Hüseyin Su'nun, huzursuz ve uyumsuz bir kahraman üzerinden karı koca problemini psikolojik bir atmosferde, bireyin ötekileşmesi eleştirisi üzerinden insanın yaşayacağı kaçınılmaz gerçekleri anlatır Ağılı! Ağılı!.

Atay'ın öykülerinde çizilen karakterler, toplumun genel eğilimleriyle, beklentileriyle ya da amaçlarıyla buluşabilecek bir zeminde değildir. Her ne kadar toplum içinde hayatlarını sürdürseler de yapayalnız yaşayan karakterlerdir. Toplum dışına itilmiş, kendini toplumdan uzaklaştırmış, içine kapanık, çıkar yol bulamayan, kimliksizleşmiş bireylerin dünyasını tanıtır bize Atay.

'Korkuyoruz. Düşünmekten ve sevmekten korkuyoruz. İnsan olmaktan korkuyoruz'... Bugün vefat yıl dönümü olan Oğuz Atay'ı, unutulmaz eseri Tutunamayanlar özelinden anıyoruz.

İtirafımı yineleyeyim ben çok kitap okudum ve ben de pek değişmedim. Çünkümü de yineleyeyim, değişmek istemiyordum. Hayatım değişsin, değişmesin, bunu da hiç önemsemiyordum. Hayatın değişmesi nedir? Bunlar umurumda değildi. Ben aslında var ya...

Lut Allah’ın elçisiydi ve ilahi mesajları söz’ün asıl muhataplarına ulaştırmak için önce Sodom, sonra da Gomora’ya gitti. Bu iki şehirde hanifliği ve hak sözü ılık bir rüzgâr gibi söyledi insanlara ama şehvet, sapkınlık ve azgınlıktan sarhoş olmuş kavmine sözü geçmedi. Yüksek bir tepeye çıkıp haykırdı; ey kavmim size büyük bir azap var, helak olacaksınız!

Türk edebiyatının kült eserlerinden biri olan 'Tutunamayanlar'ı bu hafta sizlerle buluşturuyoruz.