Bugün biraz İstanbul’dan konuşalım! ☀
📍İstanbul, tarih boyunca hem doğu hem de batı medeniyetlerinin dini ve siyasi çıkarları açısından önemli bir konumda yer almış. İki kıtanın ortasında ne doğu da ne batı da yer alan şehir, Haliç ve Marmara denizi arasında Boğaz'a doğru uzanan bir yarımada üzerinde kurulmuş.
📸: @observeroflifeistanbulfor
1-6
📜 Yapılan son araştırmalara göre şehrin yerleşim tarihi yaklaşık 8.500 yıl öncesine Neolotik Çağ’a kadar uzanıyor. Yazılı kaynaklarda ise şehrin, insanlığın başlangıcından itibaren yerleşime açık olan bir konuma sahip olduğu anlatılır. Yarımada üzerindeki şehrin sağladığı yerleşime ve tarıma uygun şartlar sebebiyle M.Ö. 7. yüzyılda kurulan Byzantion’un kuruluşu çeşitli efsanelere dayanır.
3-6
📌Plinius’a göre tarihi yarımada ile Boğaz’ın ilk sahipleri Byzantion’dan önce Haliç bölgesinde Lygos adlı ufak bir yerleşime sahip olan Traklardır. Su perisinin oğlu Trak Kralı Byzas, Byzantion’un çevresine hakim olan yönetici Phidaleia ile evlenmiştir. Bunun üzerine Byzation kurulmuştur.
4-6
Bir diğer efsaneye göre Olympos’un hakimi Zeus, Hera’nın gazabından koruduğu sevgilisi Argos kralı Inakhos’un kızı olan İo’yu inek formuna dönüştürmüştür. İo Hera’dan kaçarken Boğaz’da Keroessa ismindeki kızını doğurmuştur.
5-6
💭 Günümüzde Boğaziçi’ne verilen Bosphorus yani Öküz-İnek Geçidi ismi de aslında bu mitolojik efsaneye dayanmaktadır. Aynı şekilde Haliç’e verilen Golden Horn yani Altın Boynuz ismi de inek formuna çevrilen İo’nun altın rengine benzer boynuzlarından geldiği bilinmektedir. Daha sonra Keroessa Poseiodon ile birlikte olmuş ve Byzas adında bir çocuk dünyaya getirmiştir. ⠀
6-6