Şu sıralar hem sosyal medyada birçok insandan hem de çevremizden sıkça duyduğumuz bir şey var. Herkes, normalden çok daha yorgun hissettiğini söylüyor. Evde kal şarkılarını dinlerken biraz bunu konuşalım mı? 🙌🏻😌⠀ ⠀ Yaşadığımız bu yorgunluk hissi muhtemelen fiziksel yükten ziyade COVID-19'la ilgili zihinsel iş yükü. Düzenli olarak hastalıktan bahsedilen bir günlük hayatta bedenimizi hem dinlemek hem de “fazla dinlememek" bizce de zor bir beceri. 🤨⠀ ⠀ Hastalığın bize veya sevdiklerimize bulaşıp bulaşmayacağı, ne kadar yayılacağı, önlemlerin süresi ve çeşitleri gibi birçok belirsizlik de kaygımızı yükseltiyor. Ancak cevabını bilemeyeceğimiz soruları düşünüp durmak kaygımızı gereksiz yere arttırmaktan öteye gitmiyor. Bu sebeple, belirsizliği gidermeye çalışmak yerine durumu kabullenip bildiklerimize odaklanmak hepimize bu süreçte daha iyi gelecektir. Örneğin, “Virüs bana da geçer mi?" sorusuna odaklanmak yerine “Ne yaparsam taşıyıcı olma ihtimalini azaltırım?" sorusuna odaklanmayı deneyebiliriz. 🌿⠀ ⠀ 📖 Kendini yansıtan bir günlük tutmak başta kulağa çok klişe gelebilir ama günlük tutarak düşünceleri ve hisleri not etmek faydalı olabilir. Hem süreç içerisinde zihinsel rahatlamayı yakalamak hem de süreç sonunda nelerin değiştiğini somut olarak gözlemlemek bizce iyi fikir.⠀ ⠀ 📃 Uzun zamandır yapmayı çok istediğin ama yapamadığın en az 2 şey mutlaka vardır, bizce kesinlikle fazlası da var. Bunların listesini oluşturmak, günlük hayatımızın üzerinde bir miktar denetim kazanmaya olanak sağlayabilir. ⠀ ⠀ Ama biliyoruz ki en iyi fikir, sevdiklerimize bulduğumuz her fırsatta yanlarında olduğumuzu hissettirmek! 🧡