Bina yıkıldı Lucescu kovuldu

Kış geldi. Patates çok pahalandı. Sen ettin, ben ettim. Sen sebep oldun, o sebep oldu. Kâr ettin, zarar ettim. Patatesi ucuz yediremeyen devlet olur mu?

Futbola milyonlarca para harcarız, harcayan hesap vermez. Borcu devlet kapatır. Bir “direktörlük” icat edersin. Milyonlar verirsin. Sözde proje başlatırsın ama uygulamazsın. Sonra bir anda direktörlüğü lağvedersin. Eeee ne yapmış oldun?

Patatese karışan devlet olur mu? Patates ve domates ucuzluktan dökülürken, tarlada kalırken devlet neredeydi? Kim haklı, kim haksız?

Deprem olmadı. Durup dururken bina yıkıldı. Yirmiden fazla insan öldü. Vay şu parti izin verdi, vay bu parti izin verdi. Müteahhit şucuydu, yok bucuydu. Ölümde bile “oh ben sebep olmadım, sen sebep oldun” ahlaksızlığı... Ne fark eder? Buradaki çürük binayı yapan, yaptıran, izin veren, çalışan, ruhsatsız yere hizmet veren, onu kiraya veren, satan şu partiden veya bu partiden olsa ne çıkar? Başka yerde de aynı herzeyi başka partililer veya partiler kombinasyonu yemiş olabilir. Ölümde yalan olur mu? Kandırsan, kendini kandırmaz mısın?

Futbola milyonlarca para harcarız, harcayan hesap vermez. Borcu devlet kapatır. Bir “direktörlük” icat edersin. Milyonlar verirsin. Sözde proje başlatırsın ama uygulamazsın. Sonra bir anda direktörlüğü lağvedersin. Eeee ne yapmış oldun?

Sonra gençleştirme projesi dersin Lucescu’yu getirirsin. Şu kadar yıl çalıştırırsın. O kadar mağlubiyette bir şey yapmazsın. Sistemin bütün sorunlarının sebebi olarak Lucescu’yu ilan edersin. Sonra bir gün Lucescu’yu kovarsın. Kulüp idarecileri, teknik direktörler, eğitimciler, aileler, federasyon, spor basını... Hepsi iyi, ama tek sorun Lucescu’dur.

• E peki patates niye pahalı veya değersiz?
• Bina niye yıkıldı?
• Niye pahalanmasın, niye yıkılmasın?
• Peki, Lucescu niye gitti?

Ben yaptım. Sen yaptın. Yok ikimiz de yapmadık o yaptı. O da yapmadı, emperyalist Batı yaptı.

İyi yaptın. Kendini kandırdın da ne oldu?

Bina dedik, patates dedik, futbol dedik, siyaset dedik, her ne dedikse dedik, birbirimizi yedik.

Çağlar ötesinden Sultan Fatih seslendi:

“Çün ecel sulh etdirir âhir nizâ’ı kaldırır

Pes nedir dünya için bu kuru gavgâdan murâd”