Roma Bizans Dönemi surları içinde kalan Limyra Antik Kenti
20 ŞUBAT 2024 , SALI 16:00
Antalya'nın Finike İlçesi, Saklısu Mahallesi sınırlarında yer alan Limyra Antik Kenti, Toçak Dağı'nın güney eteklerinde, şimdilerde karayolu ile ayrılan düzlükte Roma Bizans Dönemi surları içinde kalan alanda bulunuyor.
Limyra'nın adı, Likçe yazıtlarda Zemuri olarak geçiyor. Şehrin M.Ö. 5'inci yüzyıldan itibaren yerleşim gördüğünün kanıtı oluyor. Şehrin en aktif dönemi, M.Ö. 4'üncü yüzyılın ilk yarısında Likya Kralı Perikle zamanında yaşanıyor ve bu dönemde Limyra, Likya'nın başkentliğini yapıyor.
Perikle Dönemi'nden sonraki parlak devrini M.S. 2'nci ve 3'üncü yüzyıllarda yeniden yaşayan Limyra, zaman zaman depremler yüzünden zarar görüyor ve yeniden inşa ediliyor. Bizans egemenliği sırasında piskoposluk merkezi olan şehir, 8. ve 9'uncu yüzyıllarda Arap akınları sonrasında terk ediliyor.
1970 yılından itibaren Avusturyalı arkeologlarca kazılar yapılan değişik dönemlere ait buluntular, hem bölge tarihini aydınlatıyor hem de Antalya Müzesi'ne çok önemli buluntular kazandırıyor. Antik kentin en kuzeyinde yer alan akropol, kuzeyde bir iç kale ile aşağı kaleden oluşuyor ve aşağı kalede, sur, sarnıçlar, Bizans Kilisesi ve Perikle Heroonu yer alıyor.
Limyra, Likya Bölgesi'nin en çok kaya mezarına sahip kentlerinden birisi oluyor. Antik kentte dört yüzü aşkın kaya mezarı yer alıyor. Çoğu mezar Likya dilinde yazılmış kitabeleriyle ismen biliniyor. Akropolün düzlüğe ulaştığı kısımda, orijinali Helenistik Dönem'e ait, M.S. 141 yılında, büyük bir onarım geçiren tiyatro binası yer alıyor.
Tiyatronun ilerisinde, surlar, yamaç evler, sarnıçlar, kaya mezarları, kilise, Xatabura Anıt Mezarı ve Perikle Heronu bulunuyor. Yolun alt tarafında, devasa bir sütun başı ile önemli bir yapı olan İmparator Augustus'un manevi oğlu Gaius Caesar'ın M.S. 4 yılında yapılmış anıtsal mezar yer alıyor. Kentin doğusunda, sütunlu cadde ve hamam kompleksiyle sütunlu caddenin ortasında derenin aktığı bölümde, kaynak suları bulunuyor.