Modüler formun kentsel yaşamla bütünleşen yorumu: Kaktus Towers

Modüler formun kentsel yaşamla bütünleşen yorumu: Kaktus Towers

Modüler formun kentsel yaşamla bütünleşen yorumu: Kaktus Towers


Kopenhag'ın Vesterbro semtinde konumlanan Kaktus Towers, yükseltilmiş yeşil bir plato üzerine yerleşerek kent ve liman manzarasına hakim bir konut yapısı oluşturuyor. @big_builds tarafından 2021'de tasarlanan 80 metre yüksekliğindeki kuleler, formuyla dikkat çekiyor. Geleneksel kule tipolojilerinin aksine, kat döşemelerinin kademeli olarak bükülmesiyle şekillenen form, her birim için farklı perspektifler sunarken, ekonomik bir inşaat yaklaşımını da beraberinde getiriyor. Yapının temel strüktürü, merkezi bir dikey sirkülasyon çekirdeği etrafında konumlanan 495 konuttan oluşuyor ve her bir birim özel teraslar ile bütünleşiyor.


İki kuleyi birbirine bağlayan yüzen kamusal park, yalnızca burada yaşayanlar için değil, kentsel deneyime dahil olan tüm kullanıcılar için erişilebilir bir alan sunuyor. Geniş açıklıklı ortak mekanlar, yeşil çatıya ve teraslara açılarak açık hava mutfakları, çamaşır odası, fitness alanları ve sosyal etkileşim için ayrılmış çeşitli hacimlerle destekleniyor. Zemin kotunda yer alan ticari plaza, Dybbølsbro tren istasyonundan çıkan yaya akışıyla doğrudan ilişkilenerek kentsel bağlamla güçlü bir entegrasyon sağlıyor.


__


An interpretation of modular form that integrates with urban life: Kaktus Towers


Located in the Vesterbro neighbourhood of Copenhagen, Kaktus Towers is a residential building on an elevated green plateau overlooking the city and harbour. Designed by @big_builds in 2021, the 80 metre high towers stand out with their form. Unlike traditional tower typologies, the form, which is shaped by the gradual bending of the floor slabs, offers different perspectives for each unit and brings an economical construction approach. The basic structure of the building consists of 495 residential units located around a central vertical circulation core, with each unit integrated with private terraces.


The floating public park connecting the two towers offers an accessible space not only for the residents, but for all users involved in the urban experience. Wide-open common spaces open onto the green roof and terraces, supported by open-air kitchens, laundry rooms, fitness areas and various volumes reserved for social interaction. The commercial plaza at ground level is directly connected to the pedestrian flow from Dybbølsbro railway station, providing a strong integration with the urban context.


Photographs: @francocasaccia @rasdan85 @marilouscopenhagen

Yorumunuzu yazın, tartışmaya katılın!

YORUMLAR
Sırala :

Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım