"Okusana"da: Yürümenin Felsefesi, Alleben Öyküleri ve Tanrıyı Gören Köpek
“Mucizelerle olağanın sarmaş dolaş olduğu hikayeler Ülkü Tamer’in hikayeleri. Dört hikâyenin adı da insan adı. Şu gayri insanileşmiş ülkemizde ilaç gibi geldi bana Ülkü Tamer’in hikâyeleri.”
Yürümenin Felsefesi
Yürümek, bir yerden bir yere gitmek değil aynı zamanda kaçışa hazırlık olarak tanımlanabilir. Hızını alan insan bir daha geri dönmemeyi aklından elbette geçirmiştir.
Nietzsche’nin Kara Orman’da yürürken göz çukurlarına dolan mutluluk gözyaşları, Rimbaud’nun tahta ayağıyla açılacağı çöllere dair kurduğu düş, yasaklı Rousseau’nun Alpler’deki adımları ve daha niceleri...
Bu dâhiler Frederic Gross’un yürümeye övgüler düzdüğü bu kitapta; meczuplar, hacılar, mülteciler, seyyahlar ve kaçaklarla birlikte yürüyor, kendilerini bir başkası olmaktan kurtarmak için.
Hızını alan insan bir daha geri dönmemeyi aklından elbette geçirmiştir.
Alleben Öyküleri
Ülkü Tamer, Türkçenin atardamarlarından biri, yeni rahmetli olan Ülkü Tamer’in şiirlerinin hakkı yakında verilmeye başlanır.
Yine de onun kaleme aldığı, insanın saflığını, taşrayı ve umudu bir su gibi yanında taşıyan insanların hikayelerini anlattığı Alleben Öyküleri’ni unutmamakta fayda var. Ne diyordu Fethi Naci, Ülkü Tamer’in öyküleri için: “Mucizelerle olağanın sarmaş dolaş olduğu hikayeler Ülkü Tamer’in hikayeleri. Dört hikâyenin adı da insan adı.”
- Şu gayri insanileşmiş ülkemizde ilaç gibi geldi bana Ülkü Tamer’in hikâyeleri.
Tanrı'yı Gören köpek
Kitabın ismine aldanmayın. Dino Buzzati, şu yeryüzüne öykü anlatsın diye gönderilmiş insanlardan biri. ‘Tanrıyı Gören Köpek’te yolda, evde, bekleyişte, uçurumun kıyısında, hastanenin yedi katında ama en çok haberi ulaştırmaya çalışan Yedi Ulak’ın yanında bulunuyoruz kendimizi.
Buzzati’nin en iyi öykülerinin toplandığı bu kitap, İnsanoğlunu tüm zayıflıkları, tüm çelişkileriyle ele alarak günümüzün yalnız insanını psikolojik derinliğiyle irdelemekle kalmıyor, tükenmeyen umutlarımızı da dile getiriyor.