Köprüler, mimari anlamda iki yakayı birleştiren yapıları ifade etseler de, halk dilinde kelimenin ikinci anlamı da yaygın şekilde kullanılır: Köprü kurmak, gönül köprüsü... Hasret türkülerinin devası, cennete gidilen yolun diğer adı (Sırat Köprüsü) olan bu garip sözcük, bizim dilimizde ne kadar büyük anlamlar taşıyıp "kavuşmanın ve birleştirmenin" mecazi anlamı olsa da, Balkan ülkeleri içi…

Salı günü sabah Karadağ’ın Kotor bölgesini gezdikten sonra rotamızdaki dördüncü ülke olan Bosna’ya hareket ediyoruz. Bosna’da 3 gece (1 gece Mostar, 2 gece Saraybosna) kalacağız. Mostar yolunda ilk durağımız Trebinje. Kotor-Mostar arası 3 saat sürdüğ

İnsan, seyahat ederken günümüzle karşılaştırma yapmak için kendini bir an bulunduğu yerin tarihinden çok geriye götürmeli, o zaman biraz daha raylar yerine oturuyor zihinlerde. Ne demişti Peygamber, “Seyahat ediniz, sıhhat bulunuz." Seyahatlerimizin taassuplarımızı kırması ve sıhhat vermesi ümidiyle...

Mostar her zaman gizemli gelmiştir bana. Ziyaret etmeden evvel de öyleydi. Bu gizemin sebebini çözemiyordum. Zira tipik bir Osmanlı şehrinden farklı değildi. Bu gizem Mostar yolunda çözülmeye başladı biraz. Öyle yerlerden geçiyorduk ki adeta masalın

Mostar’ı özellikle sıcak bir yaz günü ziyaret ettiyseniz, köprünün tepesinden alttaki Neretva Nehri’ne çılgınları gibi atlayan Boşnak gençleri göreceksiniz. Bunlar, evlenmelerinden hemen önce nişanlılarına kendilerini ispatlamak isteyen damat adaylarıdır. Nişanlı gençlerin köprüye atlama âdeti ise sadece Boşnaklara has bir durum değil; Bosna’daki her etnik grupta buna benzer gelenekler bulunuyor.

Mimar Sinan’ın öğrencisi Mimar Hayreddin tarafından tasarlanan ve inşa edilen Mostar Köprüsü ve çoğunluğu Osmanlı döneminden kalan diğer tarihî eserleriyle dikkatleri çeken Mostar kenti, gerilimli atmosferiyle de bir süre daha gündemde kalacak gibi duruyor. Etnik kimlikli partiler ateşli söylemlerle halktan oy toplamaya devam ederken şehrin altyapı ve kamusal hizmet eksiklikleriyle, işsizlik ve nakit sıkıntısı gibi ekonomik sorunları da çözülmeyi bekliyor.

9 Kasım 1993 günü Hırvat topçusunun ateşiyle yıkılan tarihî Mostar Köprüsü, Bosna Savaşı’nda sergilenen barbarlığın simgelerinden biridir. Savaşın bitişinin ardından, 29 metre uzunluğa, 24 metre yüksekliğe ve 4 metre genişliğe sahip köprü, orijinaliyle bire bir aynı biçimde, Türk inşaat şirketi Er-Bu tarafından yeniden yapılmıştır.

Mostar Şehidleri... Adil, Ebubekir, Edip ve daha fazlası... 17 Eylül 1992 tarihinde Mostar’da şehid oldular! Anadolu’nun pırıl pırıl gençlerinden üçü... İkisi Kürt biri Türk... Ne fark eder ki dedelerimiz de Çanakkale’de, Kurtuluş savaşında birlikte savaşmadı mı? Laik Kemalistler, ‘Kürt yoktur’ diye dayatsalar da Kürt, Türk, Laz, Çerkez bu toprakların insanıyız ve Müslümanız!

Bosna Hersek’in Mostar şehrini ortadan bölen Neretva Nehri’nin en yaşlı bir yapılardan biri: Mostar Köprüsü