İstanbul Boğazı'nda bulunan eklektik üsluptaki Ahmet Afif Paşa Yalısı Levazım Reisi ve Birinci Ferik Ahmed Afif Paşa tarafından 1900–1910 yılları arasında mimar Alexandre Vallaury'e yaptırılıyor. Zemin, iki normal kat ve bir çatı katı olmak üzere toplam dört kattan oluşan yalı, Cihannüma kuleleriyle İslami-Hind mimarisinin izlerini taşıyor. Alışılagelmiş yalı anlayışından farklı bir tarzda inşa edilen yalı, harem ve selamlığı aynı çatı altında barındıran yazlık bir yalı olarak kullanılıyordu. Yalıda kullanılan soğan başlı kuleler ve dalgalı saçaklar; Doğu-Batı mimari sentezini temsil ediyor.
Denize dik bir aksta konumlanan yalı, simetrik mekan kurgusuyla öne çıkıyor. Karaya bakan cephesi geniş, deniz cephesi dar tutularak tüm odaların denizi görmesi sağlanıyor. Deniz cephesindeki köşe odalarda bulunan 45 derecelik çıkmalar, denize yönelimi sağlıyor. Bu dengeyi kara cephesinde de sağlamak için kara cephesinde bulunan köşelere de soğan kubbeli iki kule ekleniyor. Geçmiş yıllarda alt katta bulunan hamam, yıllar içerisinde kullanıma kapatılıyor. Bahçedeki kargir bölüm de mutbak olarak kullanılıyor ve arabacıların konaklaması için değerlendiriliyordu.
Yalının deniz cephesindeki ince uzun pencereleri ve katlar arasındaki boşlukları dolduran cephe detayları hareketli bir görünüm sağlıyor. Hem iç mekanlarda hem tavanlarda işlemelere ağırlık veriliyor. Birinci ve ikinci katlarda, tavanlarda altın varaklı kalem işleri dikkat çekerken, duvarlarda da panolar halinde kalem işleri olduğu görülüyor. 1985 yılında restore edilen yalıda yenilemeler yapılıyor bunlara ilave olarak isminde de değişiklik yapılarak Kemal Uzan yalısı olarak anılıyor. Günümüzde Sabancı ailesinin himayesinde dokusuna ve tarihine uygun bir şekilde muhafaza ediliyor.
Fotoğraflar: Charles Samz, Ali Sami, Salt Araştırma