Başını vermeyen şehitler
Başını vermeyen şehit temasını, anlatılan destanlarda sıkça duymuşuzdur. Farklı kahramanlarla dinlemişizdir bu motifi çoğu zaman. Peki sıkça temas edilen bu hikâyelerin en eskisinin hangisi olduğunu biliyor musunuz?Prof. Dr. İsmail Güleç yazdı.
“Anadolu'nun Başını Vermeyen Şehitleri" Derin Tarih Eylül sayısında.
2-10
Başını vermeyen şehit temasına kültürümüzde çokça temas edilmiştir. Bu motifi merkeze alan hikâyelerden biri şöyle...
3-10
Rivayete göre, Grijgal Kalesi’nin fethi esnasında gerçekleşen, başı düştüğü halde savaşa devam eden şehidin hikâyesidir bu
4-10
Macarlara ait Kapuşvar Kalesi 10 günlük bir kuşatmanın ardından fethedilir, ardından Koritna ve Bobovça kaleleri de alınır. Sıra Sigetvar’a gelir. Ancak kış geldiği için fetih bahara bırakılır
5-10
Bu arada 1.000 kişilik bir çete yolları kesip halka ve tüccarlara zarar verir. Palazlanan bu eşkıya takımı Grijgal’i işgal edip almak ister. Kalede ise yeterince asker yoktur
6-10
Hepi topu 114 kişidir kaleyi koruyan. Kaledekiler, Cuma namazının ardından kalenin dışına çıkıp 1.000 kişilik çete ile vuruşmaya karar verirler
7-10
Şiddetli vuruşma esnasında Deli Mehmet şehit düşer. Kâfir düşman, onun başını keser ve kellesini alıp gitmeye kalkar
8-10
Bunu gören Deli Hüsrev, Mehmet’in başsız bedenine dönerek, ‘Sen neden böyle yatarsın, başını aldı gidiyor. Canını verdin, başını verme’ der
9-10