarihi tam olarak aydınlatılamasa da Osmanlı döneminde 1769 yılında bir Yunan mühendis tarafından yapıldığı, ardından Fransız mühendislerin kaleyi yeniden tasarladığı biliniyor. Kale, geniş dikdörtgen planı, sekizgen kuleleri ve kemerli ana giriş kapısıyla klasik savunma mimarisinin etkileyici bir örneğini sunuyor. Yığma taş, moloztaş ve tuğladan inşa edilen kale, çeşitli taş türlerinin ustaca bir araya getirilmesiyle adeta bir taş işçiliği şaheseri olarak yükseliyor.

Kalenin içerisindeki yaşam da oldukça canlıydı; bir zamanlar burada 300 asker, 60 ev, cephanelik ve bir camii bulunuyordu. Günümüzde ise kalenin sunduğu eşsiz manzara, tarih ve doğanın bir araya geldiği bu atmosfer, ziyaretçilerine İstanbul'un geçmişine bir pencere açıyor. Boğazın serin rüzgarları eşliğinde, tarih kokan bu yapıda gezinmek, İstanbul'da yaşayanlar için şehirden kaçış planı olabilir. Rumeli Feneri Kalesi, İstanbul'un keşfedilmeyi bekleyen saklı hazinelerinden biri olarak sizi bekliyor.
Harika fotoğraflar için @hasanilkay 'a teşekkürler!