Yeni dünyanın en eski neşesi: Rio De Janerio

SKYROAD
Abone Ol

Dünya şehirleri içerisinde hem kültürel zenginliğin hem dedoğal güzelliğinin, üstelik gece gündüz hareketin olduğunuen güzel şehir diyebilirim Rio için... Evet, çok iddialı oldufarkındayım; ama şehrin birkaç fotoğrafına bile baktığınızdahak vereceksiniz bana.

Futbol, Rio Karnavalı ve bolca samba... 6 milyon kişinin yaşadığı şehrin ruhunu oluşturan temel unsurlar bunlar olsa da Rio’nun dillere destan güzelliğini anlatmak için çok daha fazla başlıktan söz etmek gerek...

Kesme şeker dağı mı dediniz?

Kesme şeker dağı, Brezilya’nın Rio de Janeiro şehrinin Guanabara Körfezi’nin Atlantik Okyanusu’na açılan noktasında yer alan bir dağdır. 396 metre yüksekliğindeki bu dağa kesme şekere benzemesinden dolayı Kesme şeker Dağı denilmiştir.

Mini mini dağlar, tepeler ve plajlar Rio’da öncelikle görülmesi gereken yerler. Şehri kuşbakışı görebileceğiniz, hatta tüm şehri ayaklarınızın altında hissedebileceğiniz yerle başlamak en güzeli. Fazlasıyla turistik olsa da şehri daha iyi anlamanızı sağlayacak en iyi nokta burası. Manzaranın güzelliği yanında temiz hava hediyesi de var.400 metre yükseklikte olup teleferikle çıkılan tepeye 2 aşamada ulaşıyorsunuz. İlkinde şöyle bir soluklanıp ondan sonra hedefe ulaşın derim. Bu arada kondisyonum fena değildir diyenler için, yürüyerek çıkış seçeneği de var. Ama buraya gideceğiniz gün en çok dikkat etmeniz gereken şey, hava koşulları. Sis olmayan bir günü seçmelisiniz yoksa şehri görmek mümkün değil. Bir de gün batımı saatlerinde orada olursanız, şahane tabii.

Corcovado tepesi

30 metre uzunluğunda ve şehrin simgesi olan meşhur İsa Heykeli Corcovado Tepesi’nde.

Corcovado, Portekizce’de kambur anlamına gelmektedir ve 710 metrelik granit dağ ulusal bir park olan Tijuca Ormanı’nda yer alır.

Corcovado Tepesi’de 700 metre yükseklikte neredeyse. Bence tepenin manzarası kadar, tepeye giden yol da eşsiz. Tren ile tepeye çıkarken bu 20 dakikalık yol boyunca yeşillikler içinde gidiyorsunuz. Bir de müzik yapıp, şarkı söyleyen sizi dansa kaldıran bir grup müzisyen oluyor vagonda. Nereden baksanız güzel. Bu arada yürüyerek ve minibüsle ulaşma seçenekleri de var tepeye. Çok da kolay bir yol değil, kondisyonunuz yoksa yürümeye hatta tırmanmaya hiç kalkışmayın...

Dünyanın yeni yedi harikasından biri olan İsa Heykeli’ne geldiğinizde de şaşırmayın.

Beklediğinizden çok daha kalabalık oluyor, fotoğraf çektirmek kolay değil. Bir de tren ile heykel arasındaki yolda kapuçin maymunları cirit atıyor, hazırlıklı çıkarsanız besleyebilirsiniz de. Tepedeyseniz artık dünyanın en güzel manzaralarından birine bakıyorsunuz.

Ve Maracana stadı

1950 Dünya Kupası için inşa edilmiş olan stat 2014’te Dünya Kupası için tekrar yenilenmiş. İnşa edildiği dönemde 200 bin seyirci kapasitesi ile dünyanın en büyük stadı olan Maracana’yı turistik olarak ziyaret etmek mümkün. Rehber eşliğinde tribünleri, soyunma odalarını, yemek kulübelerini görebiliyorsunuz. Benim gittiğim dönemde Rio Karnavalı için yapılan hazırlık ve provaların bir kısmı statta yapıldığı için stadı gezmeye giden arkadaşlarımın provaları izleme imkânı da olmuştu. Bu arada Corcovado Tepesi'nden stadı da kuşbakışı görebiliyorsunuz.

Stadyum tam olarak 1965 senesinde, temelinin atılmasından 17 sene sonra tamamlanmıştı.

Selaron merdiveni

Rio’daki görülmesi gereken yerlerden biri de Selaron Merdiveni. Ressam ve seramik ustası Jorge Selaron’un evinin önünü güzelleştirmek için mozaiklerle, fayanslarla yaptığı çalışma günümüzde tüm turistlerin görmek için geldiği bir yere dönüşmüş durumda.

Rio De Janeiro şehrinin Lapa semtinde bulunan mozaik merdivenleri Escadaria Selaron’un, hayata renk katan sanatıdır.

Seramikleri beğenen komşularını kırmayarak onların merdivenlerini de seramikle süsleyen usta, toplamda 215 basamaklı 125 metre uzunluğundaki merdiveni rengarenk bir sanat eserine dönüştürmüş. Dünyanın dört bir yanından gelen fayansların içerisinde Türkiye’den gelen birkaç örnek de bulunuyor. Şehrin kültür mirasına dahil edilen bu sanat eserinin etrafındaki aşırı kalabalık, burada da istediğiniz fotoğrafları çekmenize engel olacak muhtemelen... Biraz uzun kalıp tadını çıkartın.

Sanatçı sokağına dokunduğunda: Selaron Merdivenleri
SkyRoad

Tijuca milli parkı ve botanik bahçesi

Şehrin içinde bir milli park düşünün, 32 kilometre karelik bir alana yayılmış durumda üstelik, bir yağmur ormanı. Yoğun bitki örtüsü, bolca maymun, birçok şelale, yürüyüş rotaları ve harika Rio manzarası. Özellikle rehberle gezmek gereken milli parkta, dikkatli olmak gerekiyor ne de olsa vahşi doğa. Daha rahat gezebileceğiniz Botanik Bahçesi’nde ise yine rehberli gezebilirsiniz ancak çok dikkatli olmak ve verilen yönergelere uymak şartı ile tek gezmek de mümkün. Tabii her türlü böcek ve hayvan olduğunu da unutmayarak. Aslında Rio ile ilgili anlatılacak başlık, gezilecek, görülecek yerler listesi çok kalabalık; ben sadece artık şehrin ikonu haline gelmiş olanlara yer verdim bu sayfalarda...

Kapuçin maymunu, Cebinae alt familyasına ait Yeni Dünya maymunları türüdür ve Yeni Dünya maymunları arasındaki en zeki türdür.

Bir de dikkat edilmesi gerekenler:

  • Rio ile ilgili en çok sorulan şeylerden biri de tehlikeli olup, olmadığı...
  • Özellikle Favela Bölgesi bir nevi gecekondu mahalleri ya da Brezilya’nın arka sokakları diyebiliriz uzak durulması gereken yerler. Yabancı turistlerin gitmemesi konusunda sürekli uyarılar da yapılıyor. Uzak durmaya çalışın... Şehir içinde de turist olduğunuzu göstere göstere gezmezseniz rahat edersiniz. Yerel halkın arasına karışın ki nispeten kolay çünkü her tipte insan var Rio’da.
  • Bizim rehberin ilk uyarısı parmak arası terlik alın, demek oldu bize... Ben sıkıntı yaşamadım ve tekrar görmek istediğim şehirler listesinde Rio’yu başa ekledim. Siz de gidin, pişman olmazsınız.