Görenleri büyüleyen Lut Gölü
Binlerce yıllık tarihî, doğal yapısı ve cildi tedavi etme özelliğine sahip olduğuna inanılan çamuruyla ünlenen Lut Gölü, Ürdün'ü ziyaret eden yerli ve yabancı turistlerin en çok ziyaret ettiği mekanların başında geliyor.
1-10
Ürdün, İsrail ve Filistin (Batı Şeria) arasındaki sınır hattında yer alan Lut Gölü, deniz seviyesinin 422 metre altında bulunuyor.
2-10
Göl, Müslümanlar tarafından Hz. Lut’a ithafen "Lut gölü" adıyla, Batılılar arasında da tuz oranının yüksek olması sebebiyle canlı yaşamına elverişli olmayışı ve hakkındaki ölümcül efsanelerden dolayı “Ölüdeniz” olarak adlandırılıyor.
Kitab-ı Mukaddes ile çeşitli Grek, Roma, Bizans ve Arap coğrafyacı, tarihçi ve seyyahlarının eserlerinde coğrafî-tarihî konumuna ve fizikî özelliklerine göre Doğu Denizi, Araba (Vâdilaraba) Denizi, Sodom ve Gomore Denizi, Sogar Denizi, Altüst Olmuş Göl, Tuz Denizi, Zift Denizi, Fena Kokulu Göl ve Ölü Deniz anlamlarındaki çeşitli adlarla anılmıştır.
3-10
Yüzeyi ve kıyıları "dünyanın en alçak noktası" olarak kabul edilen 300 metre derinliğindeki dünyanın en tuzlu suyuna sahip olan gölün kıyıları, Sodom’dan çıkarken arkasına bakan Hz. Lût’un karısının tuzdan direk haline gelmesi gibi efsanelerin (Tekvîn, 1926) doğmasına yol açan çeşitli şekillerde billurlaşmış tuz kümeleriyle kaplıdır.
4-10
Göl suyunun içinde, canlıların yaşayamaması ve kötü kokmasına sebep olan maddelerin yanı sıra yüzeyinde de yer yer bitüm maddesi birikmektedir. Bu maddenin, geçmişte Nebatîler tarafından mumyalama işleminde kullanan Mısırlılara satıldığı bilinmektedir.
5-10
Tarihî geçmişi ve doğal manzarasıyla dünyanın farklı ülkelerinden turistlerin ilgisini çeken Lut Gölü'nün suyu ve çamurunda yoğun olarak magnezyum, kükürt, potasyum ve brom gibi çeşitli mineraller bulunmaktadır. Bu nedenle göldeki su ve çamurun, cilt hastalıklarına iyi geldiği düşünülmektedir.
6-10
Lut Gölü'nün suyu, İsrail ve Ürdün kıyılarındaki arıtma tesislerinde ayrıştırılmakta ve içerdiği kimyasal maddeler ya sanayide kullanılmakta ya da ihraç edilmektedir.
7-10
Ayrıca göl suyundaki çok sayıda mineral, suyun kaldırma gücünü de artırmaktadır. Bu özelliği sayesinde yüzme bilmeyen ziyaretçiler dahi hiçbir çaba harcamadan su yüzeyinde kalabilmektedir.
8-10
Nâsır-ı Hüsrev, Yâkut el-Hamevî, İbn Battûta, Mesûdî, Makdisî ve İstahrî gibi İslâm coğrafyacılarının “el-Buhayretü’l-müntine” (fena kokulu göl) ve “el-Buhayretü’l-maklûbe” (altüst olmuş göl) gibi adlarla bahsettikleri Lut gölünü Evliya Çelebi hac dönüşü sırasında görmüş ve “Buhayre-i Sidrem” olarak bahsettiği gölün sahillerinde yerleşim olmadığını, sadece bir kenarında bir cami ile Müslüman, Yakûbî ve Yahudilerin ikamet ettiği 200 evli bir köy bulunduğunu belirtmiştir.
9-10