Bana uçmak değil çırpınmak düşer yine
Döndün. Eski mahallen. Ama eski sokakların yok, ardında putlar duruyor. Baltan yok. Muttaki de değilsin. Ateş harlı. Lakin söz var. Ben varım.
1-9
Geri döndün. Eski mahallen. Ama eski sokakların yok. Eski evlerin yok. Perdelerin aralığından görünen rahle kırılmış, terekler savrulmuş, bakır taslardan çorbalar dökülmüş.
2-9
Geri döndün. Eski mahallen. Çardağında oturduğun evler yok. Halılarının üzerine battaniye, sedirlerinin üzerine dantela serenler yok.
3-9
Ellerini kalbinde gezdirenler pütürlere aşinadır. Kokuşmuşluğa, kire, pasa, kıvrımlara, tümseklere, çukurlara aşinadır. Acıdan çıkar acıya dönerler.
4-9
Pütürleri yok edemeseler de bir örtü örtüp sırlarlar mahşere kadar. Hiç biri yok. Örtüler yok. Pütürler, kirler ortada.
5-9
Çok gezdin şehirlerde, müzikler dinledin dönmeye dair, şarkılardan sılaya dair dilekler tuttun, telefon kulübelerinde saatlerce ağladın, gençliğini bıraktın kitapların arasına…
6-9
Bir gün döneceğini biliyordun. Döndün. Senden önce dönmüş lakin sırtlanlar, çakallar. Şiddet, kin, öfke senden önce dönmüş. Uğultular, hıçkırıklar, koşturmalar senden önce dönmüş.
7-9
Besmeleyle hasret gideren âşıkları çiğnemiş, sesi söze katık edenleri çelme takıp düşürmüş, anlamın içinden bakanların gözlerine mil çekmiş senden önce dönenler.
8-9