Prens Adaları’nın en büyüğü: Büyükada 💚
Prens Adaları'nın en büyüğünde herkesin bildiği fakat kimsenin yüksek sesle konuşmadığı efsaneler fısıldanır kulaktan kulağa. Gerçek ya da değil bilinmez ama merak uyandırdığı kesin. 👀😌 ⠀
⠀
🍃 Şehir stresinden uzaklaşmak isteyen her şehir mağdurunun nefeslenmeye gittiği, bir vapur uzaklığındaki görkemli ada, kimi zaman gizemli ve sofistike kimi zaman ise hüzünlü efsanelere ev sahipliği yapmıştır. Bu efsanelerden en çok iki tanesi nesilden nesile aktarılmıştır. Biri her yıl binlerce turisti sessiz sakin adımlarla 204 metre yükseklikteki Aya Yorgi Kilisesi'ne ulaşmak için dar yokuşu sessizce tırmandırtan ve ritüelleriyle ölümsüzleşen “Aya Yorgi Kilisesi Efsanesi"; diğeri ise tüyleri ürperten, insanın içine derin bir keder ve hüzün bırakan “Ortodoks Rum Yetimhanesi"dir.⠀
We thank @gmr83 for these great photos. 🧡⠀
1-2
📌 Biz bugün Aya Yorgi Kilisesi’ni konuşalım. Ünlü Aya Yorgi Kilisesi bir rivayete göre M.S 3. yüzyılda Bizans döneminde, küçük bir kilise olarak inşa edilmiştir. Efsaneye göre, Haçlı Seferleri esnasında işgal altında kalan adanın papazları, ikona ve kutsal eşyaları kurtarmak için toprağa gömerler. Yıllar sonra Aya Yorgi olarak anılan bir aziz, bir çobanın rüyasına girer ve ondan kiliseye giden yokuşu tırmanmasını, çan sesini duyduğu an olduğu yerde durup toprağı kazmasını ister. Çoban bu rüyayı birkaç gün üst üste görünce aziz Aya Yorgi’nin kendisine dediklerini harfiyen uygular. Çıplak ayakla dik yokuşu sessizce tırmanır ve toprağın altından, bugün kilisede sergilenen, ikona ve kutsal cisimleri çıkarır.⠀
2-2